GARDIROP MAGAZİN

Mert Aslan: Stil ruhun aynası

Türkiye’de kadın ve moda der­gi­cil­iğinin altın çağın­da moda editör­lüğü yap­tı; ardın­dan Türkiye’nin en ünlü kadın­larını ve L’O­re­al yüz­leri­ni giy­dir­di. Şim­di ise stil mac­erasını, ken­di kıyafet line’ları­na imza atarak sürdürüy­or. Mert Aslan’ı yakın­dan tanı­mak isteyen­leri şöyle alalım.

Moda tasarımının ABC’si­ni Özlem Süer’in atö­lyesinde öğren­mek nasıl tecrübey­di?
Özlem Süer ben­im hay­atım­da bir mihenk taşıdır. Bil­gi ve biriki­mi­ni yeni nesille pay­laş­mayı kendine meslek edin­miş bir ustadan renk, doku ve kumaş öğren­mek elbette paha biçile­mez.

Elle, Marie Claire, Harper’s Bazaar gibi moda dünyasının önem­li dergi­leri için moda editör­lüğü yap­mak nasıldı? Der­gi­ci­lik insana nel­er öğretiy­or?
Her şey bir yana, der­gi­ci­lik bir yana. Ben bu işi mut­fağın­da öğre­nen­ler­den­im. Işın Gör­müş, Aslı Gül, Gülen Yel­men ve tabii ki Fatoş Yalın gibi isim­lerin eğiti­min­den geçmek sizi daha güçlü kılıy­or. Der­gi­ci­lik insana disi­pli­ni, çok çalış­mayı, göz­leri­ni ve algılarını daima açık tut­mayı öğretiy­or.

Uzun süre Bur­cu Esmersoy’un stil danış­man­lığını yap­tınız. Bir ünlüye stil danış­man­lığı yap­mak key­i­fli mi? Baş­ka kimi giy­dirmek ister­di­niz?
Bur­cu hay­atım­da çok önem­li yeri olan bir isim. Pro­fesy­onel olarak artık sürek­li çalış­masak da etle tır­nak gibiy­iz. Bir­bir­im­ize pek çok şeyi danışırız. Zat­en püf nok­tası da bu. Ünlü isim­lerin bizlere güven­mesi ve ken­di­ni tes­lim etmesi gerekiy­or. Tabii ki bunun için de iki tarafın bir­biri­ni çok iyi anlıy­or olması lazım. Bir ünlüyü baş­tan yarat­mak ve ona bir stil yakıştır­mak elbette çok key­i­fli. Ama bunu hak eden o kadar az isim var ki. Bel­li isim­ler dışın­da artık ünlü isim­ler­le çalışmıy­o­rum. Giy­dirmeyi hay­al ettiğim herkesle çalıştım ama Gwyneth Pal­trow ve Blake Lively’i giy­dirmek ister­dim.

Nasıl stil sahibi olunur? Vak­tiyle lady’­lik okulların­da kibar­lığın öğre­nildiği gibi, stil sahibi olmak da hakikat­en öğre­nilebilir mi?
Stil sahibi olmak için ken­di­nizi çok iyi tanı­manız gerekir. Sadece boyunuzu, vücut yapınızı, cilt ve saç renginizi değil, ruhunuzu da çok iyi anal­iz etmelisiniz. Stil sadece kıyafetler­le ve aksesuar­lar­la ilgili değildir. Tavrınızdır stili özgün kılan. Stil sahibi olmak içten gelir; bu işin pro­fesy­oneli olan kişil­er, size sadece ken­di­nizi tanı­manız için yol gös­terir­ler. Yok­sa bir kıyafeti han­gi ayakkabıy­la tamam­la­mak gerek­tiği­ni söyle­mek, sizi stil danış­manı yap­maz. Şık olmak ile stil sahibi olmak bam­baş­ka konu­lardır.

Asla şaş­may­a­cak birkaç stil tüyosu vere­bilir misiniz? Okurlarımıza yeni yıl hediye­si olsun!
Ken­di­niz olun, özgün olun. İns­anl­ar kıyafet­lerinize değil sizin var­lığınıza odak­lan­sın.

Stil danış­man­lığın­dan tasarı­ma sıçra­ma nasıl gerçek­leşti? Yeter­ince birikim elde edince insan ken­di imza­sını mı atmak istiy­or?
Aslın­da tasarı­ma sıçra­madım. Bir moda editörü ve stil danış­manı olarak yarat­tığım “Mert Aslan Kadını”nı adL’nin tasarım ekibiyle geliştir­erek, zaman­sız bir gardırop hazır­la­ma fikriyle bu yola çık­tık. O yüz­den de tasarım­cı olmadığımın altını her fır­sat­ta çiziy­o­rum. Kolek­siy­on­lar­da gördüğünüz her parça, gerek geçmişte­ki ikonik tasarım­ların, gerekse günümüz trend­lerinin bir yan­sı­ması.

adL markası için yap­tığınız “Night­zoom styled by Mer­tAslan” abiye kolek­siy­on­ları çok beğe­nilmişti. Bu yıl­ki Son­ba­har-Kış kolek­siy­on­larının nasıl bir ruhu var?
Night Zoom styled by Mert Aslan Sonbahar/Kış 17–18 kolek­siy­onu, bu yıl “Dis­coBo­ho” kon­sep­tiyle çık­tı. Yaz kolek­siy­onu da “DiscoBoho2” adıy­la karşınıza çıka­cak. 70’lerin disko tınıları, Stu­dio 54 ruhu kış kolek­siy­onuna hakim. Yazın ise daha bohem bir kolek­siy­on geliy­or.

Mar­ka işbir­lik­lerinde nelere dikkat eder­siniz? 
İşbirl­iği yapacağınız mar­ka ile bir­birinizi tamam­la­mak, aynı dili konuş­mak çok önem­li. Beni özgür bırak­tık­ları ve son­suz bir güven­le yanım­da olduk­ları için baş­ta Adil ve Zehra Işık olmak üzere tüm adL aile­sine teşekkürü borç bilir­im.

L’Oreal Paris için de styling yaparak yurt dışı­na açıl­maya başladınız. Olay­lar nasıl gelişti? Ne gibi işlere imza attınız?
L’Oreal Paris’in bir yıl boyun­ca res­mi styl­isti oldum. Reklam çekim­lerinde styling yap­manın yanı sıra L’Oreal kızlarının basın ve kamuoyu önün­de­ki görünüm­lerinden sorum­luy­dum. Key­i­fli bir işbir­liği oldu.

Yurt dışı konusun­da sıra­da han­gi adım­lar var?
Şu sıralar o kadar yoğunum ki yurt dışı ile ilgili plan­larımı askıya aldım. Sadece yurt dışın­da satıla­cak bir mar­ka oluş­tur­mak gibi bir planım var.

Bu sene ken­di­nize hediye etmek iste­diğiniz 3 arzu nes­ne­si?
Alev Ebuzziya Siesbye’nin mavi çanakların­dan birine sahip olmayı diliy­o­rum. Yurt dışın­da­ki guru­ru­muz Gilan’ın “Ayşe Haf­sa” kolek­siy­onun­dan züm­rüt ve mat altın bir yüzük hay­al­ler­i­mi süs­lüy­or. Ve uzun bir Kuzey İtalya ve Güney Fransa tatili düşlüy­o­rum.

İns­anl­arın size dair bilmediği bir şey söyle­m­enizi iste­sem?  
Çok yakın­larım bilir ama çok iyi yemek pişirir­im ve sofra düzeni konusun­da çok takın­tılıyım…

Exit mobile version