Pırlanta alevini gökkuşağı ile buluşturan parfüm
Cartier, gökkuşağının yedi rengini, adeta pırlanta alevi yaşatan saf ve beyaz yepyeni bir parfümde bir araya getirdi; Cartier Carat
Cartier Carat, sonsuzluğa yayılan kokusuyla, adeta çiçeklerden oluşmuş bir gökkuşağı. Eflatun, çivit mavisi, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı renkleri bu parfümde, menekşe, süsen, sümbül, ylang, fulya, hanımeli ve lalelerle vücut buluyor. Cartier Carat’ta çiçek tonları, adeta koku notalarının katman katman bir araya getirdiği bir gökkuşağı yaratıyor. Cartier, göz kamaştıran renklerin kırılım sırasını, Cartier Parfümörü Mathilde Laurent’ın özgün ve sıra dışı hayal gücünden aldığı ilhamla tersine çeviriyor. Aşırılıktan inceliğe, bolluktan benzersizliğe, Cartier Carat, koku boyutuna geçmiş bir pırlanta alevi.
“Siz kimsiniz? Siz, pırlantaları parfümleştirensiniz!” Cartier Parfümörü Mathilde Lauren, Cartier’de işe başladığı ilk yıllarda, Prenses Bibesco’nun Jeanne Toussaint için kurduğu bu cümlenin kendisini çok etkilediğini ve büyülediğini söylüyor; ‘Pırlanta konsepti üzerinde çalışmaya başladığımda, bu cümle bir tutkuya dönüştü. Kokunun hem dini hem de sanatsal tarihinin dünyasından gelen biri olarak bence Prenses Bibesco, Cartier’nin pırlantalara hayat verdiğini söylemek istiyordu. Bu iki alanda da parfüm, yaşamanın vücut bulmuş hali. Cartier, pırlantaları böylesine çarpıcı biçimde sergileyerek, ışıkla kavuşturarak, kıvılcımlar ve ışıltılar saçmasını sağlayarak onlara hayat veriyor. Bizi bu kadar cezbeden de işte bu ışık oyunu!
Bir pırlantanın kendi aleviyle hayat bulduğu, ışıldayan bir parfüm yaratmak istedim. Parfüme, ışık kırılım ilkesini uygulamak aklıma gelen ilk fikirdi; bir pırlantada gökkuşağının rengarenk ışıltıları gibi görünecek şekilde yayılacak bir ışık kümesi. Bu yüzden, tıpkı pırlantanın ışığı gibi soyut ama canlı bir çiçek oluşturacak yedi çiçek seçtim. Carat, benim için ışığa parfümsü bir övgü. Kokunun alevi olarak adlandırdığım vizyonumu sizinle paylaşmaktan ve tıpkı Cartier’nin yaptığı gibi, parfümü kullanan kişinin, kokulara dayalı duygularla ışıldamasını ve parlamasını sağlamaktan mutluluk duyuyorum.’
Cartier Carat, mutluluğu her şekilde hissetmeye, hayata gülümsemeye, hayatın farkında olarak anı yaşamak için her günün çiçeklerini toplamaya davet ediyor. Mathilde Laurent, adeta bu pırıl pırıl buketin bahar günlerindeki neşesini arttırıyor. Bu yaşayan, mutluluğa davet eden, son derece taze ve doğanın içinden taptaze bir çiçek. Duru bir enerjiyle yüklü Carat, soyut bir mücevher; kalbe heyecan aşılamak için hazırlanan bir koku olarak iki hecesiyle bile kendini saf ve doğru hissettiren bir mücevher.
Cartier Carat’ın şişesi ışığı yakalayarak, prizmanın tüm renklerini ve pürüzsüz kesimli yüzeyinin bir çok yansımasını yayıyor. Şişe, aynı zamanda Cartier’nin modern ve pürüzsüz kesimli kare köşeleriyle güncellediği Art Deco yüzeyine de sahip. Saf ve yalın yapısıyla beyazdan gökkuşağı tonlarına dönüşerek rengarenk titreşimlerin imza niteliğinde bir temsilcisi olan Cartier Carat’ta pırlantanın alevi ve tek elle açılan kristal kapağı, şişenin özünü ve karakterini oluşturuyor.