Aleyna Solaker: Duru Bir Su Gibi
Kırgın Çiçekler dizisiyle Latin Amerika’dan Ortadoğu ve Hindistan’a kadar dünyanın çok farklı noktalarından hayranlar edinen güzel yıldız Aleyna Solaker, çekirdekten yetişme bir oyuncu. Coronavirüs nedeniyle eve kapanma sonrası ilk kıpırdanışları yaşadığımız bugünlerde, kendisiyle stüdyo ortamında yeniden gerçekleştirdiğimiz ilk kapak çekiminde buluştuk ve gelecek planlarını konuştuk.
Röportaj Gülay Özdemir Fotoğraflar Serhat Hayri Moda Direktörü Çağla Küçükdereli Styling Irmak Özdener Saç ve Makyaj Mesut Özuzun Prodüksiyon Mine Gündüz
Seni biraz tanıyabilir miyiz? Oyunculuk kariyerin nasıl başladı; okullu musun, alaylı mı? Eğitimini sürdürüyor musun?
Çocukluğumdan beri oyuncu olmayı çok istiyordum. Ailem de beni bu konuda destekledi ve Özel Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi Tiyatro Bölümü’ne beni yazdırdılar. Üniversitede ise Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları bölümüne girdim; yani tiyatro, dans, müzikal, performans gibi sahne gösterisi oyuncularını yetiştiriyorlar. Ama o dönem Kırgın Çiçekler’e başladığım için dondurmak zorunda kaldım. Şimdi de setlerden dolayı biraz ara vermiş sayılırım.
İlk gençlik yıllarında sanat okumak insanı nasıl farklılaştırıyor? Düz liselere göre daha mı eğlenceliydi?
Kesinlikle çok eğlenceliydi. Şöyle oluyor: Zaten ilk sene tiyatro dersleri çok az. Sonrasında dönem dönem artıyor ve diğer dersler azalıyor. Bu yüzden çok güzel ve eğlenceliydi. Her bölümden arkadaşlarımız vardı. Müzik bölümüne gider onları dinlerdik; resime gider izlerdik. Sinema ve TV için de geçerli, o yüzden çok keyifliydi.
Oyuncu olmak konusunda ailenin desteğini gördün mü? Genelde zor, meşakkatli ve belirsizliklerle dolu bir meslek olarak görülür oyunculuk… Bu durum günümüzde değişti mi sence?
Az önce bahsettiğim gibi, oyunculuk çok istediğim bir şeydi ve ailem tam destek verdi. Aslında ailemin yabancısı olduğu bir sektör değil. Babamın mesleğinin etkisi de olabilir. Çünkü aynı sektör içindeyiz. Kendisi uzun yıllardır basın sektöründe magazinci 🙂
Oyuncu olmak isteyen gençlere neler tavsiye edersin?
Bu meslek gerçekten zor. Öncelikle sakın küçümsemesinler ve çok çalışsınlar. Eğitime önem versinler. Ama en önemlisi ne olursa olsun hayallerinin peşini bırakmasınlar!
Bugüne kadar en sevdiği ve eğlenceli bulduğu set hangisiydi?
Tabii ki Kırgın Çiçekler. Çok uzun bir süre beraber çalıştık ve tam bir aile olmuştuk. Çok özel anılarım var. Altı kız da iyi anlaştık ve güzel dostlar edindim. Hala da çok yakınız ve görüşürüz. Bana hem mesleğim hem de hayat adına kattıkları için Kırgın Çiçekler’in yeri hep ayrı olacak.
“Kırgın Çiçekler” Latin Amerika gibi pek çok başka coğrafyada hala gösteriliyor ve çok popüler. Yurt dışından hayranların var mı? Ülke sınırlarını aşmak nasıl bir his?
Kırgın Çiçekler’in inanılmaz bir hayran kitlesi var. Hem Türkiye’de hem de yurtdışında. Doğal olarak benim de epey hayranım oldu. Tarif edilemez bir duygu bu. Hep söylediğim bir şey var. Tanımadığınız ve bilmediğiniz insanlar tarafından koşulsuz seviliyorsunuz. Bunun yeri ve değeri her zaman çok özel olacak. Bu yüzden ben de onları çok seviyorum. Geçen sene erkek arkadaşımın yanına Kanada’ya gitmiştim; orada sokakta saçmalıyor, koşuyor, eğleniyorduk. Berk, şakasına, “Seni burda kimse tanımaz,” der demez, biri durdurmuş ve fotoğraf çektirmiştik. Ben de çok şaşırıp bayağı gülmüştüm 🙂
Tanınmış bir kişi olmak hayatında neleri değiştirdi? Kendin gibi olabiliyor musun?
Her zaman kendim gibiyim. Samimiyet bence çok önemli. Tahammül edemediğim şey ego galiba. O yüzden çok dikkat ederim…
Aşık olmak zorlaştı mı mesela? Hayatına girecek kişiden beklentilerin neler?
Şu an hayatımda biri var ve mutluyum. Ama bu konuda yalan söyleyemeyeceğim, biraz zorlaştı diyebilirim. Beklentim sadece saygı oluyor.
Son olarak 2020’de yayına giren “Hizmetçiler” dizisinde Çiçek rolünü canlandırdın. Rolünü sevdin mi? Tabii araya Corona virüs girdi. Dizinin geleceğini nasıl görüyorsun?
Çok sevmiştim. Hatta benim için uzun bir süreçti. Menajerim Ayça ile birlikte sürekli yapım şirketinde rol ile ilgili görüşmelerdeydik. Sete çıktığımdaki heyecanımı tarif edemem. Maalesef Corona’dan dolayı dizimiz bitti. Şu an devam etmeme kararı alındı. Bu durum gerçekten beni çok üzdü. Tabii hayırlısı…
Oyuncu olarak hayalini kurduğun, içinde olmayı çok istediğin bir proje ya da birlikte rol almak istediğin bir isim var mı?
Oyuncu olarak gelen her hikayeyi değerlendiriyorum. Ekranda izlerken çok beğendiğim her işte olmayı isterim tabii ki. Sanırım bütün oyuncular sürekli ve kaliteli bir iş yapmak ister. O yüzde özel bir proje adı veremem. Ama birlikte rol almak istediğim aktör Haluk Bilginer. Kendisinin ne kadar başarılı bir isim olduğunu hepimiz biliyoruz. Hem tiyatro sahnesinde, hem de ekranda kendini sürekli yenileyen, farklı rollerle karşımıza çıkan bir aktör. Öyle bir tecrübe ile karşılıklı rol almak, iyi ki oyuncuyum dedirtir 🙂
Modayı ne kadar takip ediyorsun? Genelde seni oldukça zevkli kombinlerle görüyoruz. Bir stil danışmanıyla çalışıyor musun?
Hayır çalışmıyorum. Aslında hep siyah ağırlıklı giyinirim. Bu ara renk katmaya çalışıyorum, iyi gidiyor gibi…
Gardırobunun olmazsa olmaz parçaları neler?
Direkt söyleyebilirim, zaten yakınlarım çok iyi bilir. Tayt! En sevdiğim… Gece için farklı, gündüz için farklı modellerde taytlarım var. Onun dışında hiç uzun bir şeyim yoktur. Kışın bile kısa boğazlılarım var. Göbeği açık giymeyi seviyorum.. Bu da biraz takıntım oldu galiba 🙂
Hayattaki en büyük ilham kaynakların, seni motive eden şeyler veya kişiler neler?
Aslında en büyük motive kaynağım, kendimim… Alacağım kararları ya da yaptığım çalışmaları kendi
başıma düşünürüm ve sonuca varırım. Mutlu olacağıma inandığım ve çok istediğim bir şeyse kendimi direkt motive edebiliyorum. Tabii ki ailem ve arkadaşlarım da bana her zaman destek olurlar. Fikir alışverişi yaparız. Onları dinlerim. Özellikle ailem her kararımın arkasındadır.
Genetik önemli elbette ama formunu koruyabilmek için uyguladığın güzellik ve bakım rutinlerin var mı?
Düzenli kullandığım bir ürün yok. Sadece yaz aylarında her sabah yüzüme güneş koruyucu sürerim. Onun dışında pilates yaptım ama hiç uzun süremedi. Çok heves ederek başlayıp 2–3 ay sonra ara verenlerdenim.
Kişisel gelişimin için son dönemlerde yaptığın aktiviteler var mı?
Yeni bir şey yok. Çok fazla puzzle yaparım, evde eksik olmaz asla ve hep müzik dinlerim.
Plan yapmanın güçleştiği yeni bir dönemden geçiyoruz, ancak yine de soralım: Şimdi senin için sırada ne var? İş ve özel yaşam anlamında önceliklerin nasıl değişti?
Önceliklerim değişmedi. İşim ve özel hayatım arasında güzel bir denge kurarım her zaman. Değişen şeyler oldu tabii; mesela daha korunaklıyız hepimiz. Sağlığımızın ne kadar önemli olduğunun daha fazla bilincindeyiz. Gelecek hayalim, mesleğimi en iyi şekilde yapabilmek. Şu an bu yolda emin adımlarla ilerlediğimi düşünüyorum. Daha önümde yapacak çok iş var 🙂