Yıllara meydan okumak, genç, diri ve güzel bir cilde sahip olmak için, ameliyat olmak istemeyen kişilerin tercih ettiği yöntemlerin başında PRP geliyor. Dr. Murat Gürel bu tekniği anlatıyor.
Yaşlanma belirtilerine karşı önlem almak isteyenlere
Gürel; “PRP, göz çevresindeki kırışıklıklar, yanaklar ve orta yüz bölgesi, boyun, göğüs ve dekolte, el ve kollar üzerine uygulanabiliyor. Hatta PRP saç tedavisi içinde faydalı bir yöntem olarak kafa derisi üzerinde saçların tekrar büyümesinde olanak sağlayanda bir yol. Özellikle cilt gençleştirme ve yaşlanma belirtilerine önlem alma için son derece etkili bir yöntemdir” diyor ve “PRP yönteminde hastadan 8 — 20 cc kan alınarak santrifüj ediliyor. PRP tedavisinde elde edilen serum, mezoterapi gibi minik küçük miktarda ve yaygın olarak derinin içine enjekte ediliyor.”
Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız pıhtı hücrelerini bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır. PRP uygulamasının amacı hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda pıhtı hücresi verebilmek. Böylece hedef dokunun onarımı hızla ve güçlü bir şekilde başlar ve daha çabuk sonuçlanır. PRP yöntemi ile elde edilen serumdaki plateletlerin yoğunluğu kandakinden 2–4 kat fazla. Bu uygulama yüz, boyun, dekolte, ellerin üstü ve bacak içleri, kollar saçlı deri gibi cilt yenilenmesini gerektiren tüm alanlarda kullanılıyor. Gözaltı morluklarında ve leke tedavisinde iyi sonuçlar alınabiliyor.
Sağlıklı bir parlaklık veriyor
Derin kırışıklıklar için PRP’nin otolog trombin ile bileşiminden sonra bir jel haline dönüşür. Bu jel yoğun doku onarımı süreci başlatarak hacim kayıplarını giderecek bir etki gösterir. PRP Jel sadece hacim kazandırıcı bir dolgu olarak etki göstermediği gibi aynı zamanda da enjeksiyonun yapıldığı yeri çevreleyen dokunun aynısı olan yeni bir dokunun oluşumunu başlatıyor. Bu dolgu materyali kişinin kendisine ait olduğu için alerji yan etkisi olmuyor.
Uygulamadan hemen sonra ciltte sağlıklı bir parlaklık ortaya çıkıyor. Daha sonra bu parlak görünümde biraz gerileme olsa bile üç veya dört uygulamadan sonra (yani bir kür uygulandıktan sonra )kalıcı bir etki belirgin hale geliyor. Aslında nihai bir sonuç elde etmek amacıyla üç hafta aralıklarla en az üç enjeksiyon yapmak gerekiyor. Daha sonra da her 6–12 ayda bir uygulama yapılması sonuçların korunmasına olanak veriyor.
Peki PRP uygulaması niye çok tercih ediliyor?
Çünkü birçok beklentiyi karşılayacak özelliklere sahip. Uzun etkili, deriyi en doğal biçimde yeniden canlandırıyor, kolay ve güvenli biçimde uygulanıyor, sadece yeni kolajen oluşumunu değil, derinin tüm yaşamsal işlevlerini destekliyor, kırışıklıkları ve çizgileri deriyi doldurarak değil gençleştirerek gideriyor.
