Gökberk Demirci: Sahici İçten ve Yakışıklı
Bazen biz planlamasak da hayat bizim yerimize planlar kuruyor. Şans eseri arkadaşının çalıştığı sete ziyarete giden Gökberk Demirci, tamamen spontane gelişen küçük bir oyunculuk deneyimi sonrasında kendini oyunculuk dünyasının tam ortasında buluyor. Gökberk tanıdığımız en özel isimlerden. Kendini ifade ediş şekli, yaşam stili, duruşu, hayattan beklentileri ve aşkı… Gerçek bir sohbete davet ediyoruz sizi. Gelin onun hikayesini kendinden dinleyelim.
Röportaj Gülay Özdemir Fotoğraflar Coşkun Açık, Mustafa Çağrı Üstün Videografi Halid Ziya Fırat Moda Direktörü Çağla Küçükdereli Styling Seda Solmaz Saç ve Makyaj Seben Ersoy Kurumsal İletişim Mine Gündüz Styling Asistanı Sena Demir Prodüksiyon Nutek Studio Mekan Hotel Des Arts Galata
Seni biraz tanıyabilir miyiz? Oyunculuk kariyerin nasıl başladı?
Aslında tamamen şans eseri diyebilirim. Aklımda olmayan veya planlamadığım bir şeydi… Askerden yeni gelmiştim. Bir arkadaşımın daveti üzerine, çalıştığı sete ziyarete gittim. Orada spontane gelişen durumlar vesilesi ile bir iki küçük deneyimim oldu. Büyük bir mutluluk katmıştı hayatıma ve çok keyif almıştım o anı yaşarken. Sonrasında tiyatro başladı; eğitimler vs. derken bugüne geldik 🙂
Seni daha önce “Hayatımın Aşkı”, “Arka Sokaklar” dizisinde izledik. Şimdilerde “Yemin” dizisinde başroldesin. Oynadığın karakterle benzer yanların var mı?
Yemin’e kadarki kısım kısa ama keyifli serüvenlerdi. Elbette tanıdığım, bütünleştiğim karakterler ile küçük de olsa birtakım benzerlikler oluyor. Tanışıp kaynaşma sonrası tek bir vücutta buluşuyor, iki ayrı kişi. Kendinden bir parça gibi… Bir süre sonra düşüncelerimiz, tavır ve davranışlarımız örtüşmeye başlıyor ve sadece karakteri oynamıyor, yaşamaya başlıyorsun.
Gökberk Demirci hayatı nasıl yaşar? Hayata bakış açısı nasıl?
Belki çok klişe olacak ama bir oyuncu olarak, malum yoğun iş temposu… Spontane yaşıyorsun, sadece sana ait olmayan programlar dahilinde. Arta kalan zaman çoğunlukla zihnen ve bedenen dinlenmekle, arınmakla, keyif almaya çalışarak geçiyor. Elimden geldiğince hayata karşı hep pozitif bir bakış açısına sahip olmaya çalıştım. İyiye, doğruya, aydınlığa, mutlu edene yöneldim; yaşadığım onca kayba, olumsuzluğa rağmen.
Oyunculukta hayal ettiğin yer neresi? Şu anda hayal ettiğin yerde misin?
Açıkçası başlarken hiçbir hayalim yoktu. Yaşadığım şeye dair hiçbir fikrim ve bilgim de yoktu. Bir anda kendiliğinden gelişti her şey. Öğrendikçe, hissettikçe, deneyimledikçe, tanıdıkça mutluluğum, gayretim, isteğim arttı. Yeri geldi, hayal bile edemediğim mutluluklar yaşattı bana. Kazandıklarım gibi… Harika bir kitle, harika bir hayat arkadaşı, vs vs… Doğrudan bir cevap olmadı belki ama hayallere adım adım diyelim 🙂
Hayattaki en büyük ilham kaynakların, seni motive eden şeyler neler?
Öncelikle anda olmak. Temiz bir zihin, doğru düşünme… Elimizde olmayan sebepler haricinde, her fırsatta bunlara zorlarım kendimi. Mecburiyetler, sorumluluklar, ait olabilme… Bazen okuduğun iki yorum, evinde geçirdiğin mutluluk dolu anlar, seni gerçekten seven ve sırtında o güzel desteğini hissettiğin harika bir eş… Hepsi birer ilham kaynağı benim için.
Bugüne kadar çalıştığın, seti en eğlenceli proje hangisiydi?
Aslında hepsinin eğlenceli, keyifli, mutlu eden yanları çok. Ayırt etmek zor olur benim için. Ama en uzun soluklu ve hala devam etmekte olan setimin eğlenceli yanları saymakla bitmez 🙂
İyi bir oyuncu olmanın kodları var mı? Rol modeli olarak aldığın oyuncular kimler?
Elbette vardır; kişiye göre, bakış açısına ve amaçlarına göre… Bu kestirilemez sanırım. Kendi adıma söyleyebileceğim tek şey “ait olmak, ait hissetmek, yaşamak ve beraberinde yaşatmak.” Mesela Anthony Hopkins… Kaşının kalkışına, göz kırpışına bile hayranlıkla dikkat kesildiğim bir aktör. Sayabileceğim birçok isim vardır illa ki ama o an tek düşüncem işimi en iyi şekilde icra edebilmek oluyor. Motivasyon…
Sosyal medya ile aran nasıl? Beğenerek takip ettiğin veya stalk’ladığın isimler var mı? 🙂 Yoğunluktan dolayı çok fazla vakit geçiremiyorum ama aram iyidir diyebilirim. Elbette kendimce izlemekten keyif aldığım bazı isimler var sıkı takipçisi olduğum, fakat genelde benim “keşfet” hep antikalar, hayvanlar ve doğa üzerine 🙂
Stilini nasıl tanımlarsın? Kıyafet seçimi yaparken en çok neye dikkat edersin?
Dışına çıkmamaya çalıştığım keskin, net bir stilim yok açıkçası… Anlık kararlar, nasıl hissettiğim ve nerede olacağımla alakalı değişkenlik gösteriyor. Çoğunlukla Özge’nin tavsiyeleri diyebilirim 🙂
Oyunculuk kararında ailenin desteği var mı?
Elbette her zaman destek oldular, mutlu oldular, benimle birlikte yaşadılar. Rahmetli annem her bölüm sonrası arar, “Oğlum şu kıza öyle bakma, içim gidiyor” derdi. Bugünleri görmemde büyük rolleri var.
Oyuncu olarak hayalini kurduğun, içinde olmayı çok istediğin bir proje ya da birlikte rol almak istediğin bir isim var mı?
Elbette izlerken kendimi kadrosunda hayal ettiğim birçok proje olmuştur; mesela Şener Şen, Çetin Tekindor, Erkan Can, Haluk Bilginer… Gerçekten çok büyük bir keyif ve mutlulukla çalışmak isteyeceğim insanlar.
Neredeyse oynadığın dizilerin tamamında “aşk” var. Sen aşkı nasıl tanımlarsın?
Maalesef aşkı sanırım kuracağım cümlelerle hiçbir zaman tanımlayamayacağım 🙂 Yaşattıklarını, hissettirdiklerini tanımlamak zor… İyi ki öyle bir şey var, iyi ki yaşıyoruz, iyi ki o, iyi ki, iyi ki, iyi ki…
Hayattaki en büyük ilham kaynakların, seni motive eden şeyler neler? Antikalara karşı her zaman büyük bir tutkum ve merakım olmuştur. Son zamanlarda yaşadığım güzel bir heyecan, davet edildiğim bir antika fuarı olmuştu. İlk aklıma gelenle cevaplamak istedim 🙂
Şimdi sırada ne var?
Sırada ne olduğunu asla kimse bilemez ama güzellikler, mutluluklar, heyecanlar, ilkler, umutlar, sağlık ve huzur var diyelim. Dileyelim, isteyelim…