Karşı Konulmaz Mücevherler
Yüzyıllardır kusursuz, eşi olmayan mücevherler kadınları kendine aşık ettiği doğrudur:) Estetik duyguların en üst seviyesi! Hangi kadın bu karşı konulmaz güzellikleri üzerinde taşımak istemez ki? Molu Mücevherat’la güzelliğinize ışıltı katın.
Molu, olağanüstü kreasyonlar üretmek için 1956 yılından beri tutku ve sevgiyle çalışır. Her Molu Mücevheri tasarımdan el üretimine kadar uzun ve zor bir yolculuğun sonucunda hayat bulur. Değerli taşların özenle işlenerek, ustaların elinden çıkan tasarımlar kadınların teninde hayat buluyor. Uzun emekler sonunda muhteşem, göz kamaştıran tasarımlar çıkıyor.
Pırlanta, safir, zümrüt dünyanın en nadide ve değerli taşları, kusursuz el işçiliği ve özel tasarımlarla modern ve yenilikçi bir bakış açısıyla mücevher tutkunlarının vazgeçilmezi. 1956’dan beri kusursuz ince işçiliğin, el emeğinin önemine vurgu yapıyor.
Peki bu değerli taşları neden seviyoruz?
Elmas: Bulunması ve çıkarılması en zor taş elmastır. Bir karatlık elmas için yaklaşık 250 ton ve üzeri toprak kazıldığını biliyor muydunuz? Sanırım bu bile elmas sahibi olmak için yeterli olur:) Kalitesini nasıl anlarız sorusu geliyor diğer yandan aklıma. Değerli bir elmas berraklığından, kesiminden ve karat ağırlığından anlaşılıyor.
Zümrüt: Yeşil rengi ve parlaklığı en bilinen özelliklerinden. Saf beyaz olan beril mineralinin içine karışan krom zümrüte yeşil rengini veriyor. En zor bulunan taşlardandır ve ışıkta ya da aydınlıkta kaldıkça daha çok parlar:) Bilginiz olsun en kaliteli zümrütün Kolombiya’dan çıkarıldığı söyleniyor..
Safir: Elmastan sonra en dayanıklı taştır. Mavi, gri ve yeşile çalan rengi nedeniyle ‘gök yakut’ adıyla anılır. Bu taşın kötülüklerden koruduğuna inanılır. Dünyanın en ünlü safirleri Hindistan’dan çıkarılıyor.