GARDIROP MAGAZİN

Mikro Makro’dur!

Etk­i­leyi­ci ve sek­si olmak için çaba sarf etmeyen kadın­lar için yalın ve fonksiy­onel siluetler yarat­ma peşin­de­ki Burçe Bekrek, İtalya’da par­layan moda tasarımı kariy­eri­ni Türkiye’de başarıy­la sürdürüy­or.

Mar­mara Üniver­site­si Güzel Sanat­lar Fakül­te­si Tek­stil ve Moda Tasarımı Bölümü’nden 2005’te mezun olduk­tan son­ra Isti­tu­to Marangoni’de “Fash­ion Styling” mas­ter’ı yaparken “D&G” markasının açtığı styling yarış­masını kaza­narak ilk çıkışını gerçek­leştiren Burçe Bekrek; Dsquared2 ve D&G gibi markaların pro­jelerinde çalıştığı birkaç yıl­lık İtalya mac­erasın­dan son­ra Türkiye’ye döndü. 2010’da ken­di markasını kuran Burçe Bekrek, yanı sıra Yedite­pe Üniversitesi’nde de moda tasarımı ve styling üzer­ine der­sler veriy­or. Fark­lı sek­tör­ler­den markalar­la işbir­lik­leri gerçek­leştirmeyi de sev­en tasarım­cı, Bil­sar markası için Bils­Burçe Bekrek adın­da Bilstore’da satışa sunulan bir beyaz göm­lek kolek­siy­onu hazır­ladı. Fmcg sek­törünün önde gelen markaların­dan Papia için moda tasarım­cısı kim­liğine ek olarak illüs­tratör yanını da ortaya koy­an “Moda’nın Başkent­leri” kon­septli Dekor Havlu Serisi’ni tasar­ladı. Ayrı­ca geçen yıl “Enza Home Book” pro­jesinde yer alarak ken­di stili­ni mobilya kumaş tasarım­ları­na yan­sıt­tı. Burçe Bekrek kolek­siy­on­ları, Mer­cedes-Benz Fash­ion­Week Berlin ve İst­anb­ul, Pre­miere Berlin, Zip­Zone Paris, Paris Sur Mode ve Who’s Next  gibi ulus­lararası fuar­ların yanı sıra, Nişan­taşı’n­da­ki mağaza­sın­da da sergileniy­or.

Burçe Bekrek kadını nasıl biri?
Klişel­er­den uzak, çağ­daş ve mod­ern, entelek­tüel seviye­si yük­sek ve zeki, sosyal açı­dan kendine güven­li, gerçekçi, bel­li bir yaşam kalite­sine ve gus­toya, etk­i­leyi­ci bir siluete sahip. Etk­i­leyi­ci ve sek­si olmak için çaba sarf etmeyen bir kadın­dan bahsediy­o­rum. Kural­lara ve trend’lere bağlı değil. Bir tarzı var ruhunu anla­tan. Ner­eye gider­se, ne yaparsa sadece ruhu­na, özgüve­nine kulak veriy­or. Tavır olarak mesafe­li ve de elle tutu­la­maz bir kadın. Tasarım­larımı oluş­tu­rurken zih­n­imde hep böyle bir kadın var. Güçlü, zeki, asil!

İlh­am kay­naklarınız nel­er?
İlh­amım genelde felsefe, psikolo­ji, mimari tasarım­lar, belir­li dönem­lere ait endüstri ürün­leri tasarım­ları, bazen bir kadın stili, bazen bir erkek tavrı, bazen de sadece tek bir imaj veya doku… Maria Per­gay, Elieen Gray ve Alexan­der Calder’ın has­tasıyım. Bauhaus döne­mi ve mod­ern­izm doğrul­tusun­da yapılmış her tasarı­ma ilgi duyuy­o­rum. Ama yanı sıra bazı konu­lar­da klasiğe takın­tılıyım. Sıkı bir caz ve klasik müzik din­leyi­cisiy­im. Ama her iki türe de günümüz teknolo­jisi bulaşın­ca haz almıy­o­rum. Ben hâlâ Cole Porter zamanın­da hisseden bir kadınım.

Tasarım­larınızı “kişiye özel” kılan nedir?
Tasarım­larımı kişiye özel kılan, bazılarının sadece tek kişide olması. Bazı tasarım­lar­da ise çok detaylı işçi­lik var. İmza detay­larımızı taşıyan bu gibi tasarım­lar­dan çok fazla sayı­da üretme imkanımız yok. O yüz­den biri­cik­ler. Bizi özel kılan bir diğer şey ise felse­fem­iz. Mikro makro­dur, dedik başın­dan beri. Yalınız, ama sun­duğu­muz tasarım­lar bu yalın­lığın arkası­na sak­lan­mıy­or, çok fazla şey sunuy­or. Sade­lik, sakin fakat keskin siluetler, min­i­mal­izm doğrultusunda plan­lan­mış akıl­lı mul­ti-fonksiy­onel­lik, tasarım­larımızın çekird­eği­ni oluşturuyor. Bir giy­side basit bir dokuya odak­lanıp, onu dikkat çeki­ci ayrın­tılar ile rafine ediy­oruz. Kumaşlarımız da kul­landığımız aksesuar­lar da, işçil­iğimiz de en üst düzeyde olsun istiy­oruz. Kolaya kaç­mak yer­ine, her sezon ekip olarak sınır­larımızı zor­luy­oruz. Bugüne dek tasarım anlamın­da, bu kalıp zor, üre­ti­mi ve satışı zor diye hiçbir hay­al­im­den fer­a­gat etmed­im. Bun­da çalıştığım insan­ların da katkısı çok. Kendim gibi ide­al­ist, mükem­mel­liyetçi insan­lar­la yol­un başın­da tanıştığım için şanslıyım.

Kıyafet­lerinizi en iyi taşıyan isim?
Tasarım­larımı taşı­masın­dan en mut­lu olduğum ve de tasarı­ma, tasarım­cıya, bana çok değer veren bir B.B. kadını var. Bayan Karolin! Onun yeri bende fark­lı. Fer­han İst­anb­ullu da ikon­um. Ayrı­ca Til­da Swin­ton da bir Burçe Bekrek tasarım taşısa, emek­li ola­bilir­im 🙂

Klişe gibi gelse de herkesin bir stil ikonu veya ilham perisi vardır. Sizinki(ler) kim(ler)?
İlh­am per­im, ortağım ve en yakın arkadaşım olan ve bu işe ben­im­le baş koy­an Züm­rüt Bekrek. Annem… Öyle takın­tı haline gelmiş bir stil ikon­um var diye­mem. Dönem­sel olarak değişiy­or. Ben kadın­ları stil­lerinden çok tavır­ları, ruh­ları, duruşlarıy­la gözlem­ler­im. Burçe Bekrek kadınını anlatırken tarif ettiğim ruha sahip bir kadın görünce, o an stil ikonudur ben­im için! Örneğin Gabrielle Chanel, hep öyle bir ruha sahip gibi gelmiştir bana.

Trend’lere sıkışmış bir dünya­da yaşıy­oruz. Siz onları ne kadar umur­suy­or­sunuz veya çiğniy­or­sunuz?
Çiğniy­o­rum. Popüler kültüre de, fazla trend haline gelmiş şeylere de aler­jim var. Ben tasarım­cıyım, tren­di takip eden değil, trend ola­cak şeyler sunan biri olmam gerekiy­or. Zaman­sız tasarım­ların, zaman­sız parçaların peşindey­im ken­di gardırobum için de, tasarım­larım için de.

Moda dünyasın­da sosyal medya, göz ardı edile­mez bir iletişim ve trend yay­ma kanalı oldu. Bun­dan nasıl fay­dalanıy­or­sunuz? Sosyal medya­da mer­ak­la takip ettiğiniz kre­atif tipler var mı?
Sosyal medyayı red­det­mek olmaz, diye ora­dayım. Fakat saplan­tılı değil­im ve bu bir furya, ora­da da çok aktif olmalıyım, diye ener­ji­mi de pek har­cayamıy­o­rum. Takipçi satın alan biri olmak­tansa da bir derneğe bağış yap­mayı ter­cih eder­im. İletişim aracı olarak kesin­lik­le işleri kolay­laştıran bir mecra olduğunu kab­ul ediy­o­rum. Ayrı­ca bil­giye ulaş­mamızı da kolay­laştırıy­or. Blog­ger’ların var­lığı güzel. Bazıları gerçek­ten iyi içerik üretiy­or ve hakikat­en ilham veriy­or. Ben okurken sadece dergiler, kita­plar ve bazı moda yazarları vardı. Araştır­ma için kütüphan­eye giden bir nesil­im ben. Ama şim­di öyle mi? Kolay… Bu da zaman plan­la­mamız açısın­dan iyi. Lakin ben çok büyük kitlelere ulaş­maya çalışan bir mar­ka değil­im. Hedef kitlem­izi iyi tanıy­oruz. Satış ağımızı, adet­ler­im­izi, fiy­at skalamızı biliy­oruz. Mily­on­lara ulaş­mamızın bize popüler­lik­ten baş­ka ticari getirisi yok şu an. Büyük tale­p­leri karşılaya­bile­cek kadar ucuz maliyetli ve yük­sek stok­lu ürün yap­mıy­o­rum. Satışa dönüştüremediğiniz bir pr’ın ise başarılı olmadığını düşünüy­o­rum. O yüz­den sosyal medya, ben­im için şimdi­lik sadece markanın stili­ni, nel­er yapıy­or olduğunu göstere­bile­ceğim, lifestyle içerik­li bir kanal. Dizileri ele alalım. Dizilere tasarım­larını kon­um­landır­mak ne kadar önem­li geliy­or insan­lara. Bir kere bir diziyle ben de özel bir anlaş­ma yap­mıştım. Tep­kil­er olum­luy­du, günde en az 100 kişi fiy­at soruy­or, ama bu ara­malar satışa dön­müy­or­du. Çünkü kat­ma değeri ve fiy­at­ları yük­sek tasarım­lar biz­imk­il­er. Hedef kitlem­iz fark­lı. Hat­ta ken­di müş­ter­i­ler­im­iz­den, dizide sahip olduğu tasarı­ma ben­z­er şeyler gördü diye bozu­lan bile oldu. Biz­im mily­on­lara ulaş­ma derdimiz yok. Niş kalalım istiy­oruz. O yüz­den show­room’u­muz ön caddede değil. Arka bahçede. Gizli bir yerde. Ran­de­vuy­la çalışıy­oruz. Her yoldan geçen bize gelmiy­or.

“Oyna­mayı” sevdiğiniz özel malzemel­er ve ren­kler var mı?
Bana malzeme verin yeter ki. Oyna­mayı, dönüştürmeyi, doku­lar tasar­la­mayı çok seviy­o­rum. Ben kalıp­ta oyun­lar yap­mayı seviy­o­rum. Girdili, çık­tı, akıl oyun­lu şeyler olsun derdindey­im hep. Oran, oran­tı takın­tılıyım. Hiçbir kup için düşün­meden yer­leştirme yap­mam. Fer­muar takın­tılıyım. En pahalısı, en kalitelisi, en şıkı olsun ister­im. Kaşmir ve ipek en sevdiğim kumaşlar. Renk konusun­da saplan­tılıyım. Ustam “Renk körü oldum” diy­or. Ama bizi ter­cih eden­ler de bu naif ton­ları istiy­or ve seviy­or. Pudra, ten ren­gi ve siyah her sezon var kolek­siy­on­larım­da.

Bu yıl 9.’uncusu gerçek­leşen Mer­cedes-Benz Fash­ion Week Istanbul’da izledik sizi. Bu yılın en sevdiğiniz kolek­siy­on­ları hangi­leri oldu?
Gülçin Çen­gel ve Bashaques sevdiğim kolek­siy­on­lardı. Db Berdan’ı da beğendim ama en beğendiğim şey şovları değil. Bazı biçim­ler ve detay­lar, onlar­da daha evvel görmediğim yeni ve güzel hareketler­di. Bazı parçalar­da ise gözüm print­’­leri göreme­di biçim­lere bak­mak­tan.

Moda ile markalar arasın­da bağ kuran bir pro­jede yer aldınız, Enza Home ile nasıl bir işbir­liği yap­tınız?
Enza Home’un yeni mobilya kolek­siy­onu ile biz­im özgün stil­im­izin har­man­landığı bir tanıtım defile­si yap­tık. Tasarım­lar­da geometrik ve mimari çizgi­leri mod­ern ve yalın detay­lar­la yorum­ladığımız ve Enza Home mobilyaların­dan esin­lenerek hazır­ladığımız bu özel çalış­ma­da, markanın bu sene­ki kon­sep­tine uygun ren­k­leri, onların mobilya kumaşlarını ve akseuar­larını kul­landık. Enza Home kon­sept ürün­ler sunan bir mobilya ve deko­rasy­on markası olduğu için, endüstriyel tasarı­ma atıf­ta bulu­narak, ken­di kolek­siy­on­larımın çizgisinde mod­ern, geometrik ve çağ­daş bir stil yakala­maya çalıştım. Enza Home’un 16 fark­lı mobilya serisin­den yola çıkarak 16 kıyafet tasar­ladım. Bu bir chal­lenge’dı ben­im için. Koltuğun şık bir elbis­eye dönüştüğünü görmek iste­d­im. Üste­lik o tasarım­lar­dan bazılarını almak isteyen müş­ter­i­ler­im­iz oldu 🙂

Sonuç olarak, tasarım, aslın­da birçok fark­lı alanı buluş­tu­ran engin bir deniz. Enza Home’la hay­a­ta geçirdiğimiz bu pro­je de ben­im için bir ilk­ti ve çalışırken büyük keyif aldım.
 
Gardırobunuz­da şu sıralar favori parçalarınız hangi­leri?
Şık, kaliteli ve zaman­sız parçaların peşin­den gider­im. Yaz geldiği için Burçe Bekrek mar­ka hal­ter kes­i­mi ipek blu­zlar, yaz kolek­siy­on­u­muz­da­ki ceket ve elbisel­er ile detaylı bol pan­tolon­lar gardırobum­da yeri­ni aldı. Smart BB Basics ser­im­iz­den, çok amaçlı üçlü blu­zlar da yazın ben­im için kur­tarıcı. Ben yalın parçaları dikkat çeki­ci aksesuar­lar­la tamam­la­mayı seviy­o­rum. Basic bir ipek elbiseyi gün içinde de, gece de giyiy­o­rum. Fazla koş­tur­ma­calı bir hay­atım var. Kıyafet değişik­liği yapacak vak­it olmadığı zaman­lar­da, fark­lı şekillerde yorum­lan­abilir parçalar giyip çıkarım.

NEREDE?
Atö­lye & Show­room: Kadır­galar Cad., Açık Hava Apt. No:16–1, Nişan­taşı — İst­anb­ul; 0212 234 18 46 [3]; www.burcebekrek.com

Exit mobile version