Düğün Öncesi Medikal Estetik Rehberi


Bir gelin adayı için düğün günü, yalnızca bir seremoni değil; içten dışa tüm ışıltısını ortaya çıkardığı, hayatının en özel günlerden biri… Hayatınızın en özel gününde ışığınızın doğal, sağlıklı ve etkileyici olması için estetik dokunuşlar asla abartılı değil; aksine zarafetin ve özenin mükemmel birleşimi olmalı. Dr. Abdurrahman Efem’le tam da bu yaklaşımı konuştuk: Cildin tüm ışıltısını ortaya çıkarmak için düğün öncesi medikal estetik takvimi nasıl olmalı? Hangi işlemler hem etkili hem doğal sonuçlar verir?
“Düğün bir gün, ama etkisi bir ömür”
Gelin adayları çoğu zaman büyük günden önce kendilerini daha taze, dinç ve pürüzsüz hissetmek istiyor. “Burada önemli olan şey, ‘ne yaptırmalı? diye düşünmekten çok, ‘hangi işlemi, ne zaman yaptırmalı?’ sorusuna doğru yanıt vermek” diyen Dr. Abdurrahman Efem, ideal zamanlama için gelin adaylarına bir medikal estetik takvimi öneriyor.
- Temel Başlangıç: Cildi Uyandırmak (2 ay önce)
Cildin yapısal anlamda desteklenmesi için en ideal başlangıç noktası, düğünden aylar öncesine uzanıyor. Dr. Efem, bu süreçte cilt altı kolajen üretimini tetikleyen ultrason bazlı sistemlerin çok iyi sonuç verdiğini söylüyor. Yüzünüzde hiçbir değişiklik olmadan, sadece daha iyi görünmenizi sağlayacak bu fokuslu ultrason teknolojisi, cilt altı dokuları hedef alıyor ve elastikiyet kaybını azaltırken, yüz hatlarını doğal formunda koruyarak sıkılaştırıyor. Fokuslu ultrason teknolojisinin gelişmiş versiyonu sayesinde ise hem daha az ağrı hem de daha kısa sürede, daha uzun süreli etki sağlanabiliyor. Cerrahi olmayan ve ciltte tam anlamıyla bir yüz germe etkisi yatan, tek seanslık bu işlem, düğün öncesi öğle arasında bile rahatlıkla uygulanabiliyor. Kolajen sentezini 3–4 ay boyunca tetikleyerek cilde doğal bir sıkılık kazandıran bu işlemi erken dönemde planlamanın önemli olduğunu hatırlatan Efem, “Çünkü cihazın cilt germe etkisi tam olarak 4–6 haftada ortaya çıkıyor” diyor. - Hacim Değil Harmoni: Yeni Nesil Dolgu ile Mikro Şekillendirme (2 – 3 hafta önce)
Gelin estetiğinde amaç asla yüzü değiştirmek değil, orantıyı ve dengeyi sağlamak olmalı. Elmacık kemiklerine hafif destek, çene hattında zarif bir toparlama ya da gözaltına minimal dokunuşlar, bütünde mükemmel sonuçlar verir. Kalsiyum bazlı dolgular, hem lifting etkisi sağlar hem de kolajen sentezini tetikler. Bu etki, özellikle düğün gibi yakın plan fotoğrafların bolca çekileceği bir dönem için çok kıymetli. Dr. Efem’in sıklıkla tercih ettiği kalsiyum bazlı biyostimülan içerikli dolgu uygulaması, cilt altındaki fibroblastları uyararak kolajen ve elastin üretimini destekliyor. Bu sayede sadece yüzünüzde değil, eller, iç bacaklar veya kol altı gibi bölgelerde de sıkı ve genç bir görünüm elde etmek mümkün oluyor. Özellikle gelişmiş fokuslu ultrason işlemiyle kombine edildiğinde etkisi çok daha çarpıcı oluyor. “Mesele kusursuzluk değil; yüz formunu değiştirmeden, doğallıktan ödün vermeden, kendinizin en iyi halini aynada görebilmek” diyen Dr. Abdurrahman Efem’e göre, bu tür medikal estetik uygulamalar cerrahi müdahaleleri ertelemekte de oldukça etkili. - Dinlenmiş Bir Yüz: Saf Botulinum Toksin Dokunuşu (1,5 – 2 ay önce)
“Gelin adaylarında en çok tercih ettiğimiz uygulamalardan bir diğeri de saf botulinum toksin. Özellikle antibodi (antikor) oluşturma riski olmayan yeni saf toksinle; kazayağı, kaş arası ve alın gibi mimik bölgelerinde kırışıklıkları yumuşatıyoruz” diyen Dr. Efem, ağız çevresi ve dudak kenarlarında oluşan üzgün ifade çizgilerini de bu işlem sayesinde, doğal mimikleri bozmadan hafiflettiklerini söylüyor. “Üstelik saf toksin uygulaması, ciltte gözle görülür bir dinlenmiş ve canlı bir ifade de sağlıyor” diye ekliyor. Önemli bir uyarıda bulanan Dr. Efem, saf toksinin etkisinin ilk 3–5 günde başladığını ancak, tam oturmasının iki haftayı bulduğunu, bu nedenle nikâhtan hemen önce yaptırmanın doğru olmadığını söylüyor. Gelin adaylarının toksin uygulamalarında en büyük kaygılarından birinin, ifadenin kaybolması olduğunu belirten Dr. Efem, yeni nesil saf botulinum toksin uygulamasıyla bu kaygının da ortadan kalktığını söylüyor. - Canlılık ve Işıltı: Mezoterapi & Cilt Bakımı Ritüelleri (2 – 3 hafta önce)
Düğün öncesi dönemde cilde parlaklık katmak isteyen gelin adayları için vitamin kokteylleri, amino asit içerikli mezoterapi uygulamaları ya da biyolojik cilt güçlendiricileri öne çıkıyor. Dr. Abdurrahman Efem, “Amaç cildin canlılığını artırmak” diyor ve ekliyor: “Canlı cilt makyajsızken bile sağlıkla parlar ve bu etki mükemmeldir. Bu işlemler genelde kısa sürede etkisini gösterdiği için düğünden birkaç hafta önce planlanabilir.” - Son Dokunuş: Profesyonel Temizlik ve Asla Yapılmaması Gerekenler (1 hafta önce)
Son hafta yeni bir işlem denemek büyük risk. Dr. Efem bu konuda oldukça net: “Düğünden bir hafta önce artık ciltte hiçbir enjeksiyon yapılmaz. Sadece varsa son bir profesyonel temizlik ya da rahatlatıcı masaj yapılabilir. Yeni bir ürünü ilk kez kullanmak, lazer gibi agresif işlemleri denemek bu dönemde asla önerilmez.”
Zamanlama her şeydir ve düğün sürecinin yıldızı sizsiniz! Düğün öncesi yapılan medikal estetik uygulamaları, yalnızca görüntünüzü değil, özgüveninizi de tazeler. Yaptıracağınız işlemlersadece perde arkasında çalışan, ışıltınızı zarifçe öne çıkaran bir dokunuştur. Dr. Abdurrahman Efem’in yaklaşımıyla, her işlem doğal, her adım planlı ve her sonuç sizi yansıtan bir güzellik etkisi taşıyor.
Uyarı: Bu köşe yazısı yalnızca genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Estetik ve medikal uygulamalara ilişkin içerikler, herhangi bir tanı, teşhis ya da tedavi önerisi sunmaz. Her bireyin sağlık durumu farklılık gösterebilir; bu nedenle yazıda yer alan bilgiler, kişisel bir değerlendirme yerine geçmez. Uygulamalarla ilgili kararlar mutlaka bir sağlık profesyonelinin muayene ve yönlendirmesi doğrultusunda verilmelidir. Sağlığınızla ilgili konularda mutlaka doktorunuza danışmanızı öneririz.