GARDIROP MAGAZİN

Biran Damla Yılmaz: Güçlü, Azimli ve Doğal

Geçtiğimiz yıl “Baraj” dizisinin Nehir’i olarak izlediğimiz Biran Damla Yıl­maz, çocuk­luk yıl­ların­da tele­vizyon­da­ki dizil­er­den görüp hoşu­na git­tiği sah­neleri odasın­da can­landırdığını ve haliyle meslek seçi­minin de bu yönde sekil­lendiği­ni dile getiriy­or. Bu sezon, ilgiyle izle­nen “Yasak Elma” dizi­sine Kum­ru karak­teriyle dahil olan Yıl­maz ile dönüm nok­ta­larını, oyun­cu­luğa ve modaya bakışını, hay­at felse­fesi­ni ve aşkı konuş­tuk.

Röpor­taj Yasin Buğra Lev­ent Fotoğraflar Ser­hat Hayri Videografi Emre Art Video Edit Numan Alkan Videografi Asis­tanı Çağrı Eren Moda Direk­törü Çağla Küçükdere­li Styling Gio Dev­dar­i­ani Saç ve Makyaj Mesut Özuzun Saç ve Makyaj Asis­tanı Zehra San­cak Mar­ka İletişimi Mine Gündüz Prodük­siy­on Nutek Stu­dio Mekan CVK Park Bospho­rus Hotel Istan­bul

İLVİ Ayakkabı’ya  katkıların­dan dolayı teşekkür eder­iz.

Şu sıralar nel­er yapıy­or­sun? Hay­at nasıl geçiy­or?
Bu sıralar, sadece çalışıy­o­rum. Kendi­mi işe verdim tam anlamıy­la. Bana kalan zaman­lar­da da hep köpekler­im­le evde vak­it geçiriy­o­rum. Pan­dem­i­nin kalın­tıları…

Çocuk­luğu­na dair nasıl anıların var? O yıl­lara dair en çok özlem duy­duğun şey nedir?
Ne güzelmiş o zaman­lar. Sadece oyun oynayıp, akşa­ma yemek­te ne var diye düşünüy­or­dum. Hiçbir sorum­lu­luk yok, yaşa gitsin kafası! Her­halde tek derdim oyun­cağımı evde unut­muş olmamdı.

Oyun­cu­luk yol­cu­luğun­da­ki dönüm nok­ta­ların nel­er? Bu mesleği iste­diği­ni ilk ne zaman anladın?
Bu meslek, çocukken ben­im kendime uydur­duğum bir oyun­du. Hep tele­vizyon­da ailemin izlediği pro­gram­ları, dizileri biraz ben de izlerdim. Son­ra hoşu­ma giden sah­neleri, içeride odama kapanıp can­landırırdım. Yıl­lar­ca bu böyle devam etti. Son­ra anladım ki insan­lar ben­im oynadığım oyunu meslek olarak yapıp, bir de üzer­ine para kazanıy­or­lar. O zaman “Bun­dan daha doğru ve eğlenceli nasıl bir meslek bula­bilir­im ki” diye düşündüm ve yol­cu­luğum başladı. “Kırgın Çiçek­ler” ile güzel bir çıkış yap­tım. Ağır dramdı. Son­rasın­da da şan­sım yaver git­ti ki bugün bu ropör­ta­jı yapıy­oruz.

Küçük yaşlar­dan itibaren setlerde olmak sana nel­er kazandırdı? Oyun­cu­luğunu geliştirmek adı­na nasıl bir yol izliy­or­sun? 
Erken olgun­laş­ma­ma sebep oldu. Erken yaş­ta ken­di hay­atımı idare ettirm­eye başlamıştım. Çok güzel bir his; ken­di emeğin­le kim­s­eye ihtiyaç dur­madan, tek başı­na güçlü bir şek­ilde ayak­ta dur­mak. Hele ki bir kadın olarak. Bence çok özel. Kendi­mi hep, her konu­da geliştiriy­o­rum; çok okuyup, çok araştırıy­o­rum ve en çok da gözlem yapıy­o­rum.

Bu sezon, ilgiyle izle­nen “Yasak Elma” dizisinin kadro­suna Kum­ru karak­teriyle dahil oldun. Bu tek­lif nasıl gel­di? Seni bu karak­teri can­landırırken en çok heye­can­landıran ve motive eden ne oldu? 
Bir anda tele­fon gel­di, ben de anla­madım. Son­ra şir­kete git­tiğimde karak­ter­den bah­set­til­er. Aslın­da çalış­mayı düşün­müy­or­dum. Ama hep, “eğlenceli, ener­ji­mi yan­sıta­bile­ceğim bir iş olur­sa olur” da diy­or­dum. Yasak Elma da öyle oldu ben­im için. Kum­ru, hiç oyna­madığım tarz­da keskin bir karak­ter. Dizinin tarzı ben­im için zat­en bir ilk. Bu zamana kadar hep dram yap­mıştım, bu sefer fark­lı bir şey den­e­mek iste­d­im. 24 yaşın­dayım, daha zamanım çok.

Kum­ru nasıl bir kadın; izleyi­ciyi onla ilgili ne gibi sür­pri­zler bek­liy­or?
Kum­ru tam bir ruh has­tası… Oyna­ması inanıl­maz eğlenceli. Özgüveni yerinde… Herkes onu beğeniy­or, dünyayı o yarat­mış san­ki. Heye­can ve aksiyon­dan besleniy­or. Zeki de bir kadın. İzl­eyic­iye daha yeni başlıy­oruz demek istiy­o­rum…

Seni bugüne dek “Kırgın Çiçek­ler”, “Canevim” ve “Baraj” gibi dizil­erde izledik. Eğlenceli bir set anını biz­im­le pay­laşa­bilir misin? 
Çok nadir doğum günüm set zamanı­na denk geliy­or, Haziran’da olduğu için. “Canevim” setinde doğum günümde yarım gün çalışıy­or­dum. O yarım günde her­halde 8–9 pas­ta üflemişimdir. Her bir­im ayrı sür­priz yap­mıştı bana. Çok eğlenceli ve çok tatlıy­dı.

Oyun­cu olmasay­dın ne olur­dun? Tutkuy­la bağlı olduğun baş­ka bir disi­plin var mı?
Kesin o zaman bir­d­en fazla işle meşgul olur­dum ama bun­lar­dan biri yine sanat­la bağlan­tılı olur­du.

Yengeç bur­cusun, özel­lik­leri­ni ne kadar taşırsın?
Evci­menim, anaçlık var biraz. İyi sır­daşımdır. Ani ruh hali değişim­leri falan, ne der­s­eniz mev­cut! Ama her­halde çok bel­li etmiy­o­rum, çünkü insan­lar şaşırıy­or yengeç olduğu­mu öğren­ince.

Genel olarak nasıl bir hay­at felse­fen var? Bugüne kadar edindiğin en kıymetli ve ade­ta hay­at der­si olarak ben­imsediğin bil­gi ney­di? 
Anı yaşa! Ne geçmiş ne de gele­cek, anda kal. Plan yap­ma; bırak her şey ken­di akışın­da gitsin; bakalım nel­er oluy­or? Piş­man­lık duy­ma ya da keşke deme; çünkü ora­da alman gereken bir ders vardır. Aldıysan ve anladıysan, süper!

Aynaya bak­tığın­da ken­di­ni güzel buluy­or musun? Güzel­lik senin için ne ifade ediy­or?Güzel­lik, yaratıldığımız hal­im­iz. Makya­jsız, estetik­siz, boy­asız. Saf hal­im­iz en güzel hal­im­iz bence. Kıyafet­ler­im­i­zle  süsleye­bil­i­riz ama pek tabii. Kendi­mi güzel bul­muy­o­rum, aynalara çok bak­mam.

Moday­la aran nasıl? Trend­leri takip etmeyi sev­er misin?
Tabii ki sev­er­im. 7/24 alışver­işte ola­bilir­im. Güzel giy­in­meyi sev­er­im, günümü de güzelleştirir çünkü. Sabah erken set olduğun­da bile güzel giy­in­m­eye önem verir­im.

Stil danış­manı ile çalışıy­or musun? Kıyafet seçi­mi­ni yaparken en çok neye dikkat ediy­or­sun?
Çalışmıy­o­rum. Vücud­u­mu en iyi ben tanıy­o­rum. Hem rahat hem şık, biraz da zaman­sız kom­bin­ler yap­mayı seviy­o­rum.

Cilt bakım ruti­nin var mı? Makyaj çan­tanın vazgeçilmez ürün­leri nel­er?
Makyaj çan­tam­da hep kul­landığım klasik ürün­ler: Kap­atıcı, rimel, allık ve par­latıcı. Bu fiks makya­jım ola­bilir. Cilt bakımı olarak en çok yap­tığım şey ise kese; çok iyi geliy­or cildime.

Hayranı olduğun ve kendine örnek aldığın oyun­cu­lar kim­ler? Gele­cek­te aynı pro­jede bir­lik­te rol almak iste­diğin isim­ler var mı?
Julia Roberts ve Hele­na Bon­ham Carter. Bir sürü var ama her­halde en çok Rebel Wil­son ile oyna­mak ister­dim. Kahka­ha atarak, key­i­fle izlediğim film­lerin hep­sinde o var.

Yorul­duğun­da ve hay­a­ta ufak bir mola ver­mek iste­diğinde nel­er yapıy­or­sun? Din­len­mek ve ken­di­ni yeniden keşfet­mek adı­na uygu­ladığın ritüeller var mı?
Anın­da şehir­d­en uza­k­laşıy­o­rum. Bir yer­lere gidiy­o­rum. Bazen tek, bazen arkadaşlarım­la. Çünkü şehir­d­en uza­k­laştığım­da, san­ki bütün stres, iş güç geride kalıy­or­muş gibi geliy­or.

Biran Damla aşıkken nasıl bir kadı­na dönüşüy­or? Bir iliş­ki içindeyken en sevdiğin özel­lik­lerin nel­er?
Biraz fazla fedakar oluy­o­rum. Karşı tarafın mut­lu­luğu, gerçek­ten ben­im mut­lu­luğum oluy­or. Bu tatlı görünse de bir nok­tadan son­ra hoş bir durum değil; ken­di­ni unutuy­or­sun çünkü. Ama genel olarak sadık, eğlenceli bir tip­imdir.

Kendin­le ilgili nasıl plan­ların var? Gele­ceğin hakkın­da nasıl hay­aller kuruy­or­sun?
Kendime ufak liman­lar yapıp, biraz gez­erek, biraz görüp öğrenerek geçire­ceğim bir döne­min hay­ali­ni kuruy­o­rum. Daha çok, kafama eseni hemen gerçek­leştire­bile­ceğim bir hay­at istiy­o­rum. Şu an onu inşa etmek için çalışıy­o­rum.

Exit mobile version