Nejla Güvenç: Sürdürülebilir Modanın İzinde


Türkiye’de “organik moda”nın öncüsü Nejla Güvenç, uzun yıllar ülkenin önde gelen markalarının tasarım ekiplerinde yer aldıktan sonra, 2002 yılında kendi kanatlarıyla uçmaya karar vererek markası NEJ’i yarattı. Organik kumaşlar kullanarak hazırladığı koleksiyonları, sürdürülebilir modaya olan yaklaşımı ve girişimci kişiliğiyle ön plana çıkan tasarımcıyı daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Moda tasarımı renk, doku ve formların hayal ve teknolojiyle birleştiği bir alan. Nejla Güvenç de imza attığı tasarımlarla hayatımıza dokunan, günümüze ve geleceğe seslenen isimlerden. Ekolojik hareketin ivme kazandığı zamanımızın ruhuna uygun olarak tümüyle organik kumaşlarla hazırladığı tasarımlarıyla öne çıkan Güvenç, bu yanıyla çağdaşları arasından sıyrılıyor. Peki yetenekli tasarımcının moda serüveni nasıl başladı? Güvenç, çocukluk yıllarında moda tasarımının henüz ne olduğunu bilmeden ve meslek bilinci gelişmeden hayallerini çizgilerle ve resimle ifade etmeye çalıştığını belirtiyor. Moda tasarımcısı olan bir kızın, eğitimini bitirdikten sonraki tasarım yolculuğu ve markalaşma hikayesi üzerine bir film ise hayatını kökten değiştiriyor. O günden bu yana sinemanın hayatında bir tutku haline geldiğini belirten Güvenç, modayı bir meslek değil, yaşam biçimi olarak görüyor. Dilerseniz tasarımcının kariyerindeki mihenk taşlarına daha yakından bakalım.
2002: NEJ MARKASININ DOĞUŞU
Karbon salınımı bakımından neredeyse havacılık sektörüyle eşdeğer olan moda, petrolden sonra dünyayı en çok kirleten ikinci endüstri ve iklim değişikliğinin yüzde 8’inden sorumlu gösteriliyor. Kısa süreli tüketim sonucu, kişi başı yılda 40 kilo kıyafet atıyoruz. Hal böyle olunca, küresel su kirliliğinin neredeyse % 20’si tekstil atıklarından oluşuyor. Atılan kimyasallar su kaynaklarının kirlenmesine ve bulunduğu yerin habitatının zarar görmesine yol açıyor. Yalnızca bir tişört üretiminde 2.720 litre su kullanılıyor ki bu miktar normal şartlar altında bir kişinin üç yılda içtiği su miktarına tekabül ediyor.
Tüm bu çarpıcı gerçeklerin bilincinde olan Nejla Güvenç de Türkiye’nin önde gelen markalarının tasarım ekibinde yer aldıktan sonra kendi hikayesini yazmayı ve hayallerini gerçekleştirmeyi hedefledi. “Sürdürülebilirlik” kavramı moda arenasında henüz bu kadar gündeme gelmeden “ekolojik serüven” olarak çıktığı yolculuğunda, organik malzemeler kullanarak şık tasarımlar sunan markası NEJ’i yarattı. Ekolojik boyutta toksik olmayan, tüketicilere ve üreticilere değer katan çevre dostu tasarımlara imza atan, dünyadaki karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen Güvenç; organik pamuk üretiminde dünya liderlerinden olan Türkiye’nin doğal kaynaklarını ve sanayi gücünü araştırdı. Güvenç, NEJ markasıyla uluslararası platformda Amerika, Fransa, Almanya, İtalya, İsviçre, Portekiz, İngiltere, İsrail, Bahreyn, Kuveyt, Lübnan, Riyad ve Mısır’da seçkin noktalarda yer aldı.
KADIN GİRİŞİMCİLERİN YÜKSELİŞİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kreatif Endüstriler Meclisi Başkan yardımcısı, YEKON Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği Başkan yardımcısı olan tasarımcı; Kadın Girişimcileri Derneği KAGİDER’in işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye’nin Kadın Girişimcileri” yarışmasında, 2013 yılında “Gelecek Vadeden Kadın Girişimci” dalında ikinci oldu. Ayrıca yatırım bankası Goldman Sachs tarafından desteklenen, Harvard University ve The Wharton School of the University of Pennsylvania tarafından yürütülen “10.000 Kadın Girişimci” projesinde, dünyadan seçilen 10.000 girişimci kadından biri oldu. Bu proje için seçilen tek Türk kadın girişimci olmaktan onur duyduğunu dile getiren Güvenç; gösterdiği kararlılığın, sektörü olmayan bir alana girmesinin, bu konuda hacim yaratma çabasının ve kriz anında farklılık yaratarak iş hacmi ve yeni fikirlerle krizden çıkabilme yeteneğinin genç girişimci kadınlara örnek model oluşturduğunu belirtti. 2014 yılında The Wharton School of the University of Pennsylvania bünyesindeki Joseph H. Lauder Institute’da girişimcilik dersinde okutulan “Women Entrepreneurs: Inspiring Stories From Emerging Economies and Developing Countries” (Kadın Girişimciler: Yükselen ve Gelişmekte Olan Ekonomilerden İlham Veren Hikayeler) kitabında başarı hikayesi yayınlanan 24 kadın arasında yer aldı. Bu kitabın kendi ayakları üzerinde duran, fark yaratan ve işini büyütme başarısı gösteren 24 girişimci kadını “case study” olarak incelediğini belirtelim.
Markanın 2011’deki İstanbul Fashion Week defilesi dfe konseptiyle dikkatleri üzerine çekti. Üçleme kurgusu ile sunulan defilede “talihleri ile tarihi değiştiren kadınlar” temsil edildi. NEJ kadınlarına podyumda sinema sanatçısı Ahu Türkpençe hayat verdi. Tasarımcı, “Paralel Hayatlar” ismini verdiği İlkbahar- Yaz 2012 koleksiyonunda ise deneysel boyutlar, simetrik ve mimari yaklaşımlar, dönüşüp değişerek gelişen formdaki katmanlar üzerine yoğunlaştı.
Türk kadın girişimci olmaktan onur duyduğunu dile getiren Güvenç; gösterdiği kararlılığın, sektörü olmayan bir alana girmesinin, bu konuda hacim yaratma çabasının ve kriz anında farklılık yaratarak iş hacmi ve yeni fikirlerle krizden çıkabilme yeteneğinin genç girişimci kadınlara örnek model oluşturduğunu belirtti.
DÜNYAYA AÇILMA ZAMANI
Dünyanın farklı kültürleri ve topluluklarını sanat ve moda aracılığı ile bir araya getirmeyi amaçlayan United Cultures’ın (Birleşmiş Kültürler) düzenlediği, uluslararası platformda yaratıcılığı ve işbirliğinini teşvik eden “Hope Couture” moda organizasyonunda da yer alan Güvenç, Hollanda ve Fransa’da gerçekleşen etkinlikte Türkiye’yi temsil etti.

Nejla Güvenç
Doğaya saygılı bir mimar titizliğinde çalışarak organik şekillerden esinlenen siluetler yaratan tasarımcı, Coterie New York, Who’s Next Paris, Berlin Premium, Kuveyt Hala Turkey, Tokyo We are Ready, IIF Tokyo gibi moda organizasyonlarında koleksiyonlarını sergiledi. Devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı “TURQUALITY” projesinde “Yetkilendirilmiş Tasarım Danışmanı” olan Güvenç, 2013 Dünya Kültür Expo kapsamında düzenlediği defileyle de ülkemizi temsil etti. Enerji, ekonomi ve iletişimin güncel konularının gündeme geldiği; “İnsanlık Nereye Gidiyor?” başlığı altında gerçekleşen zirvenin açılış galasında NEJ koleksiyonu sergilendi. Temiz çizgiler ve minimal detayların odak noktasında olduğu “Denge” adlı koleksiyon, kültürümüzü yansıtan renk ve formlar ile günümüz trendlerini yorumluyordu.
Tasarımcı, “Sadou” adını taşıyan NEJ 2015 ilkbahar- yaz koleksiyonu için Japonların 400 yıllık çay töreni geleneğinden ilham aldı. Organik kumaşlar çaya batırılarak boyanan kumaşların kullanılmış olmasıydı.
KÜLTÜREL BİR KEŞİF: “SADOU” DEFİLESİ
Tasarımci , “Sadou” adını taşıyan NEJ 2015 ilkbahar-yaz koleksiyonu için Japonların 400
yıllık çay töreni geleneğinden ilham aldı. Organik kumaşlar çaya batırılarak boyanan kumaşların kullanılmış olmasıydı. Çayın renklendirdiği hareli kumaşlar ilgi çekiciydi. Sakin bir renk skalası bulunan koleksiyonda, Organik keten, ipek ve pamuklu kumaşların hassas şifonla birleştiği parçalar yalın ve giyilebilirdi. Tasarımcı, bu koleksiyonları ile olgun, huzurlu ve sakin bir NEJ kadını yarattığını ifade etti.
Nej kadınlarına podyumda sinema sanatçısı Ahu Türkpençe hayat verdi. Tasarımcı, “Paralel Hayatlar” ismini verdiği İlkbahar- Yaz 2012 koleksiyonunda ise deneysel boyutlar, simetrik ve mimari yaklaşımlar, dönüşüp değişerek gelişen formdaki katmanlar üzerine yoğunlaştı.
SON OLARAK…
Tasarımlarının gerisindeki ana felsefenin doğada var olanı, insana faydalı olanı arayıp bulmak ve bunu ürünlere taşımak olduğunu söyleyen tasarımcı, daha yeşil bir dünya ve daha iyi bir gelecek için çalışmaya devam ederken; çevre dostu ve sürdürülebilir yaklaşımlara önem veren tasarımcılara moda dünyasında ne kadar çok ihtiyaç duyulduğunu hatırlatıyor. Bu bilincin moda sektöründe ve hayatın her alanında giderek artmasını diliyoruz!