Elif Korkmaz: Müziğin Ritmiyle Devleşen Kadın

Suma Stüdyo’nun kuru­cusu Elif Kork­maz, Ankara Hacette­pe Devlet Konservatuarı’nda 12 yıl­lık eğiti­minin ardın­dan mesle­ki kariy­erinin zirvesinde. Gardırop Mag­a­zin olarak Türkiye’nin önde gelen sporcu­larıy­la gerçek­leştirdiğimiz moda çeki­mi sırasın­da soru­larımızı yanıt­ladı.

Fotoğraflar SERHAT HAYRİ Styling ÇAĞLA KÜÇÜKDERELİ Prodük­siy­on MİNE GÜNDÜZ

Makyaj ERDEM YILDIZ Saç CEVAHİR ÖĞÜNER Styling Asis­tanı YAĞMUR ERTUĞRUL

Birkaç cüm­lede background’unu özetler misin?
Ankara Hacette­pe Devlet Kon­ser­vat­u­arı Konservatuar’ın bale bölümünde 12 yıl yatılı okudum. O dönem salt bal­eye odak­lı bir disi­plin­le geçti diye­bilir­im. Aslın­da şim­di düşündüğümde ruh, beden ter­biye­siyle yoğrul­muşuz.

Dans şu anda hay­atın­da ne kadar alan kaplıy­or, haf­ta­da kaç saat ayırıy­or­sun?
Neredeyse zamanımın çoğunu dansla ilgili geçiriy­o­rum. Dans bir hareket biçi­mi olduğu kadar düşünce biçi­mi olarak da hay­atım­da önem­li bir yere sahip. Dans etmek kadar, dansla ilişk­ili alan­lara dair pro­jel­er üret­mek­ten de keyif alıy­o­rum. Bu beni ruhen besliy­or.

TÜRKİYE’DE DANSÇI OLMAK ÇOK ZOR

Pro­fesy­onel bir dan­sçı olarak Türkiye’de var olmanın zor­luk­ları nel­er?
Sanat hep üvey evlat bu ülkede. Bu yüz­den gereken özen gös­ter­ilmiy­or, saygı duyul­muy­or. Gerek­li şek­ilde beslen­me­sine imkan sağlan­mıy­or. Sanat konusun­da yeter­ince ilgili olmadığımız gibi bir de moda akım­ların baskını­na uğratılmış bir toplum olarak, düşün­m­eye ve sorgu­la­maya teşvik eden, gerçek­ten yük­sek sanat değeri taşıyan işler yer­ine daha popüler, tabiri caizse beyn­i­mizi uyuş­tu­ran işleri ter­cih etm­eye mey­il­liy­iz. Tiy­a­tro­lara, opera binaları­na, sine­maya, bal­eye, kısacası sana­ta ve sanatçıya yapılan yatırım yok denecek kadar az. Kültür ve sanat alanın­da­ki  yatırım­lar genel­lik­le tur­izm böl­geleriyle sınır­lı kalıy­or. Kim­i­leri tarafın­dan sanat “ucube” olarak nite­lendirilirken destek ver­ilme­si de tabii ki ütopik bir senary­oya dönüşüy­or…
Ne yazık ki ken­di birikim ve duyarlık­larımı­zla sahi­ci bir yüzleşme yap­maya izin ver­meyen mitler­le doluyuz. Çoğun­luğa uymayan, özgürce işi­ni yap­mak isteyen sanatçılarımız ise san­süre uğra­mak, tehdit edilmek, eleştiri adı altın­da linçe uğra­mak gibi tehlikel­er­le karşılaşıy­or. Destek ver­ilmediğin­den, işimizi icra ede­bile­ceğimiz plat­form­lar da lim­itli.

Birçok önem­li şov­da yer aldığını biliy­oruz, seni en çok etk­ileyen şovlar nel­er?
Tabii ki Fuerza Bru­ta! Unuta­may­a­cağım bir deney­im­di. Tiy­a­tro­nun, dan­sın, müz­iğin, ışığın, akrobasinin dahil olduğu disi­plin­ler­arası bir şölen yaşatıy­or. Bir saat kadar sürme­siyle tadı damak­ta kalan, sadece izle­meyip içinde yaşadığınız bir gös­teri.
Bir de Dökk Fuse var. Bence yeni medya sanatının son dönemde­ki en dikkat çeki­ci ve çığır açıcı inter­ak­tif dans per­for­man­sı Dökk. Teknolo­ji sadece hay­atımızı kolay­laştır­mıy­or, aynı zaman­da sanatın en çarpıcı örnek­leri­ni görmem­izi sağlıy­or. Teması, evrende insanın yol­cu­luğuy­la alakalı. Teknolo­jiyle boyut atlatıp, duygu köprü­leri oluş­tu­ran bir gös­teri.

Kostüm çok niş bir alan, mer­ak ediy­o­rum da dans kostüm­leri için han­gi markalar­dan alışver­iş yapıy­or­sun? Beğendiğin yer­li ya da yabancı tasarım­cılar var mı?
Son dönemde en çok kul­landığım kostüm­ler Ahu Polat’ın tasarım­ları oldu. Hay­al­gücünün lim­it­si­zliği­ni tasarım­ları­na yan­sı­tan bir sanatçı bence.

SIRADA NE VAR

Bir sanat atö­lye­si açtığını biliy­o­rum, nasıl çık­tı bu fikir?
Aslın­da birçok per­for­man­sçının ken­di mesleği­ni icra etmesiyle ilgili prob­lem­ler yaşadığı­na tanık­lık ettim. Biz­zat kendim de bu prob­lem­lere mağruz kaldığım için bütüne fay­da sağla­ması niyetiyle bir atö­lye kur­ma moti­vasy­onunu kazandım. Suma Stüdyo’nun kuru­luşu böyle gerçek­leşti. Kolek­tif başarıya inanıy­o­rum. Bütüne fay­da sağla­ması dileğiyle…

Gele­cek plan­ların­dan bahseder misin?
Sihirli yaşamın sır­rı, hay­al kur­mayı bir “an” bile bırak­ma­mak. Ben hay­al­ler­i­mi inşa ede­cek adım­lar atıy­o­rum. Dans evrensel bir dile sahip, bu yüz­den plan­larımı Türkiye ile sınır­landır­mıy­o­rum. Dünyanın birçok yerinde sanatımızı icra etme isteği taşıy­o­rum. Atö­lyem­izde­ki ekiple ken­di per­for­manslarımızı sergileye­ceğimiz bir yola çık­ma hay­ali­ni kuruy­oruz. Bu uzun vadeli bir yol ve bizi hay­al­ler­im­ize götüre­ceğine emi­nim.