Girişimci bir ruh: Iryna Zdoryk
Uluslararası ekonomik ilişkiler ve işletme bölümünden mezun olduktan sonra İstanbul’un büyüsünden etkilenerek iş dünyasının kapılarını aralıyor. İlk olarak çikolata ve özel tasarım objeleri üzerine Avrupa ve Amerika’da önemli işlere imza atıyor Iryna Zdoryk.
Her zaman en iyiyi üreterek en güzeli sunmak ve hiç kimsenin daha önce yapmadığı işleri yapmayı motto edinerek çıktığı yola My Best Look markasını kurarak devam ediyor. Iryna şimdilerde küçüklüğünden beri insanları mutlu etmenin, minik de olsa onların hayatına dokunabilmenin mutluluğunu yaşayanlardan…
Kusursuz davet şıklığına sahip olmak isteyen herkesin tasarım kıyafetlere ulaşabildiği “My Best Look” fikri nereden çıktı?
Bir seyahatimde Rent the Runway’i keşfettim. Amerika’da fashion kıyafet kiralamada en popüler ve en büyük işletmelerden biri. Araştırınca hem Amerika’da hem de Avrupa’da aynı işi yapan bir kaç şirket daha karşıma çıktı. Başta çok ilginç geldi ama bir o kadar da mantıklı olduğunu düşündüm.
Türkiye’ye dönüp araştırma yaptığımda, bu sektörde daha çok mezuniyet-balo kıyafetleri ve takım elbise-smokin alanlarında faaliyet gösteren kiralama firmaları vardı fakat aynı konseptte çalışan sadece bir firma olduğunu gördüm ve Türkiye’de bu işi yapan sadece bir firmanın olması ciddi anlamda büyük bir boşluk diye düşündüm. Sonrasında “My Best Look” projemizin üzerinde yoğunlaşıp çalışmaya başladık.
Kadınlar, kendilerini özel hissettiklerinde ve güzel bir görüntüye sahip olup dikkat çektiklerinde mutlu olurlar, mutlulukta bir kadına asıl güzelliği veren şeydir aslında. My Best Look ismimizin hikayesi de buradan doğdu.
My Best Look’ta hangi markalar yer alıyor? Showroom’a gelen misafirler nasıl bir hizmet alıyor, biraz anlatabilir misin?
Showroom’umuzdaki elbise, gelinlik ve aksesuar koleksiyonu, son derece titiz bir çalışma sonucunda bir araya getirildi. Dünyaca ünlü markaların en iyi parçalarını seçmeye özen göstererek, görülmemiş, yeni ve farklı modelleri getirip, alışılagelmiş kalıpların dışına çıkmaya çalışıyoruz. My Best Look’ta her tarzda ürün bulmak mümkün…
Alberta Feretti, Alexander Wang, Stella McCartney, Elie Saab, Victoria Beckham, Marchesa Notte, Maria Lucia Hohan, ve bir çok dünyaca ünlü markanın özel parçaları showroom’umuzda yer alıyor.
Birebir ve özel hizmet verebilmek adına randevu sistemiyle çalışıyoruz. Gelen müşterilerimiz bünyemizde bulunan stylistimiz tarafından ağırlanıyor. Bu noktada müşterilerimizi tanıyor, ne istediğini anlıyoruz sonrasında ise, ten rengi, saç rengi ve vücut proporsiyonuna göre kıyafet seçiminde yardımcı oluyoruz.
Yerimiz Arnavutköyde tarihi bir köşk, ahşap kapı ve merdivenlerimiz bunları tamamlayan dekoratif çiçekler, kristal objeler ve daha çok soft renklerden oluşan dekorumuz ile müşterilerimize sıcak, samimi ve rahat bir ortam yaratmaya çalıştık. Onların nasıl hissettiği ve mağazamızdan nasıl ayrıldığı bizim için çok önemli, ne olursa olsun mutlu olarak ayrılmaları için çabalıyoruz.
Stella McCartney, Reem Acra, Alexander Wang ve Victoria Beckham gibi globalde adını duyurmuş iyi tasarımcıların elbiselerini My Best Look’ta bulmak mümkün. Bu değerli markalarla nasıl iletişime geçiyorsun?
Sık aralıklarla yurtdışına çıkıyorum, gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi çok seviyorum Yurtdışında Fashion week’leri, moda defileleri ve çeşitli etkinlikleri sürekli takip ediyorum. Katıldığım etkinliklerde ünlü markaların en yeni tasarımlarıyla tanışıyor ve yeni tasarımcıları keşfediyorum. Paris, New York, Milano gibi şehirlere gidip araştırmalar yapıyorum. Özellikle Beyrut tasarımcılarıyla görüşmeye devam ediyoruz. Bunun yanı sıra Sarah’s Bag çantalarının Türkiye’deki tek yetkili temsilcisiyiz. Showroom’umuzda farklı stilleri tek bir yerde topladık diyebilirim. Dünyaca ünlü tasarımcıların koleksiyonlarından özel parçalar bulunuyor. Bu sezon yeni gelinlikler, after party elbiseleri ve kendi tasarımlarımızın satışı ile müşterilerimizin hizmetinde olacağız. Aksesuarlar konusunda da özel parçalar ile yeni sezonda da müşterilerimizi sürpriz parçalar bekliyor.
Showroom’da kiralanan bu trend parçaları özel olarak gidip kendin mi seçiyorsun?
Öncelikle styling ekibimizle tüm yeni koleksiyonları ve defileleri değerlendiriyoruz sonra müşterilerimizin talepleri doğrultusunda ve yeni trendleri de göz önünde bulundurarak koleksiyonumuzu belirliyoruz. Ve en zevkli süreç başlıyor… Dünyanın her bir noktasından ürünler birebir görerek ve dokunarak son seçimleri yapıyoruz.
Kiralama fikrine insanlar nasıl bakıyor, gelen tepkileri nasıl değerlendiriyorsun?
Çok hızlı bir tüketim devrimde yaşıyoruz. Moda çok hızlı değişiyor, bugün trend olan şey yarın artık popüler olmayabiliyor. İnsanlar çok hızlı tüketip anında sıkılıyorlar. Paylaşım ekonomisinin dönemi başladı ve bu duruma en iyi örnekler Uber ve Airbnb.
Sosyal medyanın etkisiyle tüketim diğer alanlarda da olduğu gibi modada da artış gösterdi. İnsanlar bir etkinliğe katılıp orada giyindikleri kıyafeti diğer etkinlikte kullanmak istemeyebiliyor, yine aynı şekilde, sosyal hayatı daha etkin olan ve sık sık davetlere katılan kadınlar aynı elbise ile ikinci kez görünmek istemeyebiliyor. Pahalı ve özellikle sadece bir kez kullanacakları ürünlere büyük meblahlar ödemek yerine Kiralama fikri insanlara daha cazip geliyor.
Zarar gören bir kıyafet olduğunda nasıl bir yol izleniyor?
Müşterilerimiz bu konuyla ilgili çok hassas oldukları için bu zamana kadar hiç bu tarz bir durumla karşılaşmadık. Böyle bir durum olduğunda ise yine müşteri ile karşılıklı çözüm üretme yolunda ilerliyoruz.
Kiralama dışında satışta yapıyor musun?
Elbette yapıyoruz. Özellikle müşterilerimiz tarafından özel olarak talep edilen elbiselerin özel dikimlerini yapıyor ve satışını gerçekleştiriyoruz. Ayrıca kısa bir zaman içerisinde “My Best Look” adı altında yeni yaz koleksiyonumuz çıkıyor. Her geçen gün koleksiyonlarımızı geliştirmeye ve yeni parçaları eklemeye devam ediyoruz.
Türkiye’de kiralamaya yönelik birkaç markadan birisin. Dünya’da bu tarz örnekler var mı? Senin bu işi hakkıyla yaptığını düşündüğün en iyi örnek hangisi?
Dünya ve özellikle Türkiye için çok yeni evet ama her gün hızlı büyüyen yeni bir trend. Bu konuda diğer sorularda da bahsettiğim gibi Rent the Runway’i örnek verebilirim. Rent the Runway 2009 yılında bu konsepti başlattı ve büyüterek çok farklı bir seviyeye taşıdı. Burada sadece özel günlerde kiralanan kıyafetler dışında günlük ve iş kıyafetileri de kiralayabiliyorsunuz. Müşterilerine kolaylık sağlamak adına aylık ve senelik abonelik sistemleri de sunuyorlar, böylelikle artık hiçbir şeyi satın almaya ihtiyaç duymuyorsunuz! Tabii ki Amerika yeniliklere ve kulağımıza ilginç gelen fikirlere çok hızlı ve daha kolay alışan bir ülke. Bizim biraz daha zamana ihtiyacımız var diye düşünüyorum.
Moda trendlerini yakından takip eden bir isim olarak Türkiye’deki modaya bakışı nasıl değerlendirirsin?
İstanbul, dört büyük olarak tabir edilen Milan, Paris, Londra ve New York’a kıyasla göz ardı edilemeyecek derecede başarılı bence. Yıllar içinde Türkiye başarılı bir şekilde kendisini üretim merkezi olarak konumlandırdı ve bu ülkeler arasında çok saygın bir yere sahip olurken bugünlerde sadece üretici konumda değil tasarım ve moda merkezi olma alanında da iyi bir şekilde ilerliyor. Buna en iyi örnek son zamanlarda İstanbul’da gerçekleştirilen Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul. Dünya trendlerini takip eden inanılmaz yetenekli ve kalıplarının dışına çıkmayı başaran tasarımcıları gördük ve Türk moda endüstrisi son yıllarda genç tasarımcıların da ortaya çıkmasıyla uluslararası moda dünyası tarafından daha çok dikkat çekmeye başladı.
Gelecekte markanı nerede görüyorsun?
My Best Look Türkiye’de yeni bir konsept. Daha önceki sorularda da söylediğim gibi insanları mutlu etme temelinde kurulmuş bir girişim. Her geçen gün kendimizi yenileyerek ve ürün yelpazemizi daha da arttırarak ilk etapta ulusal marka olmayı hedefliyor sonrasında ise yurtdışı pazarına açılmayı planlıyoruz. Bu konuda ekip olarak oldukça istekliyiz.