Önder Özkan: Triko tutkusu
On dokuz yıldır hazır giyim sektöründe tasarımcı olarak lokal ve global pazara yönelik tasarım pozisyonlarında; stil ve üretim ölçeğinde hizmet veren Önder Özkan, 2010 yılında ihracat disiplini ve hedefliyle kendi tasarımlarını hazırlamaya karar veriyor. 2011 yılında “Miami Uluslararası Moda Haftası’nda Yılın Gelecek Vaad eden” ödülüne layık görülen tasarımcı kariyerinde önemli bir başarıya imza atıyor.
Eğitimimi London Collect Of Fashion ve Central Saint Martins’de tamamlayan Özkan o günleri ve yıllar içerisindeki kariyer yolculuğundaki gelişmeleri şöyle anlatıyor: “Bu mesleğe kendimi adadığımı, sadece kendim için değil insan yetiştirmeye yönelik hayallerimi gerçekleştirmek için büyük bir adım attığımı anlamıştım. Bugün düne baktığımda ülkemizin şartlarında geldiğim nokta ve gitmeyi hedeflediğim noktalar arasında ki paralellik ve sancılar aslında doğru yerde olduğumu da gösteriyor.”
Tasarımlarınızı kişiye özel kılan nedir?
Kullandığım malzemeler ekseri geri dönüşümlü. Bunun yanında ulaşılabilir fiyatlarda olmasına önem veriyorum. Ancak doğayı en çok kirleten sektörlerin içinde tekstil geldiği için buna geri dönüşüm olmasına dikkat ediyorum. Doğal elyaf kullanma konusunda maalesef ülkemizde gittikçe zorlanıyoruz ancak bu konuyu da markanın mottosuna yerleştirme konusunda kararlıyım.
Trendleri ne kadar umursuyorsunuz, takip ediyorsunuz veya çiğniyorsunuz?
Elbette dünyada mobilyadan tutunda yaşama dair trendler ve teknolojik gelişmeler benide herkes gibi etkiliyor ancak bunları kendi stilime uygun şekilde özümseyip değerlendirmeyi tercih ediyorum.
Türkiye’de triko tasarımı yapan çok fazla isim yok. Peki siz neden triko üzerine yoğunlaştınız?
Triko bir tutkudur. Sanatsal açıdan bakınca tasarıma elyaf seçimi ile başlamak temelden yukarıya tırmanmak gibi düşünülebilir. Oğlak burcu yükselenimde oğlak olarak tam bir keçi kararlılığı ile her şeyi sıfırdan üretmek gibi bir karakterim var. Yani ipliği üretir değiştir yeniden başka karışımlarla bir araya getir bunun üzerine doku ve desen çalışmaları yap. Baktığınızda epey zahmetli bir iş. Birde değişkenlik içerdiği için sürekli kaygan bir zemin triko. Ancak makinanın çıkarttığı örgü sesi benim için bir melodi yani ben bu kadar aşığım trikoya.
İlerleyen süreçte de hep triko olarak devam mı edeceksiniz yoksa haute couture koleksiyonlarda görecek miyiz tasarımlarınız arasında?
Evet, triko tabanlı bir marka olma süreciyle alakalı olarak çok dağılmamak kaydıyla yan segmentler de olabilir. Zaman gösterecek diye düşünmekteyim.
Bu yıl 13. sezonu düzelenen Mercedes Benz Fashion Week İstanbul’da izleyeceğiz sizi. Türkiye’de moda haftalarını nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye sürprizli krizi bol enerjisi yüksek ve coğrafi olarak sürekli değişken, kaygan bir ülke. Moda haftamız, hayatlarımızda böyle. Elbette gelişiyor. Daha dün tasarımcı olmayı hayal eder idolüm Rıfat Özbek gibi olmak isterdim. Daha sonra sunduğum iki defilenin stili içinde beğendiği tasarımlar neticesinde Rıfat bey ile tanıştım. Bir duayenden tavsiyeler aldım, sohbet ettim. Yani çok yönlü baktığınızda geliştiğini görüyoruz. Evet Batı gibi değil aslında değişim ve gelişim zamana yayılır bu hep böyledir zaten.
Moda ve markalar arasında bağ kuran projelere nasıl bakıyorsunuz?
Tasarımcı ve farklı segment ve ürün konularında işbirliği yapmak, tasarımı endüstri ile birlikte yaşama dair kullanımından keyif alından zamansız araçlara dönüştürmek, kolaylaştırmak ne büyük bir lüks ve keyif. Sizlerde öyle değil mi?
Gardırobunuzda şu sıralar en favori parçalarınız hangileri?
Triko dikişsiz bluz, kazak ve hırkalar benim anahtar parçalarım. Yün içerikli kumaş pantolondan vazgeçemiyorum. Düşük omuzlu ipek gömlek ve kruvaze blazer yine her daim kullandığım kesimler. Tabi renkli ve desenli çoraplarda işin eğlenceli kısmı.
Sırada ne var?
Ekibim benim diğer ailem. Ekibimle büyümek birlikte markamızı digital alanda geliştirmek, ve triko segmentinde aranılan istenilen zamansız silüetleri oluşturma yolunda yolumuza devam etmek sırada ve hep ön planda bizi motive edecek yolculuğumuz. Daha çok işbirliği ve yeni insanlar tanımak, birlikte keratin projeleri gerçekleştirmek hiç bitmeyecek bir devinim olur.