Nihan Şahenk: Yıldızın Parladığı Anlar
Önce oyuncu olarak tanıyıp sonra içindeki müzik cevherini keşfettiğimiz Nihan Şahenk ile üçüncü single’ı “Parla”yı çıkarması arefesinde konuştuk.
Sizi önce oyuncu olarak tanıdık. Şarkı söylemeye nasıl başladınız? Siz mi müziği seçtiniz, müzik mi sizi?
Müziğin içine doğdum diyebilirim. Babam ve abim müzisyen; aynı zamanda ailemizde de çok fazla müzik insanı olduğundan çocukluğum müzik sohbetleriyle dolu sofralarda geçti benim. Her yemek sonrasında babam alırdı eline ya gitarını ya da buzukisini ve her türden şarkılar söylerdik. Müzikle başladı her şey ve müzikle devam ediyor. Bu beni inanılmaz mutlu ediyor.
Müzik eğitimi aldınız mı?
Hayır almadım. Ama babamı sahnedeyken çok küçük yaşlarda dinlemeye başlamış olmam benim en büyük şansım. Daha ilkokula bile gitmiyordum, binlerce turistin karşısında şarkı söyleyip alkış aldığım zaman. Okulda bütün gösterilerde, babamla evde hep piyano başında ve abimle her zaman her yerde şarkı söyledim ben. Odamda yalnızken yatağın üstüne çıkıp sanki sahnedeymiş gibi hayali izleyicilerime konser verir, onlara ellerimi uzatırdım. Evde kimse yokken zor şarkıları seçer, onları söyleyebilmek için deli gibi çalışırdım.
Can Bonomo’nun da destek verdiği bir isimsiniz. Hatta If Beşiktaş’taki Bonomo konserinde “Ölmüşüm Ne Yazar” şarkısını seslendirdiniz. İlk single’ınız mıydı? Bonomo ile aynı sahneyi paylaşmak nasıl hissettirdi?
Evet sözü ve bestesi Can Temiz’e ait “Ölmüşüm Ne Yazar” ilk single’ım. İlk şarkım olması sebebiyle bendeki yeri ayrı. Can Bonomo şarkı çıktığı gün arayıp “ilk konserde söylesin Nihan” dediğinde ağlamıştım mutluluktan. Can gerçekten desteğini göstermek konusunda çok cömert biri. Müzik yapmaya karar verdiğim ilk günden beri her zaman yanımda olduğunu hissettirdi, ne sorsam ilgiyle sabırla cevapladı. Ve aynı sahneyi paylaşmamız gerçekten benim için çok özel bir jestti.
Müziğiniz nasıl bir kitleye hitap ediyor?
Spesifik olarak bir şey söyleyemem ama aldığımız verilere göre en çok 18–22 yaş aralığı dinliyormuş beni. Bence her şarkı her insana başka bir yerinden dokunuyor. Kimisi için müzik çok etkili oluyor, kimisi de sözlerini çok seviyor. Yeni çıkacak şarkımı çocukların da çok seveceğini düşünüyorum.
Siz Türkiye’den hangi müzisyenleri, grupları severek dinlersiniz?
Sezen Aksu, Tarkan, Şebnem Ferah, Nilüfer, Zeki Müren, Hümeyra, Nükhet Duru, Can Bonomo, Can Temiz, neredeyse her gün Ajda Pekkan ve son günlerde de Karsu’ya bayılıyorum.
Konserinize kim gelse mutluluktan uçarsınız?
Sezen Aksu gelse çıldırabilirim ve Şebnem Ferah gelirse de heyecandan şarkımın sözlerini unutabilirim.
Geçtiğimiz Mayıs’ta yönetmenliğini eşiniz Ali Rıza Şahenk’in yaptığı “Nasıl Keyifler” klibiniz yayınlandı. Söz, müzik, klip nasıl oluştu; bu parçanın hikayesini paylaşır mısınız?
“Nasıl Keyifler”in sözü bestesi Can Temiz’e, düzenlemesi de eşim Ali Rıza Şahenk’e ait. “Ölmüşüm Ne Yazar”dan sonra hareketli bir şarkıyla çıkmak istiyordum. Ve o sıralar karantina süreci henüz başlamamıştı, çıkış tarihi de yaza denk geldiği için ritminden dolayı biz bu şarkıyı seçtik ama sonrasında sözlerinin de o günlere çok uygun olduğunu fark ettim. Hepimizin morale ihtiyacı vardı ve şarkı “Nasıl keyifler?” diye soruyordu. “Her şey girer bir gün yoluna
tek ki yüzün gülsün” diyordu. Şarkı tamam, tarihi de belirlemiştik ki karantina başladı; bu yüzden klibi de evde çekmeye karar verdik! Hem böyle bir zamana denk gelmesi, hem Ali Rıza’nın ilk yönetmenlik deneyimi olması ve her şeyiyle sadece ikimizin elinden çıkan bir iş olmasından dolayı bu şarkının yeri bizim için çok özel.
Modayla ilgili misiniz; sahne kostümlerini kendiniz mi seçiyorsunuz?
Evet çok severim güzel giyinmeyi, değişik parçaları birleştirmeyi, eski kıyafetleri düzenlemeyi. Sahnede de kliplerimde de fotoğraf çekimlerinde de hep kendim seçiyorum ve böyle daha mutlu oluyorum, çünkü her
şey istediğim gibi oluyor. Son klipte de saç ve makyajdan kıyafetlere bütün detayları ben seçtim ve düzenledim. Saç ve makyaj konusunda asla iddialı değilim ama çıkan sonuçtan çok mutluyum. Son zamanlarda ikinci el kıyafetlere de ilgim arttı. Çok seviyorum eski ve yeniyi birleştirmeyi. Eski kıyafetlerin farklılığı, detayları çok ilgimi çekiyor.
“İlk görüş, “Bu adam benim evleneceğim adam” dediğim andı. Ve öyle de oldu çok şükür. Biz nefes terapisinde tanıştık. Nefes koçum elimden tutup beni Ali Rıza’nın yanına götürdü ve sizin kesin tanışmanız gerekiyor, dedi. Gerçekten de benim Ali Rıza’yı tanımam gerekiyormuş.”
Eşinizle tanışma hikayeniz nasıldı? İlk görüşte aşk mıydı?
İlk görüş, “Bu adam benim evleneceğim adam” dediğim andı. Ve öyle de oldu çok şükür. Biz nefes terapisinde tanıştık. Nefes koçum elimden tutup beni Ali Rıza’nın yanına götürdü ve sizin kesin tanışmanız gerekiyor, dedi. Gerçekten de benim Ali Rıza’yı tanımam gerekiyormuş. Yoksa asla bilemezdim bir ilişkide bu kadar uyumlu olunabileceğini, bu kadar anlayış ve sevginin karşılık beklemeden her geçen gün artabileceğini. Yaşamadan asla bilemezdim ve çok şanslıyım ki buna sahip olduğum bir hayat yaşıyorum.
Evde işte 7/24 birliktesiniz, bu durum ilişkinizi nasıl etkiliyor? Bu dönemle nasıl başa çıktınız?
Bu durum bütün ilişkiler için bir sınav oldu bence. 7/24 kimse birlikte değildi çünkü. Biz evde vakit geçirmeyi çok seviyoruz. Özellikle de ben 3 ay evden çıkmasam dışarıyı aramam. Bir de üstüne Ali Rıza da evde olunca tadından yenmez bir durum oldu benim için. Kendi alanlarımıza çok saygı duymakla beraber birlikte de çok dolu dolu vakit geçiriyoruz biz. Uzun kahvaltı sohbetlerimiz var, mutlaka her gün izlediğimiz dizilerimiz var, kahve keyfi zamanlarımız var, bazen müzik açıp dans ettiğimiz anlar var. Ali Rıza odasında çalışırken ben aynı zamanda spor yapıyorum, yemek yapıyorum, kitap okuyorum ve böyle böyle geçiyor günlerimiz. Bu dönemde daha çok, evet ama her zaman her şeyden önce sağlık geliyor bizim evde. Çok şükür sağlıklıyız, ailemiz, sevdiklerimiz sağlıklı, bunların dışında diyebilirim ki güzel geçirdik bu süreci. Ali Rıza ile her türlü karantinaya razıyım, onunla hiçbir şey sıkıcı ya da zor olamaz. Tabii aynı zamanda çok verimli de geçirdik bu zamanı. Şarkıyı çıkardık, klip çektik, fotoğraf çekimi yaptık, YouTube sayfam için Ali Rıza ile yeni bir seriye başladık, 3. şarkımın hazırlıklarına başladık. Bir yandan bol bol yemek yapıp kilo da aldık tabii. Gerçi ben evlenince kilo almıştım zaten 🙂 Mutfakta olmayı çok seviyorum. Öte yandan evde spor yapma alışkanlığım iyice oturdu bu süreçte, hiç aksatmadım. Mindfullness eğitimine başladım. Her gün yeni şarkılar çalışmaya özen gösteriyorum. Bu şekilde geçiyor günlerim…
Sırada yeni projeler var mı?
Evet, çok heyecanlıyım! 3. şarkımın hazırlıkları bitti ve ağustos sonu çıkarmayı planlıyoruz. Sözü ve bestesi Can Bonomo’ya ait şarkımın ismi “Parla”. Bunu da ilk sizinle paylaşmış bulunuyorum şu an! Avrupa Müzik etiketiyle çıkacak “Parla”nın klibi için de çalışmalarımıza başladık. Bir önceki şarkıdan aldığımız geri dönüşler ve birlikte üretmenin verdiği keyif dolayısıyla yeni şarkımın da klibinin yönetmen koltuğunda eşim Ali Rıza Şahenk oturuyor. Aynı zamanda YouTube sayfamdaki videolarımıza da devam edeceğiz. Takip etmenizi öneririm, özenle seçtiğim şarkılara çok güzel cover’lar yapıyoruz.
www.youtube.com/nihansahenk