2021 yılında bizi neler bekliyor


2020 yılında yaşadığımız olaylardan sonra 2021 yılında bizi neler bekliyor merak ediyor musunuz? Mire Melo Danışmanlık Melis Yamanlar, özgürlüğün öneminin anlaşılması ve yeniden tanımlanmasının konuşulacağı 2021 yılının enerjilerini kolektif açıdan sizin için yorumladı.
2021 yılında Satürn ve Jüpiter’in konumları değişiyor onlar dışında kalan Neptün, Plüton ve Uranüs’de burç değişikliği yok, tutulmalarda İkizler Yay ay düğümlerinde devam ediyor. Önemli gökyüzü olayları içinde Satürn ve Jüpiter’in 2020 senesi sonunda Kova’ya geçmesi ile beraber 2021 yılı içerisinde Boğa burcunda olan Uranüs ile yapacakları kare açılar, ardından İkizler Yay eksenindeki Ay ve Güneş tutulmaları. Tutulmalardan sadece biri 19 Kasım 2021’de Boğa burcunda gerçekleşecek Ay tutulması. Diğer tutulmalar 26 Mayıs 2021 Yay burcunda Ay Tutulması, 10 Haziran 2021 İkizler burcunda Güneş Tutulması, 4 Aralık 2021 Yay burcunda Güneş Tutulması şeklinde gerçekleşecek. Jüpiter 14 Mayıs 2021 – 28 Temmuz 2021 arasında Balık burcuna geçecek, 28 Temmuz’dan itibaren Kova’ya geri dönecek. Önemli, sert Uranüs açıları da 18 Ocak 2021’de Jüpiter- Uranüs Karesi, 17 Şubat 2021’de, 15 Haziran 2021’de ve son olarak 24 Aralık 2021’de Satürn-Uranüs Karesi…

Melis Yamanlar, özgürlüğün öneminin anlaşılması ve yeniden tanımlanmasının konuşulacağı 2021 yılını yorumluyor.
Gökyüzünde yaşanacak enerji durumuna bakıldığında, bir bakıma 2020’daki bazı olayların devam edeceğini, fakat Uranüs’ün Jüpiter ve Satürn ile yapacağı zorlu açılardan dolayı eskiden yaşanan olayların yeni aşamalarla önümüze geleceğini, bu olaylara çözüm getiremediğimiz zaman zorlu değişimler dönüşümler yaşayacağımızı söyleyebilirim.
Uranüs, eski görüşlerin, tutumların, durumların, bakış açılarının, çürümüş ne varsa yıkılacağını anlatır. Bunu yaparken de aniden, ansızın, sürprizli ve beklenmedik bir şekilde yapar. Çok sağlam olduğuna inandığımız şeyler bile aniden değişebilir ve yıkılabilir. Uranüs, Satürn ve Jüpiter etkileşimleri sabit burçlarda gerçekleşeceği için bu yıkım kolay ve istekli şekilde olmayacaktır. Sabit burçlar (Kova, Boğa, Aslan ve Akrep) adı üstünde olduğu gibi sabit olmayı, sabit kalmayı seven burçlardır, direnirler. Değişim ve dönüşüme esnek bakmazlar, aslında birçok konuda esnek değillerdir. Bu sebeple de yaşanacak bu yıkım ansızın beklenmedik şekilde, zorunlu olacaktır.
Özgürleşme isteği kolektifte artacak, bunun muhtemelen son dönemlerde getirilen baskılar ve yasaklarla da ilgili olduğunu düşünüyorum. Uzun zamandır süre gelen sistemlerin işlemeyişi faydadan çok zarar veriyor olması, kitlelerin tepkisine neden olacak. Kolektifte insanların olanı iyi okuyup, olanı ve ardında olanı anlayıp, bireyselleşme isteğinin artacağını öngörüyoruz. Özellikle Satürn Uranüs kareleri, Satürn tarafından ifade edilen eski, köhneleşmiş, yaşlanmış olan, sınırlandıran, insanı aynı kalıba sokmaya çalışan düşünce ve sistemlerin Uranüs tarafından aniden yıkılma tehlikesi ile baş başa
kalması demektir. Bireysel haritalarda da bu kare açının etkisi aynı prensip ile hareket eder. Gezegenlerin yarattığı psikolojik ihtiyaçları göz önünde bulundurursak; Satürn statükoyu korumaya çalışan, sistem getiren, disipline eden, hatta kısıtlayan, daraltan enerjilere sahiptir, Uranüs ise tam tersine yeniyi, ilerlemeyi, özgür ve birey olmayı, sistemleri yıkmayı anlatır. Satürn korku ve endişe yaratır, Uranüs ise bu hissiyatları yıkarak özgürleştirmek ister. Korkan birey köle olmuş bireydir, konu ne olursa olsun, özgürlüğüne kavuşması için bireyin korkularını yıkması, yenmesi gerekir. Bu açının etkisi ile yaşanacak süreç elbette kolay bir süreç olmayacaktır, kolektifte de bireysel hayatlarda da korkuyu yenerek özgürlüğe kavuşmak çetin mücadeleleri gerektirecektir. Çünkü Satürn aynı zamanda otoritedir. Devlettir, babadır, patrondur, hayatımızdaki otorite konumunda kim varsa o Satürn’dür! Bu süreçte Satürn kişilerin bireysel özgürlük alanlarını sınırlandırmaya, onları daha fazla korkutmaya çalışacak ve kontrol altında tutmak için elinden geleni yapacaktır. Korku insan üzerindeki en güçlü manipülasyon aracıdır.
21 Aralık 2020 günü Satürn Jüpiter Kavuşumu ile başlayan 20 senelik yeni bir süreç, 2021 yılında gerçekleşecek bu açılar ile beraber özgürlük adına yeni adımların atılmasını sağlayacak. Hem kolektifte hem de bireysel hayatlarımızda bu gezegenler hangi evlere dokunuyorsa, o alanda özgürleşme yaşayacağız. Bu değişim rüzgarlarına ek enerji de İkizler ve Yay hattında gerçekleşecek tutulmalardan gelecek.
2021 Kova, Aslan, Boğa ve Akrep- sabit burçlar açısından yoğun ve zorlu enerjilere sahip bir yıl olacak. Ardından daha ılımlı ama yine de değişiklik ve dönüşüm yaşayacak burçlar İkizler, Yay, Balık ve Başak… Öncü burçlar Oğlak, Koç, Terazi ve Yengeç, Yengeç Oğlak hattındaki tutulmalar ve Satürn, Plüton, Jüpiter üçlüsünün Oğlak’ta olmasıyla geçtiğimiz dönemde yaşayacaklarını yaşadılar. Büyük sınavlardan geçtiler, birçok konuda tabiri caizse boylarının ölçüsünü aldılar. Şimdi bu yaşadıklarının karşılığını görme vaktindeler, bu sınavlardan ve öğretilerden başarılı şekilde geçtiler ise ödüllerini toplayacaklar.
Sabit burçlar, uzun zamandır değişip dönüşmesi gereken, bitmesi gereken hatta çürümesine rağmen inatla sürdürdükleri ne varsa aniden yıkımına şahit olacaklar. Aniden gerçekleşen olaylar, sürpriz gelişmeler deneyimleyecekler. Bu nedenle de onlar için sarsıcı, ani ve yıkıcı değişimler olacak. Fakat bu olanların hepsi onların hayrına olacak, uzun vadede değerlendirdiklerinde bu gerçeğe vakıf olacaklar.
Bireysel hayatlarımızda değişim ve dönüşümün uğramayacağı kimse aslen kalmayacak. Haritalarımızda Kova, Aslan, Akrep ve Boğa burcunun olduğu evlerde, aynı zamanda İkizler ve Yay burçlarının düştüğü evlerde değişime uğrayacağız. Sabit burçların denk geldiği evlerin konularına göre oradaki bazı konular aniden bitecek, yıkılacak, değişecek ve özgürleşecek. İkizler ve Yay burcunda olan evlerimizde ise bir aydınlanma gerçekleşeceği için değişim ve dönüşümler farkındalığımızla ve bilinçli bir şekilde gerçekleşecek.
Bunun dışında herkes yazdı ama bende kısaca dile getirmek istiyorum, kolektifte muhtemel olarak beklediğimiz durumlar, hissiyatlar ve olaylar; eski düzenlerin, inançların, önyargıların sorgulanması, yıkılması, yeni düzenlerin kurulma isteği, özgürlüğün ve bireyselliğin ön plana çıkması, teknolojik icatlar ‚bilimsel gelişmeler, deprem bölgelerinde hareketlenmeler (deprem için tedbirlerin alınması şart bir sene 2021), ekonomik sınıflar arası mücadeleler, protestolar, ayaklanmalar, değer ve erdem sorgulamaları, daha çok merak etmek, sorgulamak, okumak, gerçeğe vakıf olma isteği, episteme yani bilginin önemi, IT, iletişim, eğitim, seyahat gibi konularda değişiklikler, para birimleri ve dijital paralar ile ilgili gelişmeler, teknoloji nedenli hayat tarzlarında gerçekleşecek değişimler, kültürel çeşitlilikler, farklı görüş, inanç, yaşam tarzları ve felsefelerine saygı talepleri, inanç / inançsızlık özgürlüğü talepleri, eşitlik ve özgürlük talepleri, dünya çapında ticaret savaşları…
Gelelim Covid 19 meselesine… Hastalık elbette bir anda yok olmayacak, fakat Nisan 2021 sonundan itibaren bizlerin gündeminde bu şekilde olmayacak. Bununla beraber küresel şekilde yaşadığımız hareketsizlik Haziran 2021’den itibaren düzelmeye başlayabilir. Susuzluğa ve kıtlığa dikkat etmeliyiz, bu iki mesele Covid 19’dan bile sıkıcı hale gelme potansiyelini taşıyor.
2021 yılının hepimiz için sağlıklı, şanslı, uğurlu, verimli ve anlamlı geçmesini diliyorum. Yaşayacağımız değişim ve dönüşümleri anlamaya çalışmalı, kucaklamalıyız. İrademizin, aklımızın, vicdanımızın test edildiği günlerden geçiyoruz. Bizlere bahşedilen aklın, iradenin vicdanın kıymetini bilerek, dürüstlük yolundan sapmayarak, ego ve güç savaşlarına girmeyerek bu süreci en sağlıklı, huzurlu ve dingin şekilde geçirmemiz dileğiyle…