#İMAlovesMBFWI

TUĞÇE GÜREŞÇİ
Okan Üniversitesi Muhasebe ve Finansal Yönetim bölümü mezunu Tuğçe, sonradan çocukluk hayalinin peşinden gitmeye karar vererek IMA Moda Tasarımı ve Teknolojisi lisans programını tamamladı. Şu anda New Gen SS18 koleksiyonu üzerinde çalışıyor.
Tasarımlarında hangi malzemeler ile oynamayı seversin?
Giysilerin malzemelerinden çok, formlarıyla oynamayı severim. Renk nasıl bir görsel iletişim dili ise giysi formları da bireyin genel kişiliği, yaşam tarzı, alışkanlıklarına dair ipucu veren sessiz bir iletişim biçimidir. İnsanlar, henüz konuşmadan ilk bakışta dahi dış görünüşleri ile birbirleri hakkında genel yargılara sahip olurlar. Bu noktada vücudun hacmini vurgulayan ya da gizleyen, kişinin karakterinde veya yaşam tarzında öne çıkan yönlere dair ipucu veren, giysiler ve siluetleridir.
Son zamanlarda seni en çok düşündüren tasarım problemi neydi?
Tasarımlarımın üretim sürecinde zorlanmıştım. İnsanın hayal dünyasındaki ile gerçekler bazen örtüşmeyebiliyor ve hayal edilenden uzaklaştıkça çarpıcı dokunuşlarla durumu lehine çevirmek zorlaşabiliyor. Tabii bu arada, tasarım esnasında göremediğini üretim esnasında görmek ve parçaya etkileyici bir dokunuş kazandırmak daha da haz verici olabiliyor.
Tasarım idolün kim?
Uzun zamandır tasarım idolüm Audrey Hepburn oldu. Son defileye çıkarken de ondan ilham alarak, onu araştırarak tasarımlarımı çizdim.
Seni en son heyecanlandıran keşfin neydi?
En son “Perfume: The story of a Murderer” adlı filmden etkilendim. Kadınları öldürüp tenlerinden çeşitli parfümler üretmeye çalışan bir seri katilin hikayesini anlatıyor. Kadınların en önemli özellikleri, karşı konulamayan güzellikleri ve çekicilikleridir. Tıpkı Audrey Hepburn gibi…
Hayatının ana teması olabilecek müzik hangisi?
Hayatımın ana teması olabilecek spesifik bir müzik yok ama genel olarak yabancı müzik dinlemeyi severim…
Sırada ne var?
Tasarıma devam etmeyi düşünüyorum.