Şükrü Bekdikhan: MBFWI etkinliğinin ardındaki itici güç
Türk modasının gücünü dünyaya ve yeni pazarlara taşıyan ve İstanbul’u yükselen bir moda merkezi olarak parlatan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul etkinliğinin ardındaki itici güç, Mercedes-Benz Türk Otomobil Grubu İcra Kurulu Üyesi Şükrü Bekdikhan, otomobiller ile modanın kişisel dünyası arasındaki paralelliğe dikkat çekiyor.
Otomobil satış ve pazarlamasında çok parlak bir kariyeriniz oldu. Şimdi deyim yerindeyse markaya daha da geniş açıdan baktığınız bir pozisyondasınız. Mercedes-Benz’in moda gibi daha “soft” bir sektördeki organizasyonları da sizden soruluyor. Otomobil pazarlamak ile tasarım veya yetenek pazarlamak arasında ne gibi farklar var? Yoksa bir işletmeci açısından ikisi de aynı prensiplerle mi çalışıyor?
Tüm otomobillerinde ileri teknolojiyi, zamansız zarafeti yansıtan tasarımlarla buluşturan bir marka olarak, otomobilin bireylerin kişisel tercihlerini ve yaşam tarzlarını ifade ettiğine inanıyoruz. Modanın da bir kendini ifade etme biçimi olduğu düşünüldüğünde Mercedes-Benz ile modanın birbirini kusursuz bir biçimde tamamladığını düşünüyoruz. Bu felsefe doğrultusunda bugün Mercedes-Benz, global ölçekte eşsiz bir moda platformunun sahibi konumunda ve hem genç ve yetenekli tasarımcılara, hem de köklü isimlere bu ağın bir parçası olma fırsatı tanıyor.
Mercedes-Benz Fashion Week gerçek anlamda global bir event. Başka hangi ülkelerde düzenleniyor? İstanbul’u farklı kılan nedir?
Mercedes-Benz, moda sektörüne verdiği desteğin 23. yılını geride bıraktı ve global ölçekte 40’tan fazla ülkede 50’den fazla moda platformunu destekliyor. Markamız moda aracılığıyla hem marka kimliğini kendisiyle özdeşleşen bir sektör ile tamamlıyor, hem de bu birliktelik sayesinde farklılaşabiliyor. Yıllardır Mercedes-Benz’in iletişim felsefesinin temelinde, hedef kitlesinin ilgi alanlarına hitap etmek önemli bir yer tutuyor. Moda ile işbirliğimiz bize hem hali hazırda sahip olduğumuz müşteri kitlemizle daha yakın bir ilişki kurma fırsatı, hem de yeni kitlelere markamızı ulaştırma şansı veriyor. Elbette bu birlikteliğin temelinde tasarım yer alıyor. Gerek otomotiv, gerekse moda dünyasında tasarım çok önemli bir değer. Bu değer kesişiminde buluştuğumuz moda sektörüne uluslararası ölçekte desteğimizi derinleştirerek devam ettiriyoruz.
İstanbul’u Sydney, Madrid, Berlin gibi, güçlerini kentin sahip olduğu enerjiden ve yetenekli tasarımcılardan alan, öncelikli olarak bölgesel bir moda etki merkezi olmayı hedefleyen moda haftaları ile karşılaştırmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Biz 6 sene önce MBFWI’nin temellerini attığımızda hedefimiz Türk markaları ve tasarımcılarına global bir platform sağlamak ve öncelikle bölgesel, uzun vadede de global bir alternatif moda başkenti olarak İstanbul’u konumlandırmaktı. Bugün bu hedeflerimize ulaştığımızı görüyor ve geleceğe umutla bakıyorum. MBFWI sayesinde Türk marka ve tasarımcıları kendilerine dünya çapında yeni satış noktaları edindiler, Vogue Amerika’dan New York Times’a dünyanın en prestijli yayınlarında yer alma fırsatı buldular. Bu destek her sezon katlanarak devam ediyor.
MBFWI sizce nasıl geçti? Neleri başarılı buldunuz? Neler daha da ileri taşınabilir?
Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un 12. Sezon‘unda, Türk moda endüstrisinin kalbi yine Zorlu PSM’de attı. Bir yandan 40’a yakın marka ve tasarımcının İlkbahar/Yaz 2018 koleksiyonlarını keşfederken diğer yandan da hafta boyunca e‑ticaret ve moda, modada sürdürülebilirlik, modanın gelecek trendleri gibi başlıklar altında sektör profesyonellerinin ve moda tutkunlarının zihnini açan panelleri takip etme fırsatı bulduk. Bu sezon özellikle sektörün genç ve yetenekli isimlerini farklı marka işbirlikleriyle podyumda görmek sevindirici bir gelişmeydi. Bu etkinlik ile hedeflediklerimizden birisi de marka ve tasarımcıların farklı işbirlikleri ile bir araya gelebilecekleri bir platform yaratmaktı. Hedeflerimize ulaşabildiğimizi görmek de mutluluk verici.
Mercedes-Benz International Designer Exchange Program kapsamında bir Türk tasarımcıyı üçüncü kez yurt dışında desteklediniz. Şansım Adalı, koleksiyonunu Tiflis’te moda severlerle buluşturdu. Bunun katkılarından bahsedebilir misiniz? Bir de neden Tiflis?
Gürcistan’ın yetenekli tasarımcısı Ani Datukishvili, bu sezon İstanbul’da “Mercedes-Benz presents Ani Datukishvili” defilesini sundu. Sezon trendlerini yerel öğelere çok başarılı bir şekilde taşıyan koleksiyonda özellikle Çin kültüründen detayların uygulanmasını oldukça beğendim. Genç ve dinamik bir koleksiyondu; bu dinamizmi sakin renklerle yakalamış olması da tasarımcının başarısıydı. Ani Datukishvili, “Mercedes-Benz Uluslararası Tasarımcı Değişim Programı” kapsamında İstanbul’a geldi ve Mercedes-Benz Türk olarak bu programa üçüncü kez katılmış olduk. Bu değişimin ikinci aşaması olarak da, geçtiğimiz sezon “Mercedes-Benz presents Sudi Etuz” defilesi ile İstanbul’da koleksiyonunu sunduğumuz tasarımcı Şansım Adalı, 1–5 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan Mercedes-Benz Fashion Week Tbilisi podyumunda İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonunu sergiledi. Buradaki amacımız, yetenekli Türk tasarımcılara koleksiyonlarını sunabilecekleri farklı pazarlar sağlamak ve onların globalleşme yolculuğuna katkıda bulunmaktı. Programı önümüzdeki sezonlarda da sürdürmeyi hedefliyoruz.
Neden Tiflis derseniz, Gürcistan son yıllarda dünya modasına yön veren tasarımcıların doğduğu ülke olarak moda endüstrisinin göz hapsinde. Ülkelerinin tarihi mirasını ve zenginliğini yaratıcı bir vizyonla birleştiren Gürcü tasarımcıların koleksiyonlarını sergiledikleri Mercedes-Benz Fashion Week Tbilisi de uluslararası basın mensuplarının ve satın alma sorumlulularının çekim merkezi. Geçtiğimiz sezon “Mercedes-Benz Uluslararası Tasarımcı Değişim Programı” kapsamında koleksiyonunu Tiflis’de sergileyen DB Berdan da geri dönüşlerden çok memnundu. Tiflis’in, takip edilmesi gereken bir alternatif moda merkezi olduğunu düşünüyorum.
Biraz da otomobillerden bahsedersek… Mercedes-Benz’i, daha önceden fazla lüks diye almayı düşünmeyen kişilerin bile aklına ve erişim alanına nasıl soktunuz? Bu bir başarı elbet…
1997 yılında mevcut kompakt otomobil segmentinin tanıtılmasıyla Mercedes-Benz olarak, dünya çapında toplamda 6 milyondan fazla kompakt otomobil satışı gerçekleştirdik. Kompakt otomobillerin tanıtılmasıyla birlikte Mercedes-Benz markası hem gençleşti hem de dediğiniz gibi daha ulaşılabilir oldu. Kompakt otomobillerimizin başarısı için dört temel sebebin olduğunu düşünüyorum; çeşitlilik, sürüş konforu, yenilikçilik ve sofistike tasarım prensibimiz.”
Örneğin Haziran ayında satışına başladığımız Yeni Mercedes-Benz A‑Serisi ile ilk defa MBUX — Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi tanıtıldı. MBUX’in, Mercedes-Benz’in en genç modeli A‑Serisi’nde tanıtılmasının nedeni ise, genç ve yenilikçi hedef kitlesine uyum sağlayacağının düşünülmesiydi.
Mercedes-Benz’in en heyecan verici yeni oyuncağı hangisi?
İlkbahar/Yaz 2019 sezonunda Zorlu PSM’de yer alan MBFWI alanında yeni C‑Serisi Cabriolet ve Coupé’yi sergiledik. Türkiye’de en fazla satılan model ailesi olan Mercedes-Benz C‑Serisi bu sene kapsamlı bir şekilde yenilenmesinin ardından Ağustos ayında bayilerimizdeki yerini aldı. Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’da da, premium orta sınıfın en fazla tercih edilen modeli olmayı hedefleyen yeni C‑Serisi’nin estetik dili, tasarım ortak paydasında moda tutkunlarıyla buluştu ve büyük ilgi uyandırdı.
Bunun dışında Kasım ayı itibariyle Türkiye’de EQ markası altında satışa sunulan tamamen elektrikli aracımız smart fortwo’nun satışına başladık. Bu akıllı şehir aracımızın tamamen elektrikli hali de biz ve müşteriler için oldukça heyecan verici oldu.
Marka son zamanlarda ne gibi inovasyonlara imza attı?
Daha önce de belirttiğim gibi Yeni Mercedes-Benz A‑Serisi’nde tanıtılan MBUX en yeni teknolojimiz diyebilirim. Bünyesinde barındırdığı yapay zekâ teknolojisiyle öğrenme özelliğine sahip olan MBUX kişiselleştirilebiliyor ve kendini kullanıcı davranışlarına uyarlıyor. Sistem bu yönüyle sürücü, yolcular ve otomobil arasında benzersiz bir bağ kuruyor.
Tekrar modaya dönersek, sizin modayla ilişkiniz hangi düzeyde? Takip eder misiniz? Erkek modasında özellikle Türk tasarımcılardan kimler dikkatinizi çekiyor?
Modaya ilgim Mercedes-Benz Fashion Week sponsorluğumuzla birlikte arttı, sezon trendlerinden daha fazla haberdar olmaya başladım. Bu sezon Mercedes-Benz olarak erkek koleksiyonlarını beğenerek takip ettiğimiz Brand Who’nun defilesini “Mercedes-Benz presents Brand Who” ismiyle sunduk. Brand Who’nun sokak modasını yansıtan koleksiyonlarını, Niyazi Erdoğan’ın yerel öğeleri günümüz trendleriyle yorumladığı tasarımlarını, Gökhan Yavaş’ın global stil anlayışını beğeniyorum.