Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul yine rüzgar gibi geçti


Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul, 11–14 Eylül tarihleri arasında İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonlarının sergilendiği 12. sezonunu, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleştirdi.
2000’lerin ortalarında mahalli bir etkinlik olan Galata Moda Festivali’nde ilk kez yeni şeylere gebe, bambaşka bir enerjiyle bir araya gelen Türk tasarımcıların, sonunda dünya çapında takip edilir hale gelen İstanbul Fashion Week’e imza atacağı kimin aklına gelirdi? Onuncu yılını geride bırakan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’u ilk zamanlarından beri takip ediyorum. 2008’de ‘Fashion LAB’ olarak başlayan hikayenin, adım adım büyüyerek dünyaca ünlü başkentlerin moda haftalarıyla yarışır hale geldiğini an be an gözlemleme şansım oldu. İHKİB’in de desteğiyle gittikçe daha iyi ve iddialı bir moda haftasına dönüşen etkinliğe, her sezon yeni isimler ve görkemli şovlar ekleniyor.
Başlangıçta, uluslararası düzeyde daha ileriyi hedefleyen bir moda haftasının temellerini atmak kolay gibi görünse de işin iç yüzü hiç öyle değildi. O zamanlar ‘kazasız belasız’ bir moda haftası düzenlenmeye çalışılıyordu; şimdiyse kalitesi ve albenisi gittikçe artan defileler, sunumlar ve şovlar sayesinde Paris, Londra, New York, Milano gibi moda başkentlerinin arasına İstanbul’un isminin de eklendiğini söyleyebilmek çok etkileyici!
Toplam takipçi sayıları milyonları bulan influencer, blogger ve vlogger’ların sosyal medya üzerinden etkileşimiyle, bu yıl 4 gün boyunca 20.000’den fazla ziyaretçi çeken ve misafirlerine paha biçilmez bir deneyim sunan MBFWI, sezonun en başarılı organizasyonlarından biri oldu. İlk zamanlar tüm organizasyona ev sahipliği yapan İHKİB’in eli de bugün hala MBFWI’nin üzerinde.
Moda endüstrisinin içine girdiğinizde modanın sadece kıyafet olmadığını, bazen siyaset, bazen sanat ve bazen de hayata karşı alınan bir tavır olduğunu görmek bu işin en heyecanlı tarafı.
Sezonun göze çarpan ilkleri;
- Türkiye’nin önde gelen moda dergilerinden Vogue, Elle, Harper’s Bazaar, Marie Claire gibi yayınlar da yan etkinliklerle moda haftasına dahil oldular.
- Her yıl desteklediği tasarımcının defilesini “Mercedes-Benz Presents” başlığıyla sunan Mercedes-Benz, bu sezon Brand Who ile ilk defa bir erkek koleksiyonu defilesini destekleme kararı aldı.
- Bu sezon erkek koleksiyonlarıyla öne çıkan isimler arasında Giray Sepin, Nihan Buruk’un markası St. Nian ve Gökhan Yavaş vardı.
- Meltem Özbek ve Giray Sepin, İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonlarını, yenilenebilir ağaç kaynaklarından elde edilen çevreye duyarlı, doğada çözünebilen botanik elyaflar içeren kumaşlarla oluşturdu.
- Başta Mehtap Elaidi olmak üzere, Türk tasarımcıların ilk günden beri işin ucunu tutmaktan vazgeçmemesi ve tabii ki etkinliğin tanıtım elçiliğini üslenen L’Appart’ın özverisi ile tüm ekibin çalışkanlığının, MBFWI’nin rüştünü ispat etmesinde rolü çok büyük. Öyle ki bu sezon aralarında Vogue Italia, Vogue China, Vogue Germany, Elle Italia, Elle Men China, I‑D France, GQ China & Japan, Collezioni, Forbes USA, Icon, Fashion Today, Yahoo Style, The Zoe Report gibi seçkin yayınların da bulunduğu 40 kişilik bir basın ve influencer davetli topluluğu, Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’u yakından takip etti.
Gelelim aklımda yer eden tasarımcılar ve işlerine…
Her tasarımcının büyük emeklerle hazırlandığı moda haftasında bu sezon en beğendiğim, izlemekten keyif aldığım kreasyonlara gelince: Mehtap Elaidi, Özlem Süer, Meltem Özbek, DB Berdan, Exquise, Giray Sepin, URUN, Rashid (Raşit Bağzıbağlı), Çiğdem Akın, Gökhan Yavaş ve New Gen by Ima defileleri, listemin başında yer alıyor.
DB Berdan
Açılış defilesi, neon renkli tasarımlarıyla DB Berdan’dan geldi. Renkli dünyalarını tasarımlarına yansıtan anne kızın her sezonki gibi mesaj içeren defilesinin bu yılki teması, aşk ve savaş tanrıçası “Umay Ana” ismini taşıyor. Klasik ve spor parçaların bir arada yer aldığı koleksiyonda büyük logolar, korseler, illüstrasyonlar ve patchwork’ler ile hayat bulan kıyafetler görülmeye değerdi.
Mehtap Elaidi
1940’lı yılların formlarını taşıyan koleksiyonda, bazen ilk günkü kadar canlı renklerle hafızalarımızda yerini bulan, bazense silinmeye yüz tutmuş renklerden yola çıkarak oluşturulmuş bir koleksiyon. Ekru, taş ve tarçın gibi tonların parlak mavi aksesuarlarla kullanımına bayıldım. Mehtap Elaidi’nin imzası haline gelen, yazın enerjisine çok uygun minimal nakışlar, koleksiyonun en özel detaylarındandı. Tiril tiril incecik kumaşlar, envelope etekler, volanlar, yatay ve dikey çizgiler, büyük çiçekli transparan kıyafetlere ağırlıkla rastlamak mümkün. Koleksiyonun altın dokunuşu bence drape’lerdi. Bu koleksiyondan bir parçaya sahip olmak, insana kendini özel hissettirir; tıpkı hikayesindeki Sevim gibi…
New Gen
Türkiye’de eskiye göre çok daha sıkı tasarımcılar yetişiyor. IMA’nın öğrencilerine sahip çıkması ve Mercedes Benz’de onların imzasını taşıyan sıradışı bir koleksiyon defilesine her sene yer verilmesi övgüye değer…
Meltem Özbek
Meltem Özbek’in #StoriesOfFlora ismini verdiği koleksiyonunda, Jil Sander’den minimalist esintiler hissettiren çok hoş bir yaz koleksiyonu izledik. Kendinden desenli kumaş seçimleri, beyazdan, hardal rengi ve saks mavisine doğru yükselen renk seçimi ve püsküllerin estetik birlikteliği…
Giray Sepin
Aslında beni en çok heyecanlandıran, Türk tasarımcıların dünya trendlerini yakalayan işleri. Giray Sepin’in sürdürülebilir botanik elyaflardan hazırladığı doğa dostu tasarımları bir harikaydı. Havlu kumaşlarla tasarlanan şort ve gömlekler, ton sür ton renklerin iç içe kullanımı, saçaklar ve halat iplerle tasarlanan tamamlayıcı aksesuarlar, erkek modasında yeniliklere açık modern silüetlerin habercisi gibiydi adeta.
Exquise
“Yaşadığın hayatı sev, sevdiğin hayatı yaşa!” Mottosundan da gücünü rahatlıkla hissettiren #HybridTales isimli İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonu, bu sezonun görülmesi gereken en özel sunumlarından biriydi. Tasarımcısı Ebru Atıl, sehayat ve keşfetme arzusuna sahip ve bu tutkuyu tarzlarına yansıtan, zarif ve özgüvenli şehirli kadınları resmetmiş.
Tuba Ergin,
Tuba Ergin’in koleksiyonunda kullandığı deri korselerin kumaşlarla birarada kullanımı bana, Alexander McQueen’in geçtiğimiz sezon Brezilya’nın “büyük bitkileri, büyük böcekleri ve cennet kuşlarından” ilham alarak tasarladığı Sonbahar/Kış koleksiyonunda yer alan vahşi yaşamın renklerini derilerle birleştiren o harika koleksiyonu anımsattı. Tuba Ergin, güçlü, akıcı formlar, dramatik detaylar ve desenleri kullandığı koleksiyonu zıtlıkların birlikteliğinden yola çıkılarak tasarlanmış.