Aylin Çetinkaya ile Sihirli Dokunuşlar
Uluslararası bir telekomünikasyon firmasının kurumsal ilişkiler yönetiminden, çocukluğundan beri özel ilgi alanı olan güzellik sektörüne hızlı bir geçiş yapan Aylin Çetinkaya ile Nişantaşı’ndaki kalıcı makyaj merkezinde gerçekleştirdikleri, ufak dokunuşlarla büyük etkiler yaratan bakım ve estetik uygulamalarını konuştuk.
Küçük dokunuşlarla büyük etkiler bırakan kalıcı makyajı bize biraz anlatır mısın? Kalıcı makyajdaki son trendler neler?
Hep şunu söylerim: Kalıcı makyaj, makyaj yapmayı sevmeyen, buna fazla zaman ayırmak istemeyen veya makyajlı gibi görünmek istemeyen hanımların imdadına yetişmiş bir şey. Bir taraftan da yüzdeki kusurlu bölgeleri biraz daha geri plana atıp güzel noktaları öne çıkarmak üzere yapılan temel bir estetik uygulaması aslında. Ben bunu bir makyaj gibi de görmüyorum. Makyaj deyince aklımıza farlar, allıklar, rujlar, rimeller, kirpikler geliyor. Bu öyle bir şey değil. Kaşlarımız dökülmüş olabilir ve onları daha dolu, sağlıklı göstermek isteyor olabiliriz. Kaş bölgesine bir mikropigmentasyon, microblading uygulaması yaptırarak bundan kurtulabiliyoruz. Ya da gözlerimiz çok soluksa, kirpik diplerine bir dipliner uygulaması ile daha güzel bakıyoruz. Dudaklarımız solgun ve cansız görünüyorsa, kontür alt duyumuz eksikse onu yerine getiriyoruz ve dudaklarımız daha sağlıklı görünüyor. Yani dolayısıyla burada trendlerden bahsetmek çok doğru değil. Kişinin yüzüne bakıp ihtiyacına göre bu uygulamaları yapıyoruz; bizim işimizin de (çok şükür!) güzel sonuç vermesinin püf noktası bu diyebilirim.
Herkese kalıcı makyaj uygulanabilir mi? Kimler yaptırmalı, kimler yaptırmamalı?
Eğer ki bununla ilgili bir sağlık problemi yoksa, kalıcı makyajı herkes yaptırabilir. Sadece hanımlar için özel bir dönem var: hamilelik ve emzirme döneminde yaptırmalarını çok doğru bulmuyorum. Bunun dışında 18 yaşından 80 yaşına kadar hanımlar, hatta kaşında eksiklik olduğunu düşünen beyler de yaptırabilirler. Kalıcı makyaj uygulamaları bununla da sınırlı değil: mesela meme kanseri sonrasında meme ucu kaybolmuş hanımlara yapılan alora uygulaması da bir pigmentasyon uygulaması aslında. Saçta belli bölgelerdeki dökülmelere karşı yapılan saç simülasyonu da bir pigmentasyon uygulaması. Ben bunların tümünün eğitimini aldım. Şu anda en çok yaptığımız ise kaş, göz ve dudak gölgesine yapılan uygulamalar.
Kalıcı makyaj yaptırmak isteyen birinin yüzüne baktığında, yüz yapısının uygun olmadığını ve sonucunun güzel olmayacağını düşündüğün bir işlemi yapmıyor olman, bence en güzel özelliğin. Buna nasıl karar veriyorsun?
Her şeyden önce sağlık ve güven… Bu uygulamalar yaklaşık 15 yıl önce dövme tekniğiyle yapılıyordu. Henüz kurumsal hayatta çalıştığım yıllarda, ben de kaşlarım için uzun araştırmalar sonrasında bir yere gitmiştim; tabii tasarımını kendim yaparak. Bu konuda çok dikkatliyimdir ama neticede çok koyu, yapay bir kaşa sahip oldum. Sonra dedim ki: “Bunun doğalı neden yapılamıyor?” Beni bu işe iten en büyük neden bu olmuştu, biliyor musun? Ben olsaydım böyle yapmazdım, demiştim. Dolayısıyla, ben olsaydım kendime bunun yapılmasını istemezdim, mutsuz olurdum, dediğim hiçbir şeyi kimseye yapmıyorum. Sağlık her şeyden önce tutulduğunda karşılıklı güven ilişkisi doğuyor. Önden simülasyon yapıyoruz mutlaka. İşlemler öncesinde karşılıklı el sıkışmak, yani müşterimin işlemden sonra yüzüne ne olacağını bilmesi, önceden görmesi benim için çok önemli. Dolayısıyla, karşılıklı mutabık kaldığımızda herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz.
Güzellik anlayışı ve beklentisi herkese göre farklı. Kişinin yüz analizini nasıl yapıyorsunuz?
Bunu bilinçli yapmak çok önemli; işte o noktada eğitimler çok şey katıyor. Her konuda mütevaziyimdir, ama bu konuda yeteneğim olduğunu söylemem lazım. Yeteneğimin peşinden gittim zaten. Bakmak ve görmek gerçekten farklı şeyler. Eğitimlerde birçok şey ölçülerle anlatılır. Şu yüz tipinde kaşlar şöyle olmalı, ya da dipliner şu göz tipine böyle yapılmalı, gibi… Ama gerçek hayatta insanın yüzünün iki alanı birbirinden farklı, açılar farklı, karakterler farklı, ten farklı. Dolayısıyla her şey eğitimde verilen ölçülerle çözemiyorsunuz. Bazen de ölçü ile hareket etmem, bu kaş sana keskin oldu, deyip mutlaka kendimden de bir şeyler katarım. Kişinin gözünün iyi görmesi, elinin yetenekli olması ve tabii bu işi yapması için de ehliyetinin olması çok önemli. Bunun yanı sıra steril koşulların da yerinde olması, bu işin olmazsa olmazı. O nedenle bu işi yaptırmadan önce herkese çok çok iyi araştırmalarını tavsiye ediyorum.
2020 makyaj trendlerinde bizleri neler bekliyor. Bu sezon nasıl renkler ve teknikler göreceğiz? Senin en çok beğendiğin uygulamalar hangileri?
2020’de renkli farlar yine geri geldi. Yaz günlerinde morlar, mürdümler; kışın özellikle farklı farlar ön planda. Önceden yoğun kirpikler, kalemler vardı. Şimdi biraz daha farlara yönelim var. Yüze gelince, daha ince, daha doğal ve sağlıklı makyajlar ön planda. Doğal makyajda dudaklar biraz daha geriye gitti ama farlar ön plana çıktı. Kalıcı makyajda ise söylediğim gibi, asıl takip ettiğimiz şey kişinin doğallığı ve kendi yüzünün beklentileri, ihtiyaçları.
“Dudak renklendirme uygulamasında pembe isteyenler “Çağla Şikel’in rengini istiyorum” diye geliyorlar; daha şeftali tonları isteyenler “Burcu Esmersoy’un rengi” diye geliyorlar. ”
Hiç işlem görmemiş bir yüz, doğal güzellik anlamına mı geliyor? Doğal güzelliğimizi korumak için yaptığımız küçük dokunuşlar bizi yapay güzel mi yapıyor?
Şimdi hiç işlem görmemiş bir yüz doğaldır diyemeyeceğim, çünkü öyle güzel uygulamalar var ki… “Küçük dokunuşlar” diyoruz buna. Gerçekten yapıldığı bile belli olmayan, ama yüzün ihtiyacı olan şeyleri yaptığınızda, yüzü daha estetik gösterebiliyorsunuz. Bu yüzden, birileri makyajsız selfie verdiğinde, onu konuşuyoruz.
Birçok tanınmış kişiye de uygulamalar yaptın. Kalıcı makyaj uygulamaktan en çok keyif aldığın isimler kimler?
Şimdi isim vermek çok zor benim için, ama evet, ekranda insanların karşısındaki bazı isimlerin yüzlerini yaptırmak için bana güvenmeleri benim için muhteşem bir duygu gerçekten de. Tabii büyük sorumluluk da yüklüyor. İlk başta Burcu Esmersoy ile çalışmak benim için çok heyecan verici ve keyifliydi. Buradan ona da çok selamlarımı iletiyorum. Çok seviyorum onu; yeri bende ayrıdır. Ona uyguladığımız renk o kadar çok beğenildi ki sonrasında gelen herkes, Burcu Esmersoy’un renginden istiyorum diye geldi. Sonrasında Çağla Şikel ile bir YouTube videosu yaptık. Ona da buradan sevgilerimi iletiyorum, onu da çok seviyoruz. Çağla’ya da birbirinden farklı renkler yaptık, dudak rengine uygun bir pembe renk uyguladık, onunki de çok güzel oldu. Pembe isteyenler “Çağla Şikel’in rengini istiyorum” diye geliyorlar; daha şeftali tonları isteyenler “Burcu Esmersoy’un rengi” diye geliyorlar.
Merkezde estetik uygulamalar da yapılıyor mu?
Tabii, yapılıyor. Nişantaşı’nda, Valikonağı Caddesi’ndeki kalıcı makyaj merkezimiz 250 metrekarelik bir yer. Üst katında ise kliniğimiz var. O da birkaç ay önce açıldı. Kliniğimizdeki uygulamaları, doktorlu ve doktorsuz olarak ikiye ayırıyoruz. Enjeksiyon yöntemiyle dolgu botoks, mezoterapi gibi cilt ihtiyacına yönelik uygulamalar doktorumuz tarafından yapılıyor. Ayrıca yaşlanma karşıtı cilt bakım uygulamalarında da teknolojik cihazlardan faydalanıyoruz.
Çok iyi sonuç aldığınız, kişinin kendisinin en iyi versiyonu olmasını sağlayan bakım ve güzellik uygulamaları hangileri?
Biz güzellik ve estetiğe dair ihtiyaçları farklı sınıflara ayırıyoruz: Gençler için siyah nokta ve sivilce problemleri, gözenek problemleri, ciltteki yağ dengesizlikleri en büyük sorun. Onlara yönelik hem enjeksiyonlu hem teknolojik cihazlardan faydalandığımız bakım ve tedavi uygulamaları var. Hydrafacial adını verdiğimiz çok profesyonel bir cilt bakımını yaptırarak, cildinizi pırıl pırıl gösterebilirsiniz. Babyface uygulaması ise gözenekleri sıkılaştırmak, ciltteki matlık ve eşitsizlikleri, sivilce izlerini gidermek için bire bir.
Öte yandan yaş biraz daha yükseldiğinde daha önceden vücudun genç kalması için sagılanan kolajen gibi birtakım maddeler daha az salgılanmaya başlıyor ve yüz aşağıya doğru düşmeye başlıyor. İşte bu noktada vücudun kolajen üretimini arttırıcı, cildin sağlıklı ve parlak kalması için vücudun üretmesi gereken vitaminleri uyarıcı çözümlerin yanında, bunları dışarıdan destekleyici teknolojik cihazlardan faydalanıyoruz. Örneğin Altın İğne cihazı var; radyo frekansı ile ciltte ıkılaşma, parlaklık ve gerginlik sağlıyor. Sonuçları çok çok başarılı: Cilt kalitesini arttırıyor, lifting (kaldırma) etkisi ve gerginlik hissi yaratarak bir sıkılaşma ve toparlanma sağlıyor. Dolayısıyla yaş grubuplarına ayırarak tüm bu tedavi ve yöntemleri sunuyoruz. Bir diğeri de tabii ki her yaşta olabilecek leke problemleri ama lekede, “melasma” dediğimiz çok daha derin lekeler için farklı tedaviler uygulamak gerekiyor. Daha yüzeysel güneş lekeleri veya dönemsel olarak ortaya çıkmış lekelere yönelik ise Babyface yöntemi yüz güldürücü sonuçlar veriyor.
Bu aralar hayatının ana teması olan müzik, film, kitap var mı?
Genelde psikolojik gelişim kitapları okumayı severim. Şu dönem yoğun bir tempodayım, açıkçası uyumadan önce uyku moduma göre okumak istediğim şeyi ufaktan seçiyorum. Hatta bunu da itiraf edeceğim, çoğu zaman kitap değil, dijital ortamda makale tarzı yazılar okuyorum. Onun dışında son olarak Netflix’te Atiye’yi izledim ve çok sevdim.
Şimdi sırada ne var?
Hiç sınır yok… Yurtdışındaki bir semineri takip ediyorum, yakalayınca oraya gideceğim. Ayrıca estetik trendlerini takip etmeyi çok seviyorum. Yeni neler var, güzellik nereye gidiyor, bunlara bakıyorum. Sağlığı ve doğal güzelliği korumaya yönelik sırada yeni hangi teknolojiler varsa, mutlaka güvenlik kontrollerinden de geçmiş olması şartıyla, bizde de onlar olacak diyebilirim.
Aylin Çetinkaya Kalıcı Makyaj ve Güzellik Merkezi
www.aylincetinkaya.com