Anıl İlter: Eğlenceli, Cool ve Zeki


En büyük ilham kaynağı kızı olan ve aşkı; sadece karşı cinse değil; her şeye, herkese duyulabilecek harika bir his diye tanımlayan “Mahkum” dizisinin Tahir’i Anıl İlter ile bir araya geldik. Kendini ifade edişi, yaşam stili, duruşu, beklentileri ve aşkı… İçten ve samimi bir sohbete davet ediyoruz sizi. Gelin onun hikayesini kendinden dinleyelim.
Röportaj Gülay Özdemir Fotoğraflar Uğur Sarıduran Videografi Selim Durak Moda ve Güzellik Direktörü Çağla Küçükdereli Styling Seda Solmaz Saç Aylin Aydın Makyaj Aynur Kabak Kurumsal İletişim Mine Gündüz Mekan Swiss Otel The Bosphorus
Seni daha önce “İstanbullu Gelin”, “Sen Çal Kapımı” ve daha pek çok dizi ve filmde izledik. Şimdilerde “Mahkum” dizisinde rol alıyorsun, oynadığın karakterle benzer yanların var mı?
“Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinden bu yana bu kadar kötü bir karakteri canlandırdığımı hatırlamıyorum; dolayısıyla benzer yanlarım olduğunu düşünmüyorum. “Mahkum” başladığından beri sosyal medya üzerinden günlük hayatımla ilgili paylaşımlarımı arttırıp dizinin sevenlerine Tahir’in sadece bir karakter olduğu mesajını vermeye çalışıyorum 🙂
Anıl İlter hayatı nasıl yaşar? Hayata bakış açısı nasıl?
Son dönemde yoğun bir şekilde çalışarak. Öncesinde sahip olduğum hobilerimi yapamıyor olmak canımı sıksa da çalışıyor olmanın verdiği motivasyon iyi geliyor. Mutlu olmayı, gülümseyen insanlarla beraber olmayı seviyorum. Negatif her türlü kişiliği uzak tutmaya çalışıyorum kendimden.
Oyunculukta hayal ettiğin yer neresi, şu anda hayal ettiğin yerde misin?
Hayata hep gelişine vurdum. Karşıma çıkan hiçbir şeyi “hayatımın fırsatı” ya da “bunu kesinlikle yapmamalıyım” şeklinde nitelendirmem. Kendimi harika hissediyorum. Bana sunulan her işte de üzerine koyarak devam etmek, kendim için yapacağım en güzel şey olacak bence. Bu işte yaşadığım her deneyim, hayal bile edemeyeceğim kadar.
Hayattaki en büyük ilham kaynakların, seni motive eden şeyler neler?
En büyük ilham kaynağım elbette kızım. Benim onun için yaptığım ya da yapmaya çalıştıklarımdan çok, onun bana kattığı inanılmaz şeyler var ve hayatta olduğum sürece onun bana kattıklarından faydalanacağım. Böyle böyle ölümsüzlüğü bulmaya çalışıyorum bakalım (gülüyor).
Bugüne kadar çalıştığın, seti en eğlenceli proje hangisiydi?
En dramatik senaryolarda bile ufak eğlenceler ararım ben. Bazı işlerde eğlencenin tadı kaçabiliyor elbette 🙂 En son “Sen Çal Kapımı” dizisi, tüm kadroyla ömür boyu tatil yapabilirim gibi bir hissiyat bırakmıştı bende.
İyi bir oyuncu olmanın kodları var mı? Rol modeli olarak aldığın oyuncular kimler?
Evet, işte orada bir sıkıntı var, mesela sürekli değişken bir rol modellik durumu oluyor bende. Tam birini örnek alacağım, hop başka bir güzel karakter ve oyunculuk görünce ona yöneliyorum. Rol modellerime karşı tek eşli olamıyorum maalesef 🙂 Bence iyi oyuncu olmanın kodlarını da oyunculuk serüvenine çıkmış her kardeşim kendi bulmalı. Dedim ya, her deneyim size başka bir şey katıyor ve son halinize dönüştürüyor.
Sosyal medya ile aran nasıl? Beğenerek takip ettiğin veya stalk’ladığın isimler var mı? 🙂
Sosyal medya benim canım ☺️ Seviyorum orada etkileşimde olmayı. Beğenerek takip ettiğim isimler var elbette; hatta dip köşe isimler, öyle herkesin bilmediği, henüz patlamamış olanları mesela beni çok eğlendiriyor. Ama işte bir anda yükselen takipçiyle gelen o değişim de takip ettiğim insanlardan soğutuyor beni.
Stilini nasıl tanımlarsın? Kıyafet seçimi yaparken en çok neye dikkat edersin?
Şık spor diyebiliriz. Spor ağırlıklı şıklık. Şıklığın içinde bolca spor. Bakın tanımlayamadım ? Gerçekten üzerine düşünmeyi pek sevmem; tabii ki özel bir davet durumu vs olmadıkça.
Oyunculuk kararında ailenin desteği var mı?
Hayır ☺️ Ben hep rahmetli babamın karışamayacağı bir iş yapmayı istedim. Çünkü baskın bir karakterdi babam. Yapacağımız ve yaptığımız işler hakkında hep bir fikri olurdu. Oyunculuk yapmaya başladığımda bir gün benimle sete geldi karavanda 9 saat oturunca “Bu iş yapılmaz, beni eve yolla” demişti. ?
Neredeyse oynadığın dizilerin tamamında “aşk” var. Sen aşkı nasıl tanımlarsın?
Sadece karşı cinse değil; her şeye, herkese duyulabilecek harika bir his. Annene, babana, hayvanlara, tuttuğun takıma, belki yaşadığın şehre… Yani ben çok aşığım 🙂
Şimdi sırada ne var?
Fırsat verildikçe çalışmak. Kızıma hep iyi bir baba olmak, gibi çok da büyük olmayan hedeflerim var. Evrenin bana sunduğu her şeye şükrediyor, sunacaklarını da merakla bekliyorum ☺️