Givenchy’de Matthew Williams Devri


Sokak giyimi konusundaki üstün yeteneğiyle bilinen 35 yaşındaki ABD’li tasarımcı Matthew Williams, ünlü Fransız markası Givenchy’nin yeni kreatif direktörü olarak atandı.
Clare Waight Keller’ın 10 Nisan’da moda evinden ayrılmasıyla Givenchy’de boşalan koltuğa oturan isim, lüks sokak giyim markası 1017 ALYX 9SM’in başarılı kurucusu Matthew M. Williams oldu. 16 Haziran’da işbaşı yapan Williams, artistik direktör olarak Givenchy’nin erkek giyim, kadın giyim ve haute couture koleksiyonlarını yönetecek. Geçtiğimiz mart ayında Renaud de Lesquen’in CEO olarak görevlendirilmesinin ardından, LVMH grubuna ait markanın yaptığı ilk önemli atama bu oldu. Matthew Williams’ın modaevi için ilk tasarımlarının Ekim 2020’de podyuma çıkması bekleniyor.

Matthew Williams
Givenchy’nin resmi Instagram sayfası ve kendi kişisel hesabı üzerinden yapılan paylaşımlarda hislerini şu sözlerle özetliyor Williams: “15 yıldır her gün tek bir amaç için uğraştım, sonunda burada olmak gerçeküstü bir deneyim!” ve bu mükemmel zamanlama için bakın ne diyor: “LVMH grubuna bana güvenip hayallerimi gerçekleştirme
fırsatı verdiği için minnettarım. Dünya için eşi benzeri görülmemiş bu zamanlarda umut verici mesajlar vermek ve olumlu değişimlere katkıda bulunmak istiyorum.”
Lady Gaga ve Kanye West gibi ünlü isimlerle yaptığı çalışmalarla moda sektörüne adım atan; Helmut Lang’in minimalist çizgisini influencer ruhuyla birleştiren
markası 1017 ALYX 9SM’de harikalar yaratan tasarımcının kariyerindeki mihenk taşları incelemeye değer…
İlk Yıllar: 1985 — 2005
1985’te Illinois’de doğan Williams, iki yaşında Kalifornia’ya taşındı. Pismo Beach’de büyüyen tasarımcı, bir sömestr sanat okuduktan sonra Los Angeles’ta takılmak yerine, bir arkadaşına denim markası konusunda yardımcı olmak ve şehrin kulüp sahnesinin müdavimi olmak için Kaliforniya Üniversitesi’nden ayrıldı. Üç ay sonra New York’a taşındı ve burada eşi Jennifer ile tanıştı. Parsons başta olmak üzere, birçok moda okulu tarafından reddedilse de hayallerinden vazgeçmedi. 2000’lerin ortalarında New York gece hayatı konusunda altın çağını yaşarken Lady Gaga olarak tanıdığımız Stefani Joanne Angelina Germanotta ile tanıştığı iddia ediliyor.

İkonik fotoğrafçı Nick Knight’ı yakından tanıyan Williams bir buçuk yıl sonra, Los Angeles’a taşınma kararı aldı.
Kanye West ile Değişen Hayatı: 2008
İkonik fotoğrafçı Nick Knight’ı yakından tanıyan Williams, bir buçuk yıl sonra Los Angeles’a taşınma kararı aldı. Burada Kanye West’in o zamanki yaratıcı yönetmeni Willo Perron ile rap’çinin 2008 Grammy Ödülleri’nde giydiği LED ceketini yapmasını istediği stilistle tanıştı. Daha sonra West’in kreatif ajansı Studio Donda’nın kreatif direktörü olarak atandı.
Lady Gaga Faktörü: 2008 — 2010
Lady Gaga’nın 2008 — 2010 aralığında Fame ve Fame Monster dönemlerindeki stilini de inşa eden Williams, aynı zamanda Gaga’nın da sevgilisiydi. Gaga, Sunday Times’a verdiği bir röportajda “Dada mükemmeldi ve biz çılgın aşıklardık. Ancak güçlü bir yaratıcı bağa sahip olduğumuzu keşfettiğimizde durdum. Bunun sadece pervasız bir aşkla ilgili olmasını istemedim,” açıklamasında bulunuyor. Gaga’nın “LoveGame” şarkısında geçen ve sanatçının koreografilerini sergilerken yanından ayırmadığı kristallerle kaplı disko çubuğu da Williams’ın imzasını taşıyor. Williams, şarkıcının kreatif direktörlüğünü de üstlendi ve stilist Nicola Formichetti ile çalıştı. 2013 yılında Formichetti’nin yerine, şimdilerde Amerikan lüks spor giyimi denildiğinde akla ilk gelen isimlerden olan Brandon Maxwell geçti. Maxwell, ünlü yıldızın kendine özgü tarzından sorumlu kişisel yaratıcı ekibi Haus of Gaga’nın da üyelerinden biri. En çarpıcı tasarımları arasında 2010 MTV Müzik Ödülleri’ne damgasını vuran çiğ et kostümü bulunuyor.
Bir diğer önemli potansiyel öngörü: Williams, Gaga’ya Hermès’in ikonik Birkin çantalarından birini satın almasını söyledi. Yıldız, 2010’da Vanity Fair dergisine verdiği bir röportajda “Kreatif direktörüm ve en yakın arkadaşım Matt Williams, ‘Birkin satın almalısın çünkü en klasik çanta’ dedi,” açıklamasında bulundu. Ancak Gaga, “Hayranlarım bu çantadan daha ikonik ve modayı seviyorum, ama hayranlarımdan daha çok sevmiyorum” diyerek bu yatırım parçasının üzerine keçeli kalemle “I love little monster” yazdı ve Birkin çantayı adeta kavramsal sanatın yeni tuvaline çevirdi.
Been Trill Dönemi: 2010 — 2014
2010’larda Williams, Heron Preston ve Virgil Abloh ile pop kültürün ayak seslerinin duyulduğu, Been Trill adını taşıyan sanat ve müzik kolektifini kurdu. Şimdilerde çabalarını kendi kolektif ve bireysel çabalarına kanalize eden kurucular, bu kolektif bünyesinde sokak giyiminin ruhunu ustaca yakamayı başardılar. Been Trill; Hood By Air ve A.P.C. gibi diğer hızlı gelişen ve köklü markalarla işbirliği yapmasının yanı sıra; Kanye West, A$AP Rocky ve Rihanna gibi ikonik yıldızların da desteğini alarak popülerliğine kavuştu.

Lady Gaga’nın 2008–2010 aralığında Fame ve Fame Monster dönemlerindeki stilini de inşa eden Williams aynı zamanda Gaga’nın da sevgilisiydi.
1017 ALYX 9SM: 2015 — Günümüz
Nick Knight’ın kurduğu Showstudio için çalışan Williams, artık kendi kanatlarıyla uçması gerektiğine karar vererek 2015’te kendi markası Alyx’i yarattı. Sanat, müzik ve moda dünyasındaki ünlü isimlerin gücünü arkasına alan; moda dünyasının kurallarına uymayı reddeden marka, tam da bu yönüyle ve güçlü bir PR stratejisiyle başarıya ulaştı. Sonbahar / Kış 2015 sezonunda sunduğu, Kaliforniya gençliğinden ilham alan ilk koleksiyonunda endüstriyel görünümlerinin ardında oyunbaz tasarımlar yarattı.
Markası ile önce kadın giyim, ardından ise 2017’de erkek giyim koleksiyonlarını sundu. 2016 LVMH Ödülleri’ndeki finalistliği sayesinde sivrilen Alyx, bir süre sonra Dover Street Market ve Opening Ceremony gibi önemli perakendecilerde satılmaya başladı. DNA’sından ödün vermeyen Alyx, 2017 yılında 1017 ALYX 9SM adını aldı. (‘1017’ Williams’ın doğum günü tarihi olan 17 Ekim’e, ‘9SM’ ise Williams’ın kariyerinin başladığı stüdyonun adresine gönderme yapıyor) ve son birkaç yıl içinde Dior ve Moncler gibi önemli markalarla iş birlikleri yaptı. Sektörde beşinci yılını dolduran markasını yönetmeye bireysel olarak devam edeceğini de dipnot olarak belirtelim.
Peki Şimdi Neler Olacak?
Dünyada koronavirüs pandemisi ile birlikte yeni bir dönem başlıyor. Adapte olmaya çalıştığımız dijital çağ ve hepimizin aynı şekilde etkilendiği belirsizliklerle dolu pandemi süreci, en az bizler kadar sektörün en başarılı moda evlerini de düşünüp sorgulamaya itti. Zira moda sektörünün ve genel olarak dünya ekonomisinin altın çağını yaşamadığı bu zorlu zaman diliminde, olup bitenlerle alakadar olmak ve moda oyunundaki yerini sağlamlaştırmak için sektör devlerinin ciddi bir dönüşüm sürecinden geçmesi gerekiyor.
Sosyolojik değişimlerin moda arenasındaki yansımalarına tanıklık edeceğimiz bu zorlu günlerde, deri ve aksesuar tasarımı konusundaki kreatif zekası ve işlevselliği ile ön plana çıkan Matthew Williams’ın Givenchy’nin yeni kreatif direktörü olmasının da modaseverler için iyi bir başlangıç olacağı yadsınamaz bir gerçek. Yaratıcı çizgisiyle bilinen markası 1017 ALYX 9SM ile LVMH Prize ödülünü kazanan; Virgil Abloh ve Dior yaratıcı direktörü Kim Jones ile yaptığı iş birlikleri ile ses getiren tasarımcı, bu görevi sonuna kadar hak ediyor. İlham kaynağı hip-hop kültürü olan ve tasarımlarında “sokak giyimi” ruhunun sonuna kadar hissedildiği Williams’ın estetiğinin Clare Waight Keller’ın romantik ve sofistike stilinden oldukça farklı olacağı aşikar.
Hubert de Givenchy’nin kurduğu moda evi, Audrey Hepburn’un “Tiffany’de Kahvaltı” filminde giydiği küçük siyah elbisesi ile efsanevi hale geldi. Bir zamanlar John Galliano ve Alexander McQueen tarafından da yönetilen Givenchy, bugüne kadarki kreatif direktörlerinin eşsiz yönleriyle kalbimize dokundu. Zira 13 yıl kreatif direktörlüğünü üstlenen Riccardo Tisci, athleisure’a gotik bir dokunuş katarken; Keller ise tüm romantikliğiyle couture’a saygı duruşunda bulunuyordu. Haute couture, Williams için yepyeni bir alan olsa da, kendisinin şu sıralar en gözde tüketici kitlesi olan Z jenerasyonunun dinamizmini yakalayarak LVMH’yi kar listelerinde üst noktalara yeniden taşıması olası. Bakın Givenchy’nin CEO’su Renaud de Lesquen ne diyor: “Matthew’in tasarım ve yaratıcılık konusundaki cesur yaklaşımı sayesinde Givenchy ile mükemmel bir uyum sağlayacağına inanıyorum.”
Matthew Williams’a bu yeni kariyer yolculuğunda bol şans diliyoruz! Bize hep ilham vermesi dileğiyle…