GARDIROP MAGAZİN

Jessica May: İyi Kalpli, Neşeli ve Duru

“Dünümün bugünden fark­lı olması, yarınımın aynısı olma­ması için özen gösterdiğimde, bütün hay­atımın bir düzene girdiğini ve bunun ben­im ener­ji­mi olum­lu yönde etkilediğini fark ettim.” diyen Jes­si­ca, soru­larımızı tüm samimiyetiyle yanıt­la­yarak iç dünyasına yol­cu­luk etmem­izi sağladı. İyi kalpli, hay­van sev­er ve maneviy­atı yüksek başarılı oyun­cu Jes­si­ca May ile çok key­i­fli bir kapak çekimi gerçekleştirdik. 

Röportaj Çağla Küçükdere­li Fotoğraflar Ozan Bal­ta Videografi Osman Latif Styling Fulya Güngör Saç Sel­han Çankaya Makyaj Erkan Uluç Kurum­sal İletişim Mine Gündüz Mar­ka İletişimi Yon­ca Yalkı Prodüksiyon Nutek Stu­dio Mekan Kun Soci­ety

Katkıların­dan dolayı Par­fois’e teşekkür eder­iz. 

Hay­atının nasıl bir dönemindesin? Nel­er yapıy­or­sun? 
Set yoğunluğum yeni bit­ti; çok sevdiğim bir pro­jedey­dim. Pro­je olduğu zaman fark­lı şeyler yap­maya pek fır­sat olmuy­or. Bu yüzden şimdi günlerimi dolu dolu geçirmeye çalışıyorum. Ara verdiğim şan der­s­ler­ime yeniden başladım. Sürekli üretmeye ve yeni şeyler öğrenip donanımımı geliştirmeye çalışıyorum. Şan hocam­la piyano der­s­ler­im­ize de başladım. Birkaç gün önce elime bir senaryo ulaştı. Bu ara onun üzerinde çalışıyoruz. İşleyen demir pas tut­mazmış. Pas tut­ma­mak için sürekli hareket halinde olmak lazım.

“Yeni Gelin”, “Maria ile Mustafa”, “Yal­nız Kurt”, “Dert Bende”, “Katakul­li” gibi dizi ve film­lerde rol aldın. Bu pro­jel­er arasın­da seni en çok heye­can­landıran hangisiy­di? 
Yönetmeninden set ekib­ine kadar, her pro­jede çok değerli usta­lar­la çalışma fır­satı bul­dum. Ekip­ler­im­iz gerçekten çok değerliydi. Oyunculuğa başladığım ilk yıl­lar­da bu sektörde kulaç atmaya çalışırken yanım­da çok büyük tiy­a­tro usta­ları bana yol gösterdiler; onlar­dan çok şey öğrendim ve hep üstüne katarak yoluma devam etm­eye çalıştım. Bu yüzden böyle bir seçim yap­mak çok zor. Her pro­jem ben­im için çok değerlidir. Her pro­jemde karak­ter­lere çok iyi hazır­lanıp seyir­ci karşısına çıktık. Bu yüzden Bella’dan Maria’ya, Meryem’den Isabella’ya kadar karak­ter­ler­im­in hep­si ben­im gözbebeğim.

Neredeyse oynadığın dizilerin tamamın­da “aşk” var. Sen aşkı nasıl tamam­larsın?
İlk görüşte aşık olan­lar­danım. Aşk, sadık kalmayı ve fedakar olmayı istiy­or. Bunun yanın­da her şeyin başlangıç nok­tası gibidir diye­bilir­im. Doğru kişiyle yaşıyorsanız insana yaşama sevin­ci kattığına inanıy­o­rum. Sabah yaptığınız çok güzel bence insanın ruhunu genç tutuy­or.

Ken­di­ni ekran­da en beğendiğin “işte bu olmuş” dediğin an hangisiy­di? Bir sahne geliy­or mu aklı­na?
Son pro­jem Yal­nız Kurt dizisinde canlandırdığım karak­ter, son bölümde yıl­lar son­ra babasıy­la karşı karşıya geliy­or­du. Meryem’in babasıy­la karşılaştığı sah­n­eye çok iyi hazırlanmıştım. Çok güzel geri dönüşler aldım. Sanırım o sahne için bunu demiş ola­bilir­im.

Oyun­cu olarak hay­ali­ni kurduğun, içinde olmayı çok istediğin bir pro­je ya da bir­lik­te rol almak istediğin bir isim var mı?
Yeşilçam usta­larıy­la aynı pro­jede yer almayı çok seviy­o­rum ve onların son dönemlerine yetişebildiğim için kendi­mi şanslı hissediy­o­rum. Rah­metli Ümit Yesin ve Cihan Ünal bun­lar­dan biriy­di. Onlar­la aynı pro­jede yer aldığım için çok mut­luyum. Gerçek hikayeden uyarlan­mış, tar­i­hi bir pro­je içerisinde yer almak aklımın bir köşesinde tazeliğini hep koruy­or.

Sence kariy­erinde­ki dönem nok­tan han­gi pro­jeyle oldu?
İlk pro­jem olan ve oyun­cu­luk serüvenimin başladığı Yeni Gelin ile olduğunu düşünüyorum. Hem ilk defa seyir­ciyle tanıştık, hem de uzun süren bir pro­jey­di. Seyircimiz de pro­jeyi çok sev­di ve izle­mek­ten vaz geçmediler.

Jes­si­ca May’in kale­minden çıkan bir senaryo nasıl olur­du? Nasıl bir hikaye yaz­mak ve yönetmek ister­din?İnsanlar hay­van­lara karşı güzel duygu­lar besle­m­eye başlayacağı, onlara karşı nasıl davran­ması gerektiğini, onların­da biz­im gibi bir can olduğunu gösterecek farkın­dalık film­leri yap­mak ister­dim.

Genel olarak nasıl bir hay­at felse­fen var? Bugüne kadar edindiğin en kıymetli ve ade­ta hay­at der­si olarak benimsediğin bil­gi ney­di?
‘’İki günü bir olan insanın bir günü kayıp demek­tir.’’ demiş Hz. Muhammed. Bu sözü çok seviy­o­rum. Dünümün bugünden fark­lı olması, yarınımın aynısı olma­ması için özen gösterdiğimde, bütün hay­atımın bir düzene girdiğini ve bunun ben­im ener­ji­mi olum­lu yönde etkilediğini fark ettim.

Tanınır biri olmak senin için ne ifade ediy­or? Bu duru­mu nasıl yönetiyorsun?
Güzel anılıy­or­sanız ve insan­lar sizi gülümseyerek bakıy­or­sa bence güzel bir his ama bazen insan yal­nız kalmak, kal­a­balık­lar­da kay­bol­mak istiy­or. Çünkü İstanbul çok büyük bir metropol ve bazen o kalabalığa karışmak istiy­or­sunuz. Tanı­nan biri olmak bazen bazı kapıların daha kolay açılmasını sağlıyor ama sürekli dikkatli olmanız gerekiy­or. Hem zor hem güzel.

Oyun­cu­luk anlamın­da gelişmek için nel­er yapıy­or­sun? Ken­di­ni nasıl güncelliyorsun?
Oyunculuğa başladığımdan beri eğitimlerime hiç ara ver­med­im. Çok önemli usta­lar­la çalışma fır­satım oldu. Oyunculuğun bir lastik gibi olduğunu biliy­o­rum. Ne kadar çekerseniz o kadar uzuy­or. Ne kadar bil­gi yüklerseniz o kadar donanım­sal olarak güçlenmiş oluy­or­sunuz. Bir yan­dan teknolo­ji de çok hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediy­or. O tarafı da takip etm­eye çalışıyorum. Bu yüzden elim­den geldiğince set ekibiyle vak­it geçirip bu yeni­lik­leri tanı­maya çalışıyorum.

Hay­at­ta­ki en büyük ilham kay­nakların, seni motive eden şeyler nel­er?
Öncelikle ailem her şeyden önce geliy­or ve ben­im en büyük motive kaynağım. Bunun dışında, yer aldığım ya da yer alacağım pro­jelerin sonuçlarını düşünmek ben­im en büyük ilham kaynağım oluy­or. Çünkü günün sonun­da mut­lu olacağımı tah­min etmek, bana kazandıracağı fay­daları bek­le­mek ruhu­ma çok iyi geliy­or.

Moday­la aran nasıl? 
Takip etmeyi çok seviy­o­rum. O senenin han­gi ren­k­leri popülerse onları ter­cih etm­eye çalışıyorum ama günlük olarak basic bir stil­im var. Rahatlığa önem veriy­o­rum.

Gardırobunun olmazsa olmaz beş parçası nel­er? 
Koyu renk jean, beyaz t‑shirt, siyah basic elbise, trençkot ve tayt.

Stil danışmanı ile çalışıyor musun? Kıyafet seçimini yaparken en çok neye dikkat ediy­or­sun?
Evet çalışıyorum. Gideceğim yere uygun olup olmadığına dikkat etm­eye çalışıyoruz. Bir stüdyoda pro­gra­ma gidiy­or­sak oranın ren­k­leri­ni öğreniyoruz, ona göre bir şey seçiyoruz. Bir pro­gram­da bir yere otu­ra­cak­sam, oturduğumda rahat hareket edebileceğim şeyler giymeyi ter­cih ediy­o­rum.

Yurtiçi ve yurt dışında gizli alışveriş durak­ların nerel­er? 
Brezilya’ya gittiğimde sevdiğim mağazaları ziyaret ediy­o­rum. Fark­lı ülkelere seya­hat ettiğimde oraya has özel parçalar almayı seviy­o­rum.

Sosyal medya ile aran nasıl? Günde ne kadar vak­ti­ni har­cıy­or­sun, favori uygu­la­maların hangi­leri?
Aramı iyi tut­maya çalışıyorum. Hiç tanımadığım kişilerle buradan iletişime geçiyoruz. O yüzden ben­im için yeri
çok fark­lı bir yeri var ve aktif bir şekilde kul­lan­maya özen gösteriyorum. Bana ulaşmaya çalışan insan­lara buradan geri dönüş yap­maya çalışıyorum. Insta­gram ve YouTube vak­it geçirdiğim uygu­la­malar. Fotoğrafta renk düzeltirken VSCO kul­lan­mayı ter­cih ediy­o­rum.

Cilt bakım ruti­nin var mı? En sevdiğin güzellik ürünleri nel­er?
Var; her zaman cildi­mi çok tem­iz tut­maya çalışıyorum. Yüzümü tem­i­z­lik jeliyle yıkayıp, ardın­dan tonik, serum, nem­lendiri­ci ve güneş koruyu­cu sürüyorum. Genosys tem­i­z­lik jeli ve Skeyn­dor nem­lendiri­ci.

Kişisel gelişiminle ilgili ne yap­mak seni mut­lu ediy­or? 
Oyunculuğumu geliştirmek için aldığım her eğitim beni mut­lu ve motive ediy­or.

Son zaman­lar­da seni en çok heye­can­landıran şey ne? 
Son pro­jemde Osman Sınav ile çalışma fır­satı bul­dum. Osman Hocam bana kalbi­ni açtığı için ona min­net­tarım. Onun gibi değerli birisiyle çalışmak heye­can veri­ciy­di. Onun vesile­siyle yönetmenimiz Çağatay Tosun’dan da çok güzel şeyler öğrendim. Bunun dışında uzun zamandır Mısır’a seya­hat etmek istiy­o­rum. Gittiğim ülkelerde Mısır ile ilgili bir ser­gi varsa muhakkak ziyarete gider­im. Bir süre önce, İstanbul’a ilk defa Mısır ile ilgili bir ser­gi gel­di. Onun açılış dav­e­tine katıldım. Tutankhamun’un hazineleri ser­gisi­ni gez­erken çok heye­can­landım. Çok mist­ik bir ener­jisi vardı. İlber Ortaylı gibi büyük bir tarihçiden de küçük anek­dot­lar duy­ma fır­satım oldu. Rüya gibi bir sergiy­di ben­im için.

Son dönemlerde kurduğun hay­aller genel­lik­le ne ile ilgili oluy­or?
Brezilya’daki çiftliğimle ilgili bazı pro­jel­er ve hay­al­ler­im var. Onları gerçekleştirmek için evrene bol bol güzel ener­ji gönderiyorum. Umarım yakın zaman­da gerçekleşir.

Exit mobile version