İlayda Ildır: Işıltılı Güzellik


Profesör bir babanın ve avukat bir annenin kızı. Her ne kadar oyunculuğa ilgisi olsa da o da ailesi gibi Yeditepe Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünde okurken oyunculuk tutkusuna yenik düşüyor. Bir yandan okul, diğer yandan oyunculuk kursu derken bir anda “Aşk Laftan Anlamaz” dizisiyle başlıyor onun hikayesi… “Sefirin Kızı” dizisinde gösterdiği başarılı performansla beraber tanınan güzel oyuncuyla, güzellik üzerine çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Kimdir İlayda Ildır, biraz anlatır mısın? Nasıl başladı oyunculuk serüveni?
Ailem Bursa’da yaşıyor, babam işletme bölümünde profesör, annem de avukat. Çok küçük yaşlardan beri amatör olarak tiyatroyla ilgilenen biriyim. Oyunculuğu hep çok seviyordum ama kamera önü oyunculuğuyla ilgili bir fikrim yoktu. Fikir edinmek adına bir oyunculuk kursuna yazıldım ve şu an ki menajerim, kurstaki hocam Gökçe Doruk Erten bana, “Birkaç reklamda oynamak ister misin, deneyelim mi?” diye sordu. Olur dedikten 1 hafta sonra kendimi reklam, 1 ay sonra da dizi setinde buldum. O dönemde Yeditepe Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünde okuyordum ve hem okulumu hem de oyunculuk kariyerimi aynı anda götürmek oldukça zordu ama altından kalktım sanırım. “Aşk Laftan Anlamaz”, “Söz” ve sonra da “Sefirin Kızı” macerası başladı.
Nasıl bir güzellik anlayışın var?
Her zaman doğallıktan yanayım. Doğal olan her şey daha çok hoşuma gidiyor ve dikkatimi çekiyor.
Günlük hayatta makyaj yapan biri misin?
Aslında makyaj yapmayı severdim. Ta ki setlerden dolayı her gün yüzümde uzun süre kalan makyajlar yapılana kadar. O yüzden artık günlük hayatımda makyaj yapmayıp dinlendirmeye çalışıyorum.
Ne tür makyaj yapıyorsun? En çok kullandığın ürünler neler?
Yok gibi doğal makyajlar yapıyorum genelde. Onlar daha çok hoşuma gidiyor. Koyu tonlardansa açık nude tonları tercih ediyorum. Pudra pembesi şeftali gibi. Gözaltı kapatıcısı, kaş tarağı, rimel ve dudak nemlendiricisi en çok kullandığım ürünler.
Çantanda taşıdığın olmazsa olmaz ürünlerin neler?
Dudak nemlendiricim birinci sırada. El kremi mutlaka bulunduruyorum. Bir de parfümüm. Galiba olmazsa olmazlarım bu kadar.
Kozmetik alırken nelere dikkat ediyorsun?
İçeriği benim için önemli tabii, Mümkün olduğunca az zararlı içerik olmasına özen gösteriyorum, çünkü n’olursa olsun yüzümüzde uzun süreler kaldığı için zararlı etkileri oluyor. Onun dışında toz ürünlerin de pigmentasyonu çok önemli benim için. Cildime yapışıp dağılmayan ürünleri sevmiyorum. Çok makyajlı görüntüler de hoşuma gitmiyor, o yüzden ince ve tenimi en fresh gösterecek ürünleri tercih ediyorum.
Herkesin kendine has makyaj hileleri vardır. Seninkiler neler?
Tabii ki var. Gözlerim daha çekik dursun diye concealer’ı gözaltımın dış kısmından yukarıya doğru sürüyorum. Göz pınarlarımı biraz aydınlatıyorum. Olmazsa olmazım ise dudak nemlendiricisi.
Yoğun iş temposundan yorgun düştüğünde cildini toparlamak için ne yapıyorsun?
Maden suyu ve gül suyunu karıştırıp buz kaplarına koyuyorum. Evde hep durur. Çok yorgun olduğumda o buzları yüzümde ve göz altlarımda gezdiriyorum.
Vücudunda güzel bulmadığın bir yer var mı?
Var ama söylemem! Dikkatleri oraya çekmek istemiyorum.
Estetiğe nasıl bakıyorsun?
Her zaman doğallıktan yanayım. Doğal olan her şey daha estetik geliyor bana. Ama tabii ki bu demek değil ki estetiğe karşıyım. Mutlu hissetmediğim ya da takıldığım yerlere ufak ve abartıdan uzak dokunuşlar yaptırabilirim belki ama şimdilik düşünmüyorum.