GARDIROP MAGAZİN

Kuzey Ege’nin tatil cennetleri

Lid­er tur oper­atörü Prontotour’un Kuzey Ege’nin tati cen­net­leri Gökçea­da ve Boz­cada’yı tatil rehberinize ekle­menin tam vak­tidir.


“Dünyayı Bir Bilene Sor” mot­to­suy­la yurt­dışı turlar düzenleyen Pron­to­tour, “Yur­tiçi­ni de Bir Bilene Sor” diy­erek Kuzey Ege’nin cen­net adaları Gökçea­da ve Bozcaada’yı seya­hat­sev­er­lere sunuy­or. Bir tarafta tar­i­hi, doğası ve sakin­liği ile Gökçea­da, diğer tarafta turkuaz denizi, ren­kli sokak­ları ve otan­tik yaşamıy­la Boz­caa­da… Tatil­cil­er, çoğu zaman seçim yap­mak­ta zor­landık­ları bu iki rotayı Prontotour’un Kuzey Ege turuy­la tek seferde keşfediy­or. Prontotour’un Kuzey Ege turun­da adaların yanı sıra Antik Çağ izleri­ni taşıyan Assos ve görkem­li tar­i­hiyle Çanakkale de görüle­cek yer­ler arasın­da bulunuy­or.

Güneşin En Güzel Bat­tığı Yer: Gökçea­da
Ege Denizi’nin mas­mavi sularının fon­da olduğu, muhteşem doğa man­zar­alarını mis­afir­ler­ine sunan Gökçea­da (İmr­oz); fark­lı kültür ve medeniyet­lerin etk­i­leriyle muhteşem bir kültür moza­iği barındırıy­or. “Güneşin Bat­tığı En Son Yer” olan İmroz’da muhteşem gün­batımı ser­e­mon­isi eşliğinde yenilen akşam yemeği seya­hat­sev­er­leri büyülüy­or. Türkiye’nin en batı nok­tası olan ve 2011 yılın­da dünyanın ilk ‘Cit­taslow’ (ses­siz şehir) adası unvanını kazanan Gökçea­da, doğal yaşamının zengin­liğiyle öne çıkıy­or. Denizi, tar­i­hi ve doğasıy­la mis­afir­ler­ine key­i­fli bir tatil imkanı sunan ada, organik lezzetleriyle de gurme damak­lara hitap ediy­or.
Kuzey Ege turu kap­samın­da Dereköy, Tepeköy ve Zeytin­liköy ziyaret edile­cek yer­ler­den bazıları… Günümüzde hala tar­i­hi yapısını koruyan Zeytin­liköy bozul­mamış taş sokak­ları ve eski Rum evleriyle tanınıy­or. Zeytinliköy’de adanın en eski kilis­esi olan Agios Geor­gios Kilisesi’ni ziyaret edip, adaya özgü ve Türkiye’nin her tarafı­na ün salmış dibek kahvesi, Baba Hristo’nun sakı­zlı muhallebisi, keçi sütün­den don­dur­mayı deney­im­leme şan­sı­na sahipsiniz. Gökçeada’da ziyaret dile­cek bir diğer köy de Tepeköy. 600 yaşın üstünde olduğu tah­min edilen çınar ağacı ile mis­afir­leri­ni karşılayan Tepeköy, onları büyüleye­cek güzel­liğe sahip bir yer olarak dikkat çekiy­or. Baba Yorgo’nun yer­el içe­cek­leri­ni tanıyıp, Meryem Ana panayırının yapıldığı köy mey­danın­da kısa bir tur atarak hoş vak­it geçirmek mümkün. Gökçeada’da uğranıla­cak bir diğer yer ise Türkiye’nin en büyük köyü unvanı­na sahip olan Dereköy. Terkedilmiş hissi yaratan, sakin sokak­ları ve evleri ile dikkat çeken köy, günümüzde hala açık olan iki fark­lı kilis­esiyle ziyaretçi­leri­ni bek­liy­or. Ayrı­ca Dereköy’de tar­i­hi çamaşırhaneyi de göre­bilirsiniz.
Kuzey Ege turu denizin keyfi­ni çıkar­mak isteyen tatil­cilere de hitap ediy­or. Tertem­iz suya sahip olan Aydıncık ya da diğer adıy­la Kefaloz Plajı’nda ver­ilen serbest zaman­da denize gir­erek Ege’nin serin suların­da eğlenceli anlar yaşaya­bilirsiniz. Ayrı­ca, uygun olması halinde tuz gölünde çamur banyosu yap­mak da mümkün. Gökçeada’dan dönüşte Çanakkale Boğazı kıyısın­da­ki şehir merkezinde yapıla­cak panoramik tur­da; Çimen­lik Kale­si, şarkılara konu olan Aynalı Çarşı, saat kule­si ve kor­don görüle­cek yer­ler arasın­da. Bu sıra­da Tru­va fil­minde kul­lanılan tah­ta atla fotoğraf çek­tirme imkanı­na da sahipsiniz.

Doğal Film Plato­su: Boz­caa­da
Gökçeada’nın ardın­dan görüle­cek bir diğer yer de özel­lik­le son yıl­lar­da adını sıkça duyu­ran Boz­caa­da. Tar­i­hi evleri, pla­jları, üzüm bağları, doğal havası ve film­leri ile ün yap­mış Boz­caa­da Türkiye’nin üçüncü büyük, Ege Denizi’nin de Gökçeada’dan son­ra ikin­ci en büyük adası kon­u­mun­da bulunuy­or.
Ren­kli sokak­lara sahip Boz­caa­da, doğa harikası kum­salıy­la meşhur Ayaz­ma Pla­jı, rüz­gar gül­leri, şarap fab­rikası ve tar­i­hin izleri­ni taşıyan kale­siyle görüle­cek Ege adaları arasın­da. Özel­lik­le Rum evlerinin görün­tüsüyle, mavi ve beyazın ağır­lık­lı olduğu Boz­caa­da sokak­ları ade­ta bir film plato­sunu andırıy­or. Butik cafel­er, yer­el lezzetlerin olduğu restoran­lar ve hediye­lik eşya dükkan­ları ziyaret edilip hari­ka vak­it geçir­ile­cek mekan­lar olarak öne çıkıy­or. Ayrı­ca Ege mut­fağı­na özgü reçeller de diğer bir tadım­lık ayrı­calık olarak gurme gezgin­leri bek­liy­or.

Asos Behramkale

Asos

Antik Güzel: Asos
Kuzey Ege’nin en güzel denizine sahip olan ve Antik dönem kalın­tılarıy­la dikkat çeken Assos, tur kap­samın­da ziyaret edile­cek yer­ler arasın­da. Antik güzel Assos’ta; akrapol, Athena Tapı­nağı, surlar, sarnıçlar, banyo odaları, halk evleri, ago­ra ve Anadolu’nun etk­i­leyi­ci nekropol­lerinden biri bulunuy­or.
Dünyanın ilk güzel­lik yarış­masının yapıldığı varsayılan Kaz dağları etek­lerinde yer alan Yeşi­lyurt Köyü son yıl­ların en gözde beldeleri arasın­da yer alıy­or. Bu bölgede ver­ilen serbest zaman ile gezgin­ler dünya­da oksi­jen oranının en yoğun olduğu alan­lar­da tem­iz havaya doyarak unutul­maz anlar deney­im­liy­or.

Geli­bolu Şehit­lik

Tar­i­hin Gururlu Tanığı: Geli­bolu
Kuzey Ege turu­nun ilk durağı olan tar­i­hin derin izleri­ni taşıyan Geli­bolu Yarı­madası… Anadolu toprak­ların­da yaşayan insan­lar için önem­li bir dönüm nok­tası olan ve Çanakkale Destanı’nın yazıldığı bölge, gezgin­leri ade­ta zaman yol­cu­luğu­na çıkarıy­or. Kil­it­bahir Kale­si, Şehitler Abidesi (Mehmetçik Abidesi), Kabate­pe, 57. Alay Şehitliği, Sey­it Onbaşı, Yahya Çavuş, Sargı Yeri, Tabyalar, Conk Bayırı gezdikçe o döne­mi hissede­ceğiniz tar­i­hi mekan­ları oluş­tu­ruy­or. Çanakkale Savaşı’ndan kalan yüzlerce izin yanı sıra Türk, Avus­tralya, İngiliz, Fran­sız asker­lerinin mezarları ve anıt­ları da bu bölgede bulunuy­or.

Detaylı bil­gi için: www.prontotour.com

Exit mobile version