Son dönemlerin dikkat çeken ismi Bade Nosa, yaz sıcaklığındaki şarkısı “Çiçek Gibi” ile dinleyicilerin karşısına çıktı. “Korkmadan yaşamayı öğrendiğinizde, titremek yalnızca soğuktan kaynaklı” diyen Bade Nosa, yeni şarkısında “bu gezegenden nazikçe yürüyüp gitmeyi tarif ettiğini” söylüyor. Bade Nosa ile müziğe başlama hikayesini, son teklisini, gelecekteki planlarını konuştuk…
Bade Nosa’nın kuruluş hikayesini dinleyebilir miyiz?
Kendimi bildim bileli hayatımda müzik farklı formlarda var. Ancak düzenlilik sağlayamıyor, kendi önüme kendi yarattığım engeller koyuyordum. Uzunca bir aradan sonra, üç yıl önce Bodrum’da, ‘şimdi otuzlu yaşlar kafasıyla yeniden başlayalım bakalım’ diyerek Bade Nosa ismiyle kendi şarkılarımı içime sinen düzenlemeler ve görseller ile birlikte paylaşmaya karar verdim.
Bade ismim. Nosa ise ismimin epey uzun olan diğer kısmının kısaltmasıyla oluşturduğum yeni ‘sahne’ soyadım oldu.
Beste yaparken feyz aldığınız gruplar ya da müzisyenler var mı?
Yerli yabancı ayırt etmeksizin, dünya müziği, alternatif müzik, bağımsız müzik, caz ve ‘hisli elektro’ diye genelleyebileceğim elektronik müzik türlerini takip ediyor, ilhamlık şarkılar listesi oluşturuyorum kendime. Sonra şarkı sözü yazmaya oturduğumda, fonda o listeden şarkılar çalar, duygu dünyamı o şarkılarınkiyle ortaklaştırarak sözleri yazarım. Hemen her şarkı sözümün, bir başkasına ait fon müziği/şarkısı var.
Çiçek Gibi teklisinin hikayesini anlatabilir misiniz?
Epey yakın ilişkilerimde üst üste hayal kırıklıkları, hala şaşırdığım dargınlıklar yaşadığım bir 1–1,5 yıl geçirdim. En son geçen kış, ummadığım şekilde kalbimin kırıldığını hissettiğim bir gün telefonumdaki not defterine ‘Çiçek gibi insanlar kondur yoluma ömrüm, kalbimden caymak istemiyorum’ yazmıştım. Şarkının geri kalan sözlerini ise daha önce yazmıştım, o dizeler aklıma geldikçe. Hepsi, şu an ömrümün geri kalanından temennilerimdir, ne eksik ne fazla.
Çiçek Gibi’de “epey bir insanla ortak tınlayabilecek hayat beklentilerini” seslendirdiğinizi söylüyorsunuz. Hayata dair Bade Nosa’nın beklentileri nedir?
Korkmadan yaşamayı öğrendiğinizde, titremek yalnızca soğuktan kaynaklı. Hayatınızı vampirlerin elinden kurtarıp başkalarının bahçesinde kurutmamayı öğrendiğinizde, her anı sizin keyfinize amade… Aynen şarkıda anlattığım gibi, bu gezegenden nazikçe yürüyüp gitmeyi tarif ediyorum aslında; kendimden beklentim ve hayattan temennim böyle bir ömrün hikayesi. Keçisi, kedisi, çiçek gibi insanları eksik olmadan.
Bu şarkıdaki temennilerimi benimle kalpten paylaşan dinleyicimin, kendi hayatlarında nefrete, ayrımcılığa verecek pek bir primi yoktur gibime geliyor.
Bade Nosa’nın şarkılarında ve müziğinde umut da güçlü bir yer tutuyor. Umudu diri tutmak adına nasıl bir motivasyonla hareket ediyorsunuz?
Şifa ve huzur arayan insanlara fiziksel ve ruhsal anlamda elimden gelen yardımı yapabilmek hayatta beni en çok motive eden şeylerden biri. Şarkılar yoluyla da bu böyle, diğer işim olan zehirsiz, doğal kozmetik ürünlerimiz yoluyla da… Ben umutlandıkça, şifalandıkça, ferahladıkça, başkaları da bunu tatsın ve paylaşsın çok istiyorum.
Uzun bir süredir pandemi ile mücadele ediyoruz. Bade Nosa’nın bu süreçte müzikal serüveni nasıl şekillendi?
Müzikal serüvenimin bu raundunu tamamen pandemi şekillendirdi diyebiliriz. İlk teklimi çıkardıktan birkaç gün sonra ilk kapatmalar başlamıştı. Sonrası malum, hemen hepimiz için yarı hapis 1,5 yıl. Pandemi olmasaydı nasıl olurdu kestiremiyorum ancak pandemiyle şekillenen bir müzik hayatında bol bol evde oturup yeni şarkılar yapmak düştü benim payıma.
Şarkılarınız dijital platformlarda yayınlanıyor. Basılı bir albüm yapma fikriniz var mı?
2010 öncesi başlamış olsaydım, bu yıl albüm formatında şarkılarımı çıkarıyor olurdum. Oysa şimdi, ‘her ay bir tekli’ diyoruz, günün getirdiğinden yola çıkarak. Basılı bir albümü de elbet bir gün yapacağım, albümün yanında da doğal sabunlarımızdan hediye olur belki.
Müzisyenler uzun zamandır zor durumda. Ancak konserler yavaş yavaş başlayacak. Siz sahneleri özlediniz mi?
Bade Nosa adıyla başladığımdan beri pandemi koşullarında müzik yaptığım için pek de konser ya da sahne ortamı olamadı. Dolayısıyla, sahne programlarının doruğundayken birden eve kapanmak zorunda kalan müzisyen arkadaşlarımdan farklı hasretlikler çekiyorum ben.
Her ayın ruhuna uygun bir tekli çıkarma planım var. Sıradaki şarkı Ada Müzik’in yapımcılığını üstlendiği ‘Letters to Songs’ projesi kapsamında bir mektubu dönüştürerek bestelediğim Greyfurt Ağacı şarkısı. Düzenlemesinde yine Ahmet Ali Arslan ile çalıştık. Mayıs ayında çıkardığım ‘İçimizdeki’ adlı şarkımıza da Elif Dikeç ile birlikte elektronik bir düzenleme yaptık ve bu ‘hüzünlü danslı’ versiyonunu da yine gelecek ay paylaşmayı planıyorum.