Zeynep Tuğçe Bayat: Güz Güzelliği
Başarılı oyuncu Zeynep Tuğçe Bayat ile sonbahar sezonunun güzellik trendlerini ve oyunculuğa başlama hikayesini anlattığı samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
Röportaj Gülay Özdemir Fotoğraflar Baran Altındağ Videografi Selim Durak Saç Aylin Aydın Makyaj Burak Mert Aydın Styling Seda Solmaz Styling Asistan Eren Yüce Kurumsal İletişim Mine Gündüz Prodüksiyon Nutek Studio YVES ROCHER’ye katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
Kimdir Zeynep Tuğçe Bayat, biraz anlatır mısın? Nasıl başladı oyunculuk serüveni?
Kendimi bildim bileli yoğun bir merak duygusuyla yaşıyorum. Etrafımda olup biten gizemli bir şey olmasını istemem. Küçük bir çocukken de televizyonu merak ettim önce. Nedir bu, nasıl oraya çıkılır, diye düşünüyordum. İlk kez sinemaya gittiğimdeyse çok etkilendim. O kocaman ekranda kendimi hayal ettim, daha belki yedi sekiz yaşlarındayken. Sonra da tiyatroyla tanıştım. İlkokulda biraz hassas, çekingen ve kendi halinde bir çocuktum. Ama tiyatroyla tanıştıktan sonra değiştim.
Girişken ve özgüvenli bir çocuğa dönüştüm birdenbire. Aklımda hep o sahneye çıkma isteği kaldı. O andan sonra da hep bu isteğin peşinden gittim. Hukuk Fakültesi’nde okurken bile biliyordum bir şekilde bu mesleği yapacağımı. O yüzden okul bittikten sonra konservatuvarın Tiyatro Bölümü sınavlarına girdim. Kazandım ve bir dört sene daha okuyarak çocukluğumdan gelen o arzuyu dindirdim. Uğruna çok hayal kurup çok çalıştığım bu mesleği severek yapmanın tadını çıkarıyorum şimdi.
Nasıl bir güzellik anlayışın var?
İçten ve doğal olmak, güzelliği ortaya çıkarıyor bence. Abartı ve kibir, dokunduğu her şeyi çirkinleştiriyor. Hepimizin içinde kimsenin bilmediği bir “ben” vardır muhakkak. Bazen onu bastırıp başka biri olmaya çalışıyoruz. İşte bir de o zaman çirkinleşiyoruz sanki. Çok metaforlu oldu belki ama hissettiğim bu. Güzellikten çok derinlik ‑sanırım doğru kelime bu- etkiliyor beni.
Günlük hayatta makyaj yapan biri misin?
Günlük hayatımda genellikle makyaj yapmıyorum. Dinlendirmek istiyorum cildimi ve gözlerimi. Çok hassas bir yapım var. O yüzden az ve iyi malzeme kullanmaya çalışıyorum. Ama işim gereği yapılan makyajları da çok seviyorum. Her birinde başka biri oluyorum. Profesyonel makyaj sanatçıları değişik makyajlar denemek için uygun bir yüzüm olduğunu söylüyorlar. Bazen eğlenmek için bir şeyler deniyoruz birlikte. İşimin bu parçasını çok seviyorum.
Ne tür makyaj yapıyorsun? En çok kullandığın ürünler neler?
Kullandığım üç basit şey oluyor genelde. Renkli güneş koruyucusu, dudak nemlendiricisi ve rimel. Bazı günler rimelden de vazgeçiyorum. Kirpiklerime besleyici yağ sürüyorum. Onun da farklı bir ıslaklığı ve parlaklığı oluyor. Hem de kirpiklerimi besliyor. Onun dışında eğer özel bir yere gidiyorsam kahverengi tonlarında buğulu bir göz makyajı ve pastel renklerde bir ruj tercih ediyorum.
Çantanda taşıdığın olmazsa olmaz ürünlerin neler?
Özel bir yere gittiğimde sığdırabilirsem çantama şu ürünleri atıyorum: Dudak nemlendiricisi, pastel tonlarda bir ruj, ne olur ne olmaz göz makyajım akarsa diye göz altı için kapatıcı. Bu aralar çanta boyu şeftali tonlarında likit allıkları seviyorum. Islak ve canlı bir görünüm için ideal. Bazen aynı etkiyi sağlayabilmesi için gün içinde tazeliyorum. Ama günlük hayatımda çantamda sadece dudak nemlendiricisi ve güneş koruyucusu oluyor genellikle. Bir de çanta boyu parfüm.
En son satın aldığın favori ürünün hangisi?
Chloe parfüm.
Kozmetik alırken nelere dikkat ediyorsun?
Hayvanlar üzerinde deney yapılmamış olmasına dikkat ediyorum. Artık tüm markaların bu tür uygulamalarından vazgeçmesi gerekiyor. Bu konuda daha çok bilinçlenmeliyiz. Onun dışında hassas bir yapım olduğu için, son zamanlarda kimyasal katkısı olmayan doğal ürünler kullanmaya çalışıyorum.
Herkesin kendine has makyaj hileleri vardır. Seninkiler neler?
Gözlerimin içine kahverengi kalem çekmeyi çok seviyorum. Gözlerim hassas olduğu için her gün yapmasam da göz tipime yakıştığını düşünüyorum.
Yoğun iş temposundan yorgun düştüğünde cildini toparlamak için ne yapıyorsun?
Ayda bir kere cilt temizliği yaptırıyorum. Daha sık yapılabilir ama çok fazla vakit bulamıyorum. O yüzden benim için günlük cilt temizliği çok önemli. Ne kadar yorgun olursam olayım makyajımı silip nemlendirici sürmeden yatmıyorum. Bir de haftada bir besleyici maske yapmaya çalışıyorum.
Vücudunda güzel bulmadığın bir yer var mı?
Eskiden vardı ama artık yok. Vücudumla uğraşmayı bıraktım. Kendimi olduğum gibi seviyorum. Eğer kimi zaman öyle bir şey hissedersem, kendime şu soruyu soruyorum: Sen mi güzel bulmuyorsun yoksa başkalarının fikirleri, başkalarının güzellik algısısı mı bunlar? Genellikle cevap ikincisi çıkıyor ve kendimi sevmeye kaldığım yerden devam ediyorum.
Estetiğe nasıl bakıyorsun?
Herkes nasıl mutlu olacaksa öyle yapmalı. Şanslıyım ki kendimde değiştirmek istediğim bir yer olmadı şu ana kadar. Bir gün yaptırmak istersem yine aynı soruyu kendime soracağım. Bunu sen mi istiyorsun, yoksa başkaları mı? Estetikte beni korkutan başka bir şey de kendimize has olan o küçük tatlı farklılıkların kaybolup herkesin aynılaşması. Onun dışında üstüne çok düşündüğüm bir konu değil.