Hande Doğandemir: Hayat Bir Tane!


Son olarak “Annemizi Saklarken” dizisiyle izleyiciyle buluşan Hande Doğandemir, bir tane hayatımız olduğunu hiç unutmayarak anda kalmayı kendine düstur edinmiş bir oyuncu. Enerji, kuantum ve şifa konuları ilgisini çekiyor; insanların hayatlarında pozitif dönüşümler yaratmak için projeler peşinde koşuyor ve arada “Ankaralılığı” tutuyor. Şimdi de bağımsız bir filmde rol alacağının sinyallerini veren yetenekli oyuncu ile hayatına dair merak edilenleri, güzellik anlayışını, aşkı ve gelecek planlarını konuştuk.
Röportaj Yasin Buğra Levent Fotoğraflar Serhat Hayri Videografi Vast Mag Moda ve Güzellik Direktörü Çağla Küçükdereli Styling Doruk Kakız Saç ve Makyaj Mesut Özuzun Marka İletişimi Mine Gündüz Prodüksiyon Nutek Studio Mekan Address İstanbul Hotel
Hayatının nasıl bir dönemindesin? Bu aralar gündeminde neler var?
Tuhaf diyebilirim. 2019’dan beri her şey tuhaf zaten. Pandemiyle birlikte dünyanın da bir dönüşüm yaşadığını düşünüyorum. Dolayısıyla bizler de ben de… Sanki bu yıl bu dönüşüm tamamlanıyor ve yeni bir düzene geçiyoruz. Kendi içimde de öyle hissediyorum. Zor ve sert bir süreç geçirdik. Bunlarla baş etme yollarını keşfediyoruz. Biraz öyle bir dönemdeyim. Bu keşif hiç bitmiyor ama daha iyi anlamaya başlıyorum bazı şeyleri artık.
Bir daha dünyaya gelsen yine aynı mesleği mi yapmak isterdin?
Böyle kesin cümleler kurmayı sevmiyorum. Çünkü bir süre sonra belki başka bir şey yapmak isteyeceğim hayatta. Esnek düşünüyorum. Elbette hayatta kırmızı çizgilerim var. Ama onların dışında her şey değişebilir; nerede, nasıl, kiminle, ne yaşamak, nasıl yaşamak istediğin gibi konular hayatın sürprizleri olabiliyor.
Dijital işlerin televizyon dizilerine göre oyuncu açısından ne gibi farkları ve avantajları var?
Öncelikle daha özgün ve daha özgür bir platform olduğu için, TV kriterlerinde anlatamayacağınız hikayeleri anlatma şansınız olabiliyor. Bu bir oyuncu için çok heyecan verici tabii ki. Sonra bir süreler var. Maalesef TV dizi süreleri akıl almaz durumda ve gittikçe de uzuyor. Fakat dijital platformda bu süreler tamamen hikayeye hizmet edecek şekilde. Bu da tabii ki sektör adına çok avantajlı.
Bugüne kadar canlandırdığın karakterlerden kendine en yakın ve uzak hissettiklerin hangileri?
Canlandırdığım her karakterle empati kurmaya çalışıyorum. Onu anlayamazsam var edemem de. O yüzden hepsine bir noktada yakın hissediyorum kendimi. Bu sevmekle aynı şey değil; bazen bir karakteri sevmeyiz ama tutarlılığı için anlayabiliriz. Hepsini anladığımı düşünüyorum. En azından şansıma denk gelenleri hep de çok severek canlandırdım.
Bir sonraki işinde nasıl bir kadına ruh vermek istersin? Hayallerini süsleyen bir proje var mı?
Hayallere dalarsak çok var tabii ki… Fakat beni zorlayacak, keşfetmemi, araştırmamı, çalışmamı gerektirecek karakterler çıksın istiyorum karşıma. Dönem işlerini çok seviyorum. Bir dönem filmi veya dizisinde olmayı çok isterim. Neyse ki tiyatroda bunu tattım biraz 🙂
Nasıl bir senaryo okuma yöntemin var; değerlendirirken önceliklerin neler oluyor?
Beni içine alan senaryo daha ilk cümlesinden belli ediyor kendini. Önceliğim hikaye oluyor. Karakterin fiziksel olarak ne kadar göründüğü değil de hikayeye ne kadar hizmet ettiği kısmıyla ilgileniyorum daha çok.
Arkadaşların seninle ilgili en çok neyi sever, neye gülerler?
Kendime yol göstermek konusunda ne kadar iyi olduğum tartışılır ama arkadaşlarıma yol göstermek konusunda kesinlikle daha iyiyim. Onlarla ilgilenmeyi çok severim. Evde yemekler yapıp onları ağırlamayı, dinlemeyi, dertleşmeyi. Daha çok sanırım bu yönümü severler. Şifalandırma ve iyileştirme konusunda iflah olmuyorum. Bir de bazen Ankaralılığım tutar buna çok gülüyorlar. O nasıl oluyor derseniz anlatamam, görmeniz gerek 🙂
Kendi hayat yolculuğunda en zorlu dönemeç hangisiydi? Bu dönemin üstesinden nasıl geldin?
Burada anlatabileceğim bir şey değil ama kendimce çok zor zamanlar geçirdiğim oldu, oluyor. Baş etme yöntemleri arıyorum. Yardım alıyorum, birçok yöntem deniyorum ve hangisi o dönem iyi gelirse o yoldan ilerliyorum. Biraz da meraklıyım. Özellikle enerji, kuantum ve şifa gibi konulara… Bana iyi geleceğine inandığım her yolun yardımını kabul ediyorum.
Modun düştüğünde kendini nasıl motive ediyorsun? Ruhunu şifalandıran ve sana iyi gelen rutinlerin var mı?
Var bazı rutinlerim… Davranış ve düşünce biçimini değiştirmek kolay olmuyor her zaman. Özellikle de benim gibi inatçı bir yapınız varsa. Hala dönüştürmeye çalıştığım şeyler var kendimle ilgili ama öğrenmeye çalışıyorum. Bulunduğum ortamın enerjisini değiştirmekle başlıyorum ilk önce ve olumlamalarla ruhumu şifalandırmaya çalışıyorum.
Zor günlerden geçtiğimiz bu dönemde, dünyayla ilgili sana en çok umut veren ve yaşama motivasyonunu yükselten şey nedir?
Şu dönemde bunun cevabı gerçekten zor ama Nazım Hikmet’in çok sevdiğim bir sözü var: “Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak.” Ve hep şunu düşünüyorum: Bir tane hayatımız var. Ne dün, ne yarın, sadece tam şu “an” var…
Yeni teknolojilerle aran nasıl? Metaverse gibi teknolojik gelişmeler sana ne hissettiriyor?
Anlamaya çalışıyorum açıkçası, henüz tam olarak algılayamadığım bir dünya var orada, biraz korkutucu geliyor 🙂 Yakında gözümüzde bir gözlükle koltuğumuzdan kalkmadan yaşayacağız gibi.
Zaman tüneline girme şansın olsa hangi çağa ışınlanmak isterdin?
Sosyal medyanın olmadığı; teknolojinin evrene ve tüm canlılara faydalı olacak kadar olduğu bir dönemde olmak isterdim.
Son yıllarda sosyal medyanın etkisiyle de gündemde olan beden algısı konusunda ne düşünüyorsun? Güzelliğe hangi pencereden bakıyorsun? Bu konuda genç kızlara ne tavsiye edersin?
Sırf üzerinden kazanç elde etmek için dayatılan tüm algı yöntemlerini çok zalimce buluyorum. Zayıf ve güzel olmanın “değerli” olmakla eş tutulduğu bir düzende yaşamak beni çok incitiyor. Maalesef biz kendimize bile bunu yapıyoruz. Mesela bir oyuncu olarak yeterince zayıf ve güzel değilsen, ne yeteneğinin ne yaptığın işlerin bir kıymeti olmuyor. Bunu çok acımasız buluyorum. Kilo aldıysan ya da çok zayıfsan, saçlarında beyazların varsa veya cildin yeterince pürüzsüz değilse linç ediliyorsun. Hatta hakaretlere maruz kalıyorsun; bu korkunç bir şey. Genç kızlara tek tavsiyem, olduğunuz her halinizle değerlisiniz. Ama bunu sadece söylemek bir çözüm olmuyor. Bu konuya çok üzülüyorum ve ne yapabilirim diye düşündüğüm bir dönemde; anoreksiya hastası insanlara ulaşıp onları fotoğraflayarak hikayelerini anlatacağım bir proje tasarlamıştım. Anoreksiya hastalarının ayrıca bir dernekleri yok; Türk Psikiyatri Derneği üzerinden ulaşıp onlarla görüşmüştüm. Ama bazı nedenlerle projeyi gerçekleştiremedim; şimdi tekrar buna odaklanmak ve hayata geçirmek istiyorum.
Hayatta ilham aldığın güçlü kadınlar kimler? Hangi yönleriyle sana ilham veriyorlar?
Tüm zorluklara ve yetersizliklere rağmen inandığı yolda ilerleyebilen ve oradan tüm gücüyle çıkabilen tüm kadınlara hayranım. Gerçek yaşam öykülerini okumayı ve izlemeyi çok severim. Bana güç, ilham, umut veriyor.
Setin olmadığı bir günde neler yaparsın? Bize rüya gibi diyeceğin, ideal gününü anlatır mısın?
Çalışıyorken hiçbir şey yapmaya vaktim olmuyor. Birçok şeyi yapmayı özlüyorum. Setim yokken de çok vaktim oluyor. Bizim işin handikapı da burada. Şimdi rahatım ve özlediğim ne varsa yapıyorum. Ailemle, arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Spor yapıyorum, hatta “pole dance”e başladım. Snowboard öğrenmeye çalışıyorum 🙂 Köpeğimle ilgileniyorum, küçük tatiller yapıyorum. Kendime neler katabilirim, neler bana iyi gelir; bunlarla değerlendiriyorum vaktimi.
Modayla ilişkin yıllar içinde ne yöne doğru evrildi? Ne almayı, ne giymeyi seversin?
Açıkçası trendleri takip ediyorum. Ancak kendimi içinde iyi ve rahat hissettiğim kıyafetleri stilime katıyorum. Genelde belli başlı parçalarım vardır vazgeçemediğim. Dönem dönem değişiyor tabii ki… Marka tutkum, merakım hiç yoktur. Çok yakın bir arkadaşım stilist, ondan öğreniyorum arada.
Aşkın tanımını nasıl yaparsın? Aşık olunca nasıl bir kadına dönüşüyorsun?
Aşık olmak güzel bir his. Hayatta sizi tatmadığınız duygularla tanıştırıyor. Ama bunun artık daha kimyasal bir durum olduğunu düşünüyorum. Hormonlarınızı, enzimlerini etkileyen, bedeninizi dönüştüren daha somut bir hal. O yüzden hayatımda aşktan ziyade, saygının, merhametin, vicdanın ve sevginin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Aşık olduğunda mantığını pek devreye sokabilen bir yapım yok. Yanlış olduğunu bile bile o yolda yürüyebiliyorum ve geriye dönüp baktığımda hiçbir şey kalmıyor zamanla. Fakat bir ilişkide bu saydıklarım varsa, bitse bile seni beslemiş, büyütmüş oluyor ve hayatın boyunca mutlu anılarla sende kalıyor.
Sıradaki heyecan verici projen nedir?
“Annemizi Saklarken” dizisi biteli henüz çok az bir zaman oldu. Çok yakın gelecekte başlaması netleşen bir projem yok. Senaryosundan çok etkilendiğim ve merakla beklediğim bir bağımsız filmim var, prensipte anlaştık. İnşallah yaza doğru onun seti başlayacak. “Daha İyi Bir Yarın” adlı sinema filmimizin çıkmasını bekliyorum bir de. Bunların dışında nasıl bir yol çizeceğiz, neler yapacağız bakıyoruz. Oyunculuk dışında çektiğim fotoğraflarla bir NFT serisi çıkarmak üzereyim. Bu da beni heyecanlandırıyor. Son olarak, kendi ilgi duyduğum başka bir alanda bazı çalışmalar yapmaya başlayacağım. Yakında bahsederim. Daha spiritüel konular 🙂