GARDIROP MAGAZİN

Melis Özer; markalarla yolculuk

Sadece sevdiği işleri yap­mak herkese kıs­met olmaz… Melis Özer, daima kalbinin sesi­ni dinley­erek sıra dışı kariy­er çizgisi ile bu hay­ali gerçek­leştiren­ler­den… Gas­trono­mi­den medya sek­törüne ve oradan da masanın diğer tarafı­na, yani PR ve kurum­sal iletişim alanı­na hızlı bir geçiş yapan Özer, sek­törde 5. yılını doldu­ran fir­ması M Stu­dio Pr ile gerçek anlam­da butik markalar­la çok özel PR event’lerine imza atmayı sürdürüy­or. Hikayenin devamını ken­disin­den dinleye­lim…

Halk­la İlişki­ler sek­töründe ken­di­nize yer açmaya karar ver­m­eniz nasıl oldu?
Üniver­sit­e­den mezun olduk­tan son­ra hay­a­ta atıl­maya hazır her genç gibi “han­gi mesleğe yönelmem gerekir” diye düşün­med­im hiç, aksine “ben sevdiğim işi yap­malıyım” diyen­ler­den oldum. Bil­gi Üniver­site­si Reklam­cılık Bölümü mezunuyum. Mezun olur olmaz içimde de kalma­ması açısın­dan Mut­fak Sanat­ları Akademisi’nde Chef&Owner eğiti­mi aldım. Bu eğitim­im biter bit­mez pas­tane mi açsam, yok­sa kurum­sal­da mı çalışsam diye düşünürken, tesadüfler­le iş hay­atı mac­e­r­am başlamış oldu. Bir haf­ta içinde kendi­mi masa başın­da bul­dum. On bir ay boyun­ca bir der­gi grubun­da çalıştık­tan son­ra beni hay­a­ta hazır­layan işimde çalış­maya başladım. Büyük bir saat dis­tribütör­lük fir­masın­da, üre­ti­mi­ni yap­tık­ları ken­di markalarının Kurum­sal İletişim Departmanı’nda işe başladım. Yur­tiçi ve yurt­dışı PR aktiviteleri, tanıtım etkin­lik­leri, fuar katılım­ları, yurt­dışı ofis açma çalış­maları gibi alan­lar­da çalış­malar­da bulun­dum. Son­rasın­da mar­ka tama­men yurt­dışı­na açıldığın­da, ben­im de ken­di ajan­sımı kur­ma mac­e­r­am başladı ve şu an 5. sen­e­m­ize girdik.

İyi bir PR event’inin olmazsa olma­zları, dey­im yerindeyse sır­rı nedir?
Çok iyi hazır­lan­mak, orga­ni­za­sy­on sırasın­da odağı kay­bet­memek, iyi bir ekip ve orga­ni­za­sy­onun şek­li ne olur­sa olsun çözüm odak­lı ola­bilmek.

Bir PR şir­ke­tinin inandığı markalar­la çalış­ması ne kadar önem­li?
Ben­im için en önem­li şey diye­bilir­im. Bu zamana kadar yap­tığım tüm mar­ka tanış­ma toplan­tıların­da, müş­teri aday­larımıza hep aynı cüm­leyi kur­dum: “Ken­di markam gibi his­setmediğim mar­ka ile çalış­mayı kab­ul ede­mem.” Sonuç­tan her iki tarafın da mem­nun kal­a­bilme­si için en önem­li şey, markaya ve yapacak­ları­na inan­mam.

Mar­ka port­föyünüzde daha çok modaya ve yeme-içme sek­törüne odak­lan­mış görünüy­or­sunuz. Bun­lar aynı zaman­da sizin de kişisel ilgi alanınıza mı giriy­or? Moday­la ve gas­tronomiyle aranız nasıl?
İşe ilk başladığım­da sek­tör seçmem­eye çalıştım ama ajan­sımı­zla çalış­mayı seçen markalar­dan dolayı bu iki sek­törde yoğun­laştık. Moda, her kadın gibi ben­im de ilgi alanım ama ben sezonu takip etmek­tense kendime yakışanı, özel­lik­le showroom’umuzda bulu­nan markalarımız­dan giymeyi ter­cih ediy­o­rum. Gas­trono­mi ise bu işi yap­mıy­or olsay­dım ter­cih ede­ceğim meslek ola­cak­tı. Yemek yap­mayı, ailem ve arkadaşlarımı dav­et ederek pay­laş­mayı seviy­o­rum. Son zaman­lar­da her ne kadar buna zaman bula­masam da bünyem­izde­ki sek­törün güçlü mekan­ların­da dost­larım­la tadım yaparak key­i­fli zaman geçirmeyi seviy­o­rum.

Tem­sil ettiğiniz markalar arasın­da oldukça özgün, dey­im yerinde niş moda kolek­siy­on­ları­na imza atan isim­ler var. 248.fashionhouse, Nisse ve Gigii’s gibi. Siz mi onları seç­tiniz, onlar mı sizi?
Bünyem­izde­ki markalar kendine özgün tarzı, hikayesi olan, yük­sek kalit­ede üre­time sahip, Türkiye’de biz­im­le beraber yap­tık­ları çalış­malar­la geniş satış ağı­na ulaşmış ve yurt­dışı­na açılarak da biz­leri tem­sil ede­bile­cek markalar. Markalarımız, yap­tığımız çalış­malar sonu­cu veya ortak çevrelerin öner­isi ile bize ulaşıy­or ve biz de her biri için ayrı plan­la­ma yapıy­oruz. Bu bah­set­tiğimiz markalar ile uzun süredir beraber çalışıy­oruz ve yolu­muzun daha uzun olduğunu da biliy­oruz.

Moda PR’ı söz konusu olun­ca, tüm dünya­da ünlü­leri giy­dirmek büyük önem kazanıy­or. Siz bugüne kadar kim­leri giy­dir­di­niz? Markalarınızı en çok kim­lere yakıştırdınız? Düzen­li olarak sizi takip eden ve markalarını­zla çalışan ünlüler var mı?
Her mar­ka için “celebri­ty iletişi­mi” dediğimiz bir kavram var. Doğru plan­landığın­da onların satışı için de büyük önem kazanıy­or. Düzen­li olarak showroom’umuzu ziyaret eden ünlü isim­ler­im­iz fazlasıy­la mev­cut. Artık celebrity’lere bir tele­fon kadar yakınız ve işleri­ni kolay­laştırır olduk. Tuvana Büyükçı­nar, Haz­ar Ergüçlü, Hadise, Gül­ben Ergen, Esra Erol, Özge Ulu­soy, Simge, Deniz Akkaya, Aslı Enver, Bade İşçil, Gonca Vus­la­teri, Aslı Şen, Ebru Akel markalarımızın tasarım­ları­na yap­tık­ları kom­bin­ler ile stil­leri­ni beğendiğimiz isim­ler.

Şu anda Türkiye’de moda tasarımının geldiği nok­tayı nasıl görüy­or­sunuz? Tasarım­cı kolek­siy­on­larını ve moda haf­ta­larını yakın­dan takip eder misiniz?
Şu anda Türkiye’de tasarım anlamın­da özel­lik­le genç nesilde çok par­lak bir gele­cek görüy­o­rum. Tabii ki bura­da bizlere de çok iş düşüy­or. Hep­sinin bir yurt­dışı hay­ali var ve sahip çık­mazsak yuvadan uçmaları da söz konusu. Türkiye artık takip eden değil, takip edilen kon­u­mun­da. Moda sek­törüne hizmet veren biri olarak, moda haf­tası­na da elim­den geldiğince destek olmaya ve katıl­maya çalışıy­o­rum. Yeri geliy­or, bu dönem­lerde tasarım­cıların PR aktiviteleri konusun­da da bir­lik­te çalışıy­oruz.

Kanser­siz Yaşam Derneği’nin etkin­lik­leri­ni de orga­nize ediy­or­sunuz. Bu sizin için bir sosyal sorum­lu­luk pro­je­si mi, yok­sa aynı zaman­da pro­fesy­onelce bir çalış­ma mı? Bu derneğin öne­minden ve son etkin­lik­lerinden biraz bahseder misiniz?
Kanser­siz Yaşam Derneği’nde 3 senedir Yöne­tim Kurulu’nda yapılan çalış­malara birey­sel olarak destek veriy­o­rum. Kanser­le mücadele eden çocuk­lara destek olmak ve bek­len­ti­leri­ni karşıla­mak adı­na önem­li pro­jelere imza atıy­oruz. Ben­im için özel bir toplu­luk. Bura­da yapılan çalış­malar­da gördük­ler­im­le, şükret­menin değeri­ni daha da kavradım. Şuna emi­nim ki bu dernek­te yapılan her çalış­ma gerçek­ten de iyi şeylere vesile oluy­or. Bunun en büyük örnek­lerinden biri olan Ümraniye Eğitim Araştır­ma Has­tane­si Çocuk Onkolo­ji bölümünü gör­m­eniz yeter­li. 2018 Aralık ayın­da gerçek­leştirdiğimiz “Alışver­iş Yaşatır” etkin­liği M Stu­dio Pr tarafın­dan orga­nize ettiğimiz bir etkin­lik. Ben­im dernek­le olan bağım­dan dolayı beraber çalış­mamıza vesile olan bir pro­je. Hem birey­sel olarak hem de M Stu­dio Pr Ajan­sı olarak bun­dan son­ra da her zaman destekçisiy­iz. Öte yan­dan çalıştığım her markanın sosyal sorum­lu­luğa yatkın olması da çalış­ma pren­si­p­ler­im­den biridir. Her biri için fark­lı konu­lar­da­ki vakıf ya da dernek­lere elim­iz­den geldiğince destek olmaya çalışıy­oruz.

Bugüne değin imza attığınız en key­i­fli iş veya event hangisiy­di?
Aslın­da bir ayrım yap­mak zor. Her etkin­lik­ten fark­lı sonuçlar alsak da ben­im yaşadığım heye­can aynı. Mesela etkin­lik­ten bir gün önce uyuya­ma­ma ve yemek yiye­meme duru­mum oluy­or, etkin­lik bitene kadar da sürüy­or. Geçtiğimiz Şubat ayın­da dünyanın en güçlü oje markası OPİ’nin Türkiye’ye gir­iş lans­man­ını düzen­lemiştik. O orga­ni­za­sy­on sek­törde fark­lı çevrel­erde halen konuşu­luy­or. Bu da yap­tığımız işte bizi daha da yürek­lendiriy­or.

Son zaman­lar­da gördüğünüz en hari­ka şey ney­di?
Cape Town’da Afri­ka penguen­leri ile fok balık­larını ziyaret ettiğimiz gün diye­bilir­im.

Şim­di sıra­da ne var?
2019 bol etkin­lik yapacağımız bir yıl ola­cak. Özel­lik­le kadın gir­işim­ci­leri destekleyen fark­lı fark­lı birçok pro­je gel­di ve çalış­malarımız başladı. Diğer yan­dan bünyem­izde­ki moda markalarımızı ulus­lararası plat­for­ma taşıy­a­cak çalış­malarımızı da hız­landıra­cağız.

İletişim: M Stu­dio PR Show­room

Exit mobile version