Şükran Ovalı: Evlat Heyecanı

Tiy­a­tro sah­nesinin tozunu yut­tuk­tan son­ra beyaz ekran dizilerinin de aranan yüz­lerinden biri haline gelen Şükran Ovalı ile pan­de­mi döne­m­i­nin ardın­dan pro­jelerinin aldığı yönü ve kızı Mihran ile beraber hay­atı­na doğan ışığı konuş­tuk. 

Röpor­taj Gülay Özdemir Fotoğraflar Ser­hat Hayri Moda Direk­törü Çağla Küçükdere­li Styling Irmak Özden­er Saç ve Makyaj Mesut Özuzun Prodük­siy­on Mine Gündüz Fotoğraf Asis­tanı Uğur Sarı­du­ran Saç ve Makyaj Asis­tanı Dila­ra Bal

Epey uzun bir zamandır evler­den dışarı çık­madık, karan­ti­nanın iyi geldiği insan­lar­dan mısın? Bu süreçte nel­er yap­tın, yeni nor­mal düzen nasıl gidiy­or?
Her şeyin başının sağlık olduğunu tekrar gördüğümüz bir süreç yaşadık, yaşıy­oruz hep bir­lik­te. Bir sürü şeyin öne­m­i­ni daha iyi fark ettim. Ertele­memeyi, kıymet bilmeyi… Bu açı­dan da ken­di adı­ma karan­ti­na sürecinin bana iyi geldiği­ni düşünüy­o­rum. Mihran doğ­duğun­dan bu yana zat­en daha çok evde vak­it geçirm­eye alışmıştık. Baş­ta biraz telaşlı geçti, ev tem­i­zliği konusun­da çok fazla anksiyete his­set­tim. Mihran’la bir­lik­te sürek­li el yıka­ma ve dezen­fek­tan kul­lan­ma alışkan­lığı da kazandık. Onun­layken zaman nasıl geçiy­or anlamıy­or­sun zat­en; günü sığdıramıy­or­sun bile. O yüz­den ben­im için her anlam­da kızım­la beraber olduğum ve onun­la çok güzel vak­it geçirdiğim bir süreç oldu. 

Müj­dat Gezen Sanat Merkezi’nden mezun olduk­tan son­ra hay­atın­da nel­er değişti?
Nel­er değişme­di ki? Hay­at zat­en sürek­li değişen ve dönüşen bir şey. Bir kere büyüdüm. 🙂 Okul­dan son­ra ayak­larım yere daha sağlam bas­maya başladı. Daha çok sorum­lu­luk aldım, çalış­maya başladım. İyi ki de öyle oldu. Okul­dan da hala devam eden çok güzel arkadaşlık­larım oldu. 

Han­gi pro­je kariy­erinde­ki dönüm nok­tası oldu? 
Mer­al Okay’ın yazdığı “Bir Bulut Olsam” diye­bilir­im. Öncesinde Yavuz Turgul’un yönet­tiği, Meltem Cumbul’un oynadığı “Aşk Yakar” dizisinde konuk olarak oynamıştım. Mer­al Abla da beni o işte görüp “Bir Bulut Olsam”da istemişti. 

Ken­di­ni ekran­da en beğendiğin an veya seni en geliştiren rol hangisiy­di? Bir sahne geliy­or mu aklı­na?
Şu an özel­lik­le bir sahne gelmiy­or açıkçası aklı­ma ama içinde en iyi his­set­tiğim çok pro­je var. Hiçbiri­ni ayıramıy­o­rum, hep­si de fark­lı fark­lı roller. Hep­si bende ayrı heye­can­lar yarat­tı; hep­sinin beni çok geliştirdiğine ve çok şey öğret­tiğine inanıy­o­rum. En önemsediğim şey, kendime şaşır­mak. Bunu yaşadığım roller oldu. 

Tam da bebeğinizin olduğu bu dönemde “Evlat” oyunuy­la 15 yıl aradan son­ra tiy­a­troya geri döndün. Ekibe nasıl dahil oldun? 
İbrahim Çiçek, daha önce de çalış­mak iste­diğim bir yönet­men­di. Bunun­la ilgili birkaç gir­işim­imiz olmuş­tu ama denk gele­memiştik. O dönem­lerde evlilik, çocuk ya da fark­lı pro­jel­er denk gelmişti. “Evlat”, Mihran’dan son­ra gel­di. İyi ki de gel­di. Adı üstünde evlat­tan daha değer­li bir şey yok. Çok güzel bir oyun, iyi ki içinde varım. Tekrar sahnede olmayı iple çekiy­o­rum.

Oyun­cu olarak hay­ali­ni kur­duğun, içinde olmayı çok iste­diğin bir pro­je ya da bir­lik­te rol almak iste­diğin bir isim var mı? Yakın zaman­da dizi pro­je­si görünüy­or mu?
Bir pro­jeyi okuduğun­da veya sana anlat­tık­ların­da seni heye­can­landırıy­or­sa o işin içinde olmak istiy­or­sun. Ve tam man­asıy­la oynay­a­cağın karak­terin der­di­ni anlat­mak istiy­or­sun. Uzun zamandır vazgeçmediğim bu hay­al­ime katkı­da bulu­nacak işlerin içinde olmak ister­im elbette. Bir­lik­te oyna­mak iste­diğim çok insan var ama ben­im için en özeli ve kıymetlisi Şen­er Şen. Onun­la bir pro­jede rol almayı çok ister­im. Yakın­da henüz bir pro­je görün­müy­or. Okuduğum işler var ama netleşen bir şey yok henüz. 

Türkiye’de oyun­cu olmanın güzel taraflarıy­la beraber, zor­luk­ları nel­er? 
Aslın­da çalış­ma saat­leri ve daha çok heye­can­lanacağımız işleri görmek. Bir de tabii, özgün ve der­di­ni anla­tan işlerin çoğal­ması diye­bilir­im. Tek zor­luğu­muz bu olsun ama çalış­ma saat­lerinin de artık eskisi kadar uzun olmay­a­cağını düşünüy­o­rum. 

“Mer­al Okay’ın yazdığı “Bir Bulut Olsam” kariy­er­im­in dönüm nok­tası oldu diye­bilir­im. Öncesinde Yavuz Turgul’un yönet­tiği, Meltem Cumbul’un oynadığı “Aşk Yakar” dizisinde konuk olarak oynamıştım. Mer­al Abla da beni o işte görüp “Bir Bulut Olsam”da istemişti.” 

Biraz evlil­iğiniz­den bah­set­mek istiy­o­rum. Caner Erkin’in sosyal medya pay­laşım­larının altı­na yazdığı yorum­lar­dan ne kadar aşık bir eş olduğunu görüy­oruz. Aşkı tanım­la­manı iste­sek?
Aşk, bir tanım­lana­ma­ma hali aslın­da ama gönül gönüle değdiği zaman ora­da mut­lak bir değişim, dönüşüm oluy­or ve bu her iki tarafa yarayan bir şey oluy­or bence.  

Her ikinizin de ünlü olması ilişkinizi nasıl etk­iliy­or? Bazen can sıkıcı da ola­bilen bu ilgiyle başa çık­ma yol­ları geliştir­di­niz mi ken­di­nizce?
Açıkçası böyle bir ayrım ve strate­ji yap­madık. Özel­lik­le bir yol geliştirmedik. Bu ilgiyi de ken­di adı­ma seviy­o­rum, seviy­oruz. Yap­tığınız işler­le bir­lik­te gelen bir sevilme ve ilgi oluy­or. Bu ikimizin de mesleğinin mayasın­da olan bir şey. Sevilmek, güzel şey. Gerçek­ten sevil­menin can sıkın­tısı olmaz diye düşünüy­o­rum. 

Evlilik­te aşkı koru­manın yol­ları nel­er sence? Kızınız dünyaya geldik­ten son­ra Caner Erkin ile ilişkiniz ne yönde değişti? 
Çok yönde değişti tabii ki, bağlarımız daha da kuvvetlen­di. Aile olduk. Aşkı koru­manın yolu ne gerçek­ten bilmiy­o­rum, böyle bir sır var mı? Onu da bilmiy­o­rum. Çok klasik ola­cak ama tüm klasik­ler gibi gerçek: Güven ve güven­le gelen her bağ, her zaman çok kuvvetli oluy­or.

Eşin fut­bol­cu, uzun kamp dönem­leri ola­biliy­or, maçlar işin şehir dışın­da ola­biliy­or. Senin de mesleğiniz gereği uzun ve yoğun bir çalış­ma döne­m­i­niz oluy­or. Bu durum ilişkide zor­luk­lar yaşatıy­or mu? 
Aslın­da çalış­ma durum­ları­na bakılır­sa zor gibi görünüy­or ama meslek­ler­im­iz bir­birine ben­ziy­or. Caner’in kamp dönem­leri, yoğun antren­man­ları oluy­or evet ama ben­im iş saat­ler­im de çok uzun ve yoğun ola­biliy­or. Şehir dışı işler­im ola­biliy­or. Bu konu bana o yüz­den zor gelme­di. Oyun­cu­luğa başladığım­dan beri çalış­ma biçim­im bu şek­ilde. O yüz­den bu durum­la ilgili her­han­gi bir zor­luk yaşa­madık. Hat­ta kalan zamanı daha kaliteli geçirmek adı­na daha bile ver­im­li ola­biliy­or. 

Fut­bol­la ilişkin han­gi düzeyde? 
Eski­den daha iyiy­di açıkçası. Şu an çok yakınım desem yalan olur. Mihran’dan son­ra onun uyu­ma saat­ler­ine denk geliy­or maçlar. Ben­im de bütün moti­vasy­on­um Mihran şu an. 

“Aşk, bir tanım­lana­ma­ma hali aslın­da ama gönül gönüle değdiği zaman ora­da mut­lak bir değişim, dönüşüm oluy­or ve bu her iki tarafa yarayan bir şey oluy­or bence.”

Moday­la aran nasıl? Kıyafet­leri­ni kendin mi seçiy­or­sun, bir stil danış­manın­dan yardım alıy­or musun? 
Moday­la ilişkim hep iyiy­di, hep seviy­or­dum giy­in­meyi. Takip ettiğim ve sevdiğim tasarım­cılar var. Özel­lik­le çalıştığım bir stil danış­manım şu an için yok ama modayı takip etmeyi, giy­im­ime özen göster­meyi sev­er­im. 

Özel bir cilt ve saç bakım ruti­nin var mı? Ruti­ninin parçası olmazsa olmaz güzel­lik ürün­leri nel­er?
Özel bir cilt bakım ruti­n­im yok ama tem­i­z­lik önem­li bir fak­tör cilt bakımın­da. Cilt bakım ürün­leri arasın­da ter­mal su ve min­er­al­li sular vazgeçemedik­ler­im. Hem fer­ahlatıy­or hem de cilde çok iyi geliy­or. Özel­lik­le yaz ayların­da onları çok sık kul­lanıy­o­rum. Makya­jımı çıkar­madan uyu­mam; buna çok dikkat eder­im. 

“Özel bir cilt bakım ruti­n­im yok ama tem­i­z­lik önem­li bir fak­tör cilt bakımın­da. Cilt bakım ürün­leri arasın­da ter­mal su ve min­er­al­li sular vazgeçemedik­ler­im. Hem fer­ahlatıy­or hem de cilde çok iyi geliy­or. ” 

Hamile­lik döne­minde aldığın kilo­lar­dan eser yok. Bu den­li fit olmayı neye borçlusun? 
Düzen­li yap­tığım bir spor ve egz­er­siz pro­gramım yok maale­sef. Olmadı çok uzun zamandır 🙂  Ama ben artık spor yap­mak istiy­o­rum, her şey­den önce sağlık­lı olmak için. Spor yap­ma­mak duruş bozuk­luk­ları­na da yol aça­biliy­or, ken­di­ni daha yorgun hissede­biliy­or­sun. İyi bir örnek değil­im ama bu kilo­ları spor ya da diyetle ver­med­im, Mihran’a borçluyum. Maşal­lah çok hareketli ve aktif!

“Artık spor yap­mak istiy­o­rum, her şey­den önce sağlık­lı olmak için. Spor yap­ma­mak duruş bozuk­luk­ları­na da yol aça­biliy­or, ken­di­ni daha yorgun hissede­biliy­or­sun. İyi bir örnek değil­im ama bu kilo­ları spor ya da diyetle ver­med­im, Mihran’a borçluyum. Maşal­lah çok hareketli ve aktif!” 

EN BÜYÜK MOTİVASTONUM MİHRAN

Hay­at­ta­ki en büyük ilham kay­nağın nedir? 
Tabii ki Mihran. Beni daha fazla motive eden bir şey yok. Hat­ta onsuz bu zamana kadar ne yap­mışım diye düşünüy­o­rum. 

Herkesin bilmediği özel bir ilgi alanın veya takın­tın var mı? 
Artık hep­imizin ortak bir takın­tısı var bence; tem­i­z­lik ve bol­ca elim­izi yıka­mak! 

Şim­di sıra­da ne var? 
Artık çok da fazla büyük plan­lar yap­mak­tan yana değil­im sanırım; özel­lik­le de bu süreçten son­ra. En büyük hay­al­im Mihran’ın büyüme­sine şahit­lik etmek ve yanın­da ola­bilmek. Bun­ların hep­si tek bir kelimeyle örtüşüy­or ben­im için, o da sağlık. Sağlık­lı olalım, huzurlu olalım, iç huzu­ru­muzu tamam­lay­alım, son­rası dilediğimiz ve düşlediğimiz gibi ola­cak­tır.