Yedi tepeli şehirde bir Venedik hayali

İst­anb­ul podyu­mu­nun yapı taşını oluş­tu­ran tasarım­cı markaların­dan biri olan Lug Von Siga, 10. yılını Shakespeare’in ölüm­süz eseri Venedik Taciri’nden ilham aldığı İlkbahar/Yaz 2020 kolek­siy­onuy­la Venedik Sarayı’nda kut­ladı.

Bugüne kadar hazır­ladığı kolek­siy­on­lar­da dünyanın fark­lı coğrafyaların­dan ilham aldığı kişi­leri ve kültürel ayak izleri­ni hep İst­anb­ul ile har­man­layan moda tasarım­cısı Gül Ağış; geçtiğimiz yıl­lar­da Meksika’dan esin­lendiği Fri­da Kahlo kolek­siy­onunun ardın­dan Agatha Cristie’yi de aynı şek­ilde İstanbul’a taşımıştı.

Ağış, Mer­cedes-Benz Fash­ion Week Istanbul’un 14. sezo­nun­da da “Venedik Taciri İstanbul’da” adını verdiği kolek­siy­onunu şehrin tam orta yerinde tanıt­tı. 

Lug Von Siga markasının kuru­cusu ve kre­atif direk­törü Gül Ağış, 10. yılın­da bu mesleği öğrendiği ve uzun yıl­lar yaşadığı yer olan İtalya’ya atıf­ta bulu­narak, bir anlam­da mesle­ki kök­ler­ine dönüş yapıy­or ve üniver­sit­ede ilk mezun olduğu bölüm olan İngiliz ede­biy­atının ünlü yazarı Shakespeare’in Venedik Taciri adlı eseri­ni, ken­di kök­leri­ni bul­duğu şehir olan İstanbul’a taşıy­or.

Her iki kültürün bir­leştiri­ci ve ayırıcı özel­lik­leri, markanın kendine has siluet­leri ve kumaş kom­bi­nasy­on­ların­da vücut buluy­or bir kez daha.

Mod­ern bir roman­tizm duy­gusu­nun sardığı tasarım­lar­da dan­tel brode kumaşlar­da­ki vin­tage desen­ler ve günebakan çiçeği moti­fleri Lug Von Siga kadınının ruh hali­ni dışa vuruy­or.

Şef­faf ve yarı say­dam yüzeyler, nakışlı tafta­lar ve koton doğal elyaflar kolek­siy­onun ana hat­larını oluş­tu­ruy­or.

Beyaz, uçuk mavi, gül kurusu ve siyahlar­dan oluşan renk paleti çıtır çiçek­li doğal baskılara, fır­fır­lara ve rahat görünüm­lü over­size silüetlere yan­sırken, hafi­flik ve masumiyet duy­gusu hep ön plan­da.

Mer­cedes-Benz Fash­ion Week Istan­bul kap­samın­da gerçek­leşen Lug Von Siga defilesinin kore­ografisi­ni Uğurhan Akdeniz’in üstlenirken, defilenin makya­jı Bob­bi Brown’un pro­fesy­onel makyaj artist­ler­ine ve saç tasarım­ları ise L’Oréal Pro­fes­sion­nel ekib­ine ait.

Kolek­siy­ona özel olarak tasar­lanan ayakkabılar J’abotter imza­sını taşıy­or. Defilenin styling’i Mahiz­er Aytaş’a ait.

Günebakan çiçek­lerinin mist­ik koku­larını mekana taşıyan Jo Mal­one London’ın yanı sıra, ben­z­er­siz tat­larıy­la Vanilin Choco­late, den­geli tat ve koku pro­fil­leri­ni buluş­tu­ran kahveleriyle Nespres­so ve İtalyan zarafeti ve kalitesinin sim­ge­si S.Pellegrino katılan mis­afir­leri fark­lı duyu­lara hitap eden key­i­fli bir yol­cu­luğa çıkardı.