Box of Luv Flowers markasının kurucusu Tuğana Yücel, eğlenceli karakteri ve bol neşesiyle yaptığı seyahatlere kendi yorumunu katan Yücel kısa zamanda çok yol katetti. Modaya olan tutkusu gezdiği ve gördüğü yerlerin ihtişamıyla buluşunca ortaya muhteşem fotoğrafları sayesinde kendisi gibi pozitif bir kitle oluşturmuş. Yapmaktan çok keyif aldığı hobilerini işe dönüştürebilen nadir insanlardan. Söyleşimize başlamadan önce Tuğana’yı yeni tanıyanlar, @tuanayucel Instagram hesabını takibe alabilir.
Sosyal medyada ne zaman fark edildin ve asıl sıçramanı ne zaman, nasıl gerçekleştirdin?
Üniversite yıllarından bu yana sosyal medyaya ve modayla ilgili olan birçok şeye meraklıydım. Hatta Boğaziçi’nde modayla ilgili hiçbir oluşum olmadığını fark ettiğim dönemde iki arkadaş okula ait bir moda bloğu açmıştık ve çok ilgi görmüştü. Yıllardır modaya, sosyal medyaya ve trendlere ilgim vardı.
Okul yıllarımda da Buse Terim, L’Officiel, Beymen, Victoria’s Secret gibi birçok markada staj deneyimim oldu ve geniş bir network edindim. Ancak asıl sıçramam kendi markam Box of Luv Flowers’ı kurduğum zaman oldu. Markanın başarısı ve bilinirliği arttıkça kendi Instagram hesabım da eş zamanlı büyüme gösterdi. Modaya ve seyahate ilgimi yansıttığım kişisel hesabım da marka sahibi olarak bir o kadar ilgi görmeye başladı.
Sıradan bir günün nasıl geçiyor? Nasıl bir çalışma tempon var? Nasıl bir ortamda daha rahat çalışıyorsun?
Özellikle son dönemlerde güne spor ve özellikle yogayla başlıyorum. Sabah sporumu yapmak güne enerjik ve hareketli bir başlangıç yapmamı sağlıyor. Ardından Box of Luv siparişlerinin organizasyonuyla ilgileniyorum ve rutin işlerimize odaklanıyorum.
Genelde laptopumu alıp sevdiğim café ve restoranlarda tatlı bir içecekle (kahve ve çay sevmem:)) çalışmaktan keyif alıyorum. Asla bütün günü evde geçirmeyi seven bir insan değilim. Beni yakından tanıyanlar bilir. Sürekli hareket halinde olmak ve sadece uyku için eve girmek çok Tuana’ca 🙂
SM hesabını yönetirken hayatını en fazla kolaylaştıran teknolojik alet ve/veya uygulama hangisi?
Fotoğraflarımı editlediğim birkaç uygulama hayatımı kurtarıyor. Onlar olmadan Instagram kullanmayı hayal edemiyorum J Bunların başında Lightroom CC, Tezza, Facetune ve Snapseed geliyor.
Şu sıralar hayranlık duyduğun veya sana en çok ilham veren kişi(ler)?
Hayranlık duyduğum biri var diyemem ama yurt dışındaki influencerlardan ilham aldığım isimler var. Seyahat anlamında özellikle Lisa Homsy ve Aggie Lal gezmek görmek istediğim ülkeleri seçerken bana ilham veriyor. Stilini beğendiğim isimlerden bazıları ise Cass Dimicco, Teresa Andrés Gonzalvo ve Negin Mirsalehi.
Bu sene kendine hediye etmek istediğin 3 şey?
Fark ettim ki bunu daha önce düşünmemişim J Uzun zamandır Amerika’ya gitmedim. Miami ve NYC tatili beni çok mutlu edecek bir hediye olabilir kendime. Yeni bir eve çıkmak ne zamandır planlarım arasında ve üçüncüsü de kaygılardan uzak her zamankinden daha bağımsız ve huzurlu bir sene geçirmek.
Bu aralar hayatının ana teması olan müzik hangisi?
Athena – Ben Böyleyim. Sanırım tam olarak bu şarkı.
Şimdi sırada ne var?
Şimdi sırada yepyeni projeler var. Her baktığım ya da dokunduğum şeyde yeni bir iş fikri ve ihtiyaç görüyorum. Yeni fikirlerin ihtiyaçlardan doğduğuna inanırım. Ticari zekam biraz babamdan geçmiş sanırım. Fırsatları görmek benim en keyif aldığım şey. Yeni bir marka fikri beni çok heyecanlandırıyor. Marka insanın bebeği gibi oluyor ve ona emek harcama, büyütme fikri bana hayat enerjisi veriyor.
