GARDIROP MAGAZİN

Çanlar Pieter Mulier İçin Çalıyor!

Takvim­ler 5 Şubat’ı gös­ter­diğinde Pieter Mulier’in Alaia’nın yeni kre­atif direk­törü olduğu res­mi olarak açık­landı. Raf Simons’ın sağ kolu olarak bili­nen ve moda tutkun­larının yeni gözde­si olmaya hazır­lanan tasarım­cının başarılar­la dolu kariy­er hay­atı­na daha yakın­dan bakıy­oruz.

Tunus­lu çiftçi bir ailenin oğlu olarak doğup moda dünyasın­da eşsiz bir iz bırakan Azze­dine Alaïa’nın dört yıl önce hay­a­ta veda etmesinin ardın­dan, markanın bu çizgisinin sürdürülme­si büyük bir sorum­lu­luk gerek­tiriy­or­du.

Uzun bir süre ade­ta tek başı­na mücadele eden ve moda takvi­min­den uzak dur­maya özen gösteren mar­ka ceph­esin­den nihayet bek­le­nen haber gel­di. İşl­erini uzun­ca bir süre perde arkasın­dan izlediğimiz Pieter Mulier’in yeni kre­atif direk­törü olduğunu duyu­ran mar­ka, yeni bir döne­min başladığının sinyal­leri­ni ver­di. Kariy­er­ine Raf Simons’un ken­di adını taşıyan markasın­da sta­jy­er olarak başlayan Muli­er, Jil Sander ve Chris­t­ian Dior’da Simons ile son 20 yılın en etk­ili kolek­siy­on­ların­dan bazıları­na imza atmayı başardı. Ala­ia CEO’su Myr­i­am Ser­ra­no da bu gelişme için bir hayli heye­can­lı olduğunu dile getir­di: “Pieter’ın göreve başlayışı, markamız için yeni ve önem­li bir bölümün başlangıcı­na işaret ediy­or. Bir­lik­te Alaia’nın değer­leri­ni ve özgün stil­leri­ni gele­ceğe taşı­mak için çalışa­cağız” açık­la­masın­da bulu­nan Ser­ra­no, “Pieter’i Alaïa’da ağır­la­mak­tan büyük mut­lu­luk duyuy­o­rum. Pieter, olağanüstü teknik yeteneği ve zanaa­ta olan bağlılığı, modaya yöne­lik keskin bakış açısı, yaratıcı yak­laşımı­na derin­leme­sine yer­leşmiş ebe­di güzel­lik duy­gusuy­la öne çıkıy­or” şek­linde düşünceleri­ni ifade etti.

Yapılan res­mi açık­la­ma ile bir­lik­te Alaia’da kre­atif direk­tör­lük pozisy­onuna başlayan Mulier’in ilk kolek­siy­onunu İlkbahar/Yaz 2022 sezonu ile sunacağı belir­til­di. Bu presti­jli modaevine, güzel atö­lye­sine ve inanıl­maz yetenek­li ekib­ine katıl­manın inanıl­maz bir hay­al olduğunu dile getiren Pieter, “Markanın ino­vatif ve kalıcı yaratıcılığa olan özeni ve Azze­dine Alaia’nın güçlü vizy­onu her zaman ben­im için bir ilham kay­nağı oldu. Muaz­zam bir hayran­lık ve sorum­lu­luk duy­gusuy­la onun kadın­lığı kut­la­ma mirasını daha ileriye taşı­mak ve bu efsanevi modaevinin gele­ceği­ni bir­lik­te şekil­lendirmek için çalışa­cağım” açık­la­masın­da bulun­du.

Mulier Moda Sektörüne Nasıl Adım Attı?

Mulier’in endüstriyel tasarım okuyan akıl hocası Raf Simons’ın aksine moda eğiti­mi almadığını biliy­or muy­dunuz? Brüksel’de çiz­gi roman sanatçısı ve illüs­tratör yetiştiren Insti­tut Saint-Luc’da mimar­lık bölümün­den mezun olan tasarım­cı, 2002 yılın­da Simons’ın ken­di adını taşıyan markasın­da staj yap­maya başladı. Markanın Vir­ginia Creep­er kolek­siy­onunun hazır­lanışı sırasın­da tasarım­cıya büyük bir destek veren ve o zaman­dan beri Simons’dan desteği­ni hiç esirge­meyen Muli­er, 2003 yılı­na kadar markanın baş tasarım­cısı oldu ve 2010 yılı­na kadar erkek giy­im kolek­siy­on­larını dene­tle­di. 2006’dan 2009’a kadar, Simons’un kre­atif direk­tör­lüğünü yap­tığı Jil Sander’e danış­man­lık yap­tı ve 2010’da tam zaman­lı olarak Jil Sander’e katıldı. Simons 2012’de Jil Sander’den ayrıldığın­da, Muli­er onun­la bir­lik­te git­ti; ikili Chris­t­ian Dior’da ses getiren başarılı kolek­siy­on­lar yarat­maya devam ettil­er. Hat­ta Dior’daki rolü, Frédéric Tcheng’in “Dior and I” adlı belge­selinde vur­gu­landı; yetenek­li tasarım­cı, Simons ve atö­lye arasın­da ade­ta aracı rolündey­di.

2015 yılın­da Anoth­er der­gi­sine verdiği röpor­ta­j­da Simons ile olan ilişk­isin­den “Artık meslek­taşlık­tan çok, arkadaşlığa dönüştü. Her zaman bunun bir pin­pon oyunu gibi olduğunu düşünüy­o­rum” diyen Muli­er, “Bana sanat hakkın­da çok şey öğret­ti, refer­anslarının sanat ve mimari olduğunu biliy­or­sunuz­dur. Neyse ki ben­im geçmişim de bu şek­ilde, bu yüz­den bana oldukça yardım­cı oluy­or ve bence her iki şek­ilde de işe yarıy­or” açık­la­masın­da bulun­du. kadın­lığı kut­la­ma mirasını daha ileriye taşı­mak ve bu efsanevi modaevinin gele­ceği­ni bir­lik­te şekil­lendirmek için çalışa­cağım” açık­la­masın­da bulun­du.

Calvin Klein Çağı

Raf Simons, Dior’da üç yıl geçirdik­ten son­ra Calvin Klein’ın başı­na geçtiğinde; Pieter Muli­er, tasarım ekip­leri­ni yönet­mek­le sorum­lu Kre­atif Direk­tör olarak atandı. Sonbahar/ Kış 2017 sezonu için hazır­ladık­ları ilk kolek­siy­on büyük beğeni topladı. Amerikan modasının eşsiz bir sem­bolü olarak bildiğimiz Calvin Klein’ın Simons imza­lı ilk kolek­siy­onun­da­ki renk paleti, Amerikan bayrağın­dan ilham alıy­or­du. Kariy­er­ine her ne kadar bağım­sız olarak başlasa da, Jil Sander’da ade­ta devrim yaratan ve Dior’da söz konusu yük­sek moda olduğun­da da ne kadar iddi­alı olduğunu kanıt­layan Simons, başrolü sportif detay­lara, deney­sel kumaşlara, klasik duruşuy­la kült haline gelen denim’e ve iddi­alı ren­klere ver­di. Haliyle Simons’un yaratıcı fikir­ler­ine ortak­lık yapan Mulier’in de mer­ak­la bek­le­nen bu eşsiz kolek­siy­ona büyük katkısı vardı. Defile sonun­da dos­tunu ayak­ta alkışlayan ve Simons ile selam veren Mulier’nin bu sevincine moda­sev­er­ler de eşlik etti.

Yol Ayrımı

İki­linin Calvin Klein’daki göre­vi 2018’de sona erdiğinde, Antwrep’e geri döndüler. Ancak Simons ken­di adını taşıyan markası üzerinde çalışırken, Mulier’nin aklın­da baş­ka fikir­ler vardı. Her ne kadar part­neri Matthieu Blazy, Bot­te­ga Veneta’da kadın giy­im kre­atif direk­törü olarak atan­masıy­la gün­deme gelse de moda are­nasın­da­ki pek çok kişi Mulier’in de gele­ceğinin par­lak olduğunu düşünüy­or­du. Tasarım­cı Antwrep’te yak­laşık iki yıl geçirdik­ten son­ra, şim­di gerçek bir ustanın yer­ine adım atarak, Paris’teki en imre­nilen işler­den biri­ni üstleniy­or. Mulier’in, moda sek­törünün dik­te ettiği kural­lara başkaldır­ması, şatafat­tan uzak tarzı, başı­na buyruk duruşu ve hiçbir zaman elden bırak­madığı içten­liğiyle asla unut­may­a­cağımız Azze­dine Alaïa’nın mirasını layığıy­la devam ettire­ceğin­den şüphem­iz yok!

Exit mobile version