Bahar Şahin: “Ceren Zalim Biri Değildi”

Zal­im İst­anb­ul dizisinde Ceren karak­teriyle hafızalarımız­da yer edi­nen güzel oyun­cu Bahar Şahin’le 100 yıl­lık geçmişi olan Regie Ottoman’da çok key­i­fli bir çekim gerçek­leştirdik. Çok genç olması­na rağ­men kam­era önün­de­ki rahatlığıy­la pro­fesy­onel mod­el­leri arat­mayan Şahin’in hikayesi henüz 14 yaşın­dayken yönet­men Merve Girgin’in onu far­ketmesiyle başlıy­or… 

Röpor­taj Gülay Özdemir Fotoğraflar Ser­hat Hayri Moda Direk­törü Çağla Küçükdere­li Styling Irmak Özden­er Saç ve Makyaj Mesut Özuzun Prodük­siy­on Mine Gündüz Fotoğraf Asis­tanı Uğur Sarı­du­ran 

Regie Ottoman Hotel’e katkıların­dan dolayı teşekkür eder­iz. 

Seni biraz tanıya­bilir miy­iz? Oyun­cu­luk kariy­erin nasıl başladı?
Oyun­cu­luk­la tanış­mam tama­men tesadüfen oldu. Henüz 14 yaşın­dayken Merve Girgin’in beni görüp yol göster­me­siyle kendi­mi dizi set­lerinde bul­dum. İyi ki o gün beni görüp far­ket­miş. 🙂

Bugüne kadar çalıştığın, seti en eğlenceli pro­je hangisiy­di?
Aslın­da çalıştığım tüm setlerde hem eğlenceli hem de zor­lu zaman­lar oldu, ama sanırım “Lise Devriye­si” ben­im için en eğlencelisiy­di. Genç­lik pro­jelerinde yer almayı çok seviy­o­rum ve şüph­e­siz, en çok bu sette eğlen­memde bu duru­mun payı büyük! Ama yer aldığım tüm setler ben­im için çok özel­di.

“O Hay­at Ben­im” ve “Zal­im İst­anb­ul” gibi entrikalı dizil­erde de rol aldın. İzl­eyic­il­erin tep­ki­leri nasıldı?
Evet her ikisi de çok entrikalıy­dı ama en olum­suz eleştir­i­leri ve davranışları “Zal­im İst­anb­ul” pro­je­si devam ederken aldım. Zal­im İstanbul’u takip eden seyir­cil­er, bazen gerçek hay­at­ta­ki Bahar ile Ceren’in fark­lı insan­lar olduğunu göz ardı ettil­er. Ceren’in yap­tık­ları için Bahar’ı eleştirmeyi ter­cih ettil­er. Bu tep­kil­er hem üzüy­or, hem mut­lu ediy­or. Mut­lu ediy­or; demek ki Ceren’i doğru yorum­laya­bilmişim ve bunu izleyi­cilere yan­sıta­bilmişim, diy­o­rum. Ceren Karaçay’ı çok seviy­o­rum ve bana açtığı kapılar için ona min­net­tarım. 

Ceren ile ben­z­er yan­ların var mı?
Ceren zal­im biri değil­di, hat­ta bence çok özel biriy­di. Koca bir ailenin içinde sev­gi görme­den büyümüş tek çocuk­tu. Sevginin her şeye ve her can­lıya iyi gele­ceği­ni düşünüy­o­rum. Bel­ki biraz sev­gi görsey­di bu yanıl­gılara düşmez­di. Aslın­da hep Ceren’i anladığım nok­ta, sevgiye olan açlığı. Ceren’in ufacık bir sev­gi kırın­tısın­dan beslenip karak­terinden çok ödün verdiği yer­ler oldu. Güçlü bir kadındı ve sevgiye karşı olan zaafları, bu rolü can­landırırken beni daha da heye­can­landırıy­or­du. Yıl­lar geçse de açıp izleye­ceğim, hat­ta şim­di­den özlediğim bir karak­ter Ceren Karaçay. Ceren çok yal­nızdı, ona doğru­ları göstere­bile­cek insan­lar etrafın­da yok­tu ve bu neden­le hata yap­maya da çok açık­tı. Çok şanslıyım ki ben yal­nız değil­im ve bu durum Ceren’in düştüğü yanıl­gılara düşmeme­mi sağlıy­or. Ben­z­er yan­larım illa ki var; olmasay­dı Ceren’e bu kadar iyi hay­at vere­mezdim.    

Ceren yal­nız kaldığı için kendine çok güçlü koru­ma kalkan­ları oluş­tur­muş bir karak­ter­di, peki ya Bahar ken­di­ni güçsüz his­set­tiğinde nasıl davranırdı?Bu açı­dan Ceren’e ben­ziy­or ola­bilir­im. Aslı­na bakılır­sa herkes biraz Ceren gibidir. Hiç kimse yal­nız kalmak iste­mez; hiç kimse sevdiği insan­lar­la gönül bağı kop­sun iste­mez. Güçlü görünebilmek adı­na yük­sek duvar­lar örer önüne. Ben­im en savun­masız ve içime döndüğüm anım, sevgi­si­z­lik­ten vurul­duğum nok­ta ola­bilir.

“Ceren’in ufacık bir sevgi kırıntısından beslenip karakterinden çok ödün verdiği yerler oldu. Güçlü bir kadındı ve sevgiye karşı olan zaafları, bu rolü canlandırırken beni daha da heyecanlandırıyordu. Yıllar geçse de açıp izleyeceğim, hatta şimdiden özlediğim bir karakter Ceren Karaçay.” 

Ken­di­ni nasıl tanım­larsın, kötü ola­bilen biri misin?
Herkesin içinde biraz kötülük, biraz iyi­lik vardır. Ben kim­s­enin salt iyi veya kötü olduğu­na inan­mıy­o­rum. Önem­li olan hangisinin ağır basacağı­na karar vere­bilmek. Ben­im ter­ci­him iyi­den yana, ama hay­atımıza giren kötü insan­lar hep­imizin içinde var olan kötülüğü ortaya çıkara­biliy­or. Bu tuza­ğa düşmemek için elim­den geleni yapıy­o­rum ve bir kötülük gördüğümde oradan uza­k­laş­mayı ter­cih ediy­o­rum. Ben iyi bir insanım ama kötü olmam gerekirse o konu­da da iyi bir insanım 🙂

Oyun­cu­luk­ta hay­al ettiğin yer nere­si; şu anda o yere ne kadar yakın­sın?
Hay­al ederek sınır­landır­mak istemed­im, çünkü hay­al­i­mi gerçek­leştire­mezsem kendime küse­bilir­im. Ben sadece mesleğine düşkün bir oyun­cu adayıyım. Büyük bir senary­oyu sırt­lan­mak da beni çok mut­lu eder; çok değer­li usta­larımın yer aldığı bir sette ufacık bir sahne oyna­ma fır­satı da. Başarılı bir oyun­cu olmak istiy­o­rum. Biraz daha çalışır­sam bel­ki ona yak­laşa­bilir­im ama henüz daha olmadım. Bu yol çooook uzun ve zor, ama nasıl güzel bir yol bir bils­eniz!

Sine­ma mı, dizi dünyası mı daha çok çekiy­or seni?
Her ikisinin de yeri ben­im için fark­lı. Sine­manın sür­prizi daha az oluy­or. Bir senaryo geliy­or ve başını sonunu bildiğiniz bir pro­jenin için­de­ki bir karak­tere hay­at veriy­or­sunuz. Bu çok key­i­fli ama dediğim gibi süprizi daha az. Dizil­erde ise her haf­ta biz­im için de bir heye­can oluy­or. Diziye başlarken sadece genel hat­larını bilip kab­ul ediy­oruz. Son­rası ise her haf­ta biz­im için de sür­priz sah­nel­er­le dolu oluy­or. Bu duru­ma ayak uydur­mak her ne kadar zor olsa da bir o kadar öğreti­ci.

“Başarı eğer şöhret kattıysa hayatıma veyahut başarımla kazandığım yerin adı şöhretse ona teşekkür ederim. Ancak mesleğimden dolayı göz önünde olmam, örnek bir insan gösterilmeme neden olmamalı. Çünkü ben de herkes gibi bir insanım. Ne bir süs bebek, ne bir kukla, ne de insanların örnek alacağı bir fikir lideri değilim.”

İçinde olmayı çok iste­diğin bir pro­je ya da bir­lik­te rol almak iste­diğin bir isim var mı?
Olmaz mııı? Her meyvenin tadı­na bak­mak istiy­o­rum. Örneğin şahane çocuk oyun­cu­lar var hayran­lık­la izlediğim. Ya da ben­im de küçükken aşık olup hayran­lık duy­duğum bir sürü ismi saya­bilir­im: Mesela Özcan Deniz, Oktay Kay­nar­ca, Halit Ergenç, Ahmet Müm­taz Tay­lan, Yetkin Dik­in­cil­er, Sinan Tuzcu, Barış Falay, Fikret Kuşkan, Nejat İşler, Okan Yal­abık, Aras Bulut İynemli. Son­ra Nurgül Yeşilçay, Meltem Cum­bul, Beren Saat, İpek Bil­gin, Nes­li­han Atagül, Aslı Enver, Tülay Günal, Özge Özpir­inç­ci, Demet Evgar, Özgü Namal, Canan Ergüder, Deniz Çakır, Sanem Çelik… Bu say­dığım her ismin hayranıyım ve umarım bir gün çalış­ma fır­satı yakalaya­bilir­im.  

“Hayatı yaşayış şeklim aceleci sanırım 🙂 Beklemeye tahammülüm çok yoktur. Bir şeyi planladığımda hemen hayata geçirmek isterim. Ölüm korkusu bana bunu yaşatıyor olabilir.”

Şöhretin hay­atı­na kat­tığı en anlam­lı şey ne? Bu kadar göz önünde olmak seni mut­lu ediy­or mu?
Başarı eğer şöhret kat­tıysa hay­atı­ma veyahut başarım­la kazandığım yerin adı şöhretse ona teşekkür eder­im. Ancak mesleğim­den dolayı göz önünde olmam, örnek bir insan gös­ter­ilmeme neden olma­malı. Çünkü ben de herkes gibi bir insanım. Ne bir süs bebek, ne bir kuk­la, ne de insan­ların örnek ala­cağı bir fikir lid­eri değil­im. Evet ben de hata­lar yapıy­o­rum her genç insan gibi. Sırf daha fazla insan tarafın­dan tanınıy­o­rum diye, yap­tığım her hareketin eleştir­ilme­si, bir linç malzeme­si haline getir­ilme­si çok üzücü ve bir o kadar da korku­tu­cu.

Bahar Şahin hay­atı nasıl yaşar; hay­a­ta bakış açısı nasıl?
Hay­atı yaşayış şek­lim acele­ci sanırım 🙂 Bek­le­m­eye taham­mülüm çok yok­tur. Bir şeyi plan­ladığım­da hemen hay­a­ta geçirmek ister­im. Ölüm korkusu bana bunu yaşatıy­or ola­bilir. Plan­lar yapıp bek­le­mek bana göre değil. Bayılırım spon­tane yaşa­maya!

Kadın­lara uygu­lanan psikolo­jik şid­det hakkın­da ne düşünüy­or­sun?
Kadın­lara, çocuk­lara, erkek­lere, her­han­gi bir can­lıya uygu­lanan her tür­lü şid­detin karşısın­dayım. Her­han­gi bir şid­det haberi gördüğümde buna kayıt­sız kalamıy­o­rum. 

Instagram’da son pay­laştığın post­lar oldukça beğeni alıy­or. Bir stil danış­manı ile çalışıy­or musun? Kıyafet seçi­mi­ni yaparken en çok neye dikkat ediy­or­sun?
Bir stil danış­manım yok. Genel olarak kendi­mi rahat his­set­tiğim parçaları bir araya getirmeyi seviy­o­rum. Çok spe­si­fik veya belir­gin bir stil­im yok. 

Sosyal medya ile aran nasıl? Beğenerek takip ettiğin veya stalk’ladığın isim­ler var mı?
Sosyal medya ile aram herkesin olduğu kadar iyi. Beğenerek takip ettiğim, hat­ta stalk’ladığım isim­ler var tabii ki ama isim­leri­ni açık­la­may­a­cağım. Siz olsay­dınız söyler miy­di­niz? 😀

Güzel­lik ruti­ninin vazgeçilmez ürün­leri nel­er? Özel bir güne hazır­lanırken, en iyi görünümü elde etmek için yap­tığın uygu­la­malar var mı?
Dürüst olmak gerekirse güzel­lik ruti­n­leri ile hiç alakam yok. Hala aşık olup, vazgeçilmez­im ola­bile­cek, mucize­vi diye­bile­ceğim bir ürün üretilme­di sanırım ya da ben henüz tanış­madım. Özel bir güne hazır­lanırken önce­lik­le iyi bir kah­valtı yapıy­o­rum, ardın­dan kendi­mi iyi his­set­tiğim kıyafet­ler­i­mi giyip makya­jımı yapıp çıkıy­o­rum.

Aşk’a inanıy­or musun, nasıl bir iliş­ki hay­al ediy­or­sun?
Aşk’a inan­maz olur muyum hiç? Aşk olmadan olur mu? Aşk her defasın­da daha fazlasını yaşa­mak ve his­set­mek­tir ben­im için. Aşk ulu bir duygudur. Ama sadece karşı cinse olan aşk­tan bah­set­miy­o­rum bura­da. Ann­eye olan aşkımız, küçük bir bebeğe olan aşkımız veya bir ağa­ca,  çiçeğe ya da işimize olan aşkımız… Ben sevmek­ten ve sevilmek­ten besle­nen bir insanım; ne olduğu­nun hiç bir öne­mi yok. Bana ve ruhu­ma iyi geliy­or­sa adını aşk koyarım: Sevgilime olan aşkım, evde­ki çiçeğime, sokak­ta­ki bebeğe veya arkadaşları­ma…

Pan­de­mi döne­minde hep­imiz kendimize döndük. Sen en çok neyi özledin ve bu dönem­den çıkardığın en önem­li ders ney­di?
Arkadaşları­ma sarıl­mayı özled­im. Ben arkadaşlarım­la vak­it geçirmeyi çok sev­er­im. Ama öyle diji­tal plat­form­lar üzerinden yapılan görüşmel­er değil, yüz yüze gelip kahve içip sabahlara kadar yapılan soh­bet­leri sev­er­im. Pan­demide en çok bunun eksik­liği­ni his­set­tim. Son­ra hay­at­ta neleri eksik yap­tığımı far­ket­tim. Yabancı dil ya da bel­ki bir enstrü­man çal­mayı öğren­mek, fark­lı ülkel­er gezip fark­lı kültür­ler gözlem­le­mek. Bugüne kadar hiçbirine vak­it ayır­madığımı far­ket­tim.

“Arkadaşlarıma sarılmayı özledim. Ben arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok severim. Ama öyle dijital platformlar üzerinden yapılan görüşmeler değil, yüz yüze gelip kahve içip sabahlara kadar yapılan sohbetleri severim.”

Hay­at­ta­ki en büyük ilham kay­nakların, seni motive eden şeyler nel­er?
Yal­nız kalmak ve ses­si­z­lik, ben­im için ilham kay­nağı olmuş­tur. Ama diğer taraftan yanım­da sevdiğim insan­ların olması da motive eder, harekete geçirir.

Son zaman­lar­da seni en çok heye­can­landıran veya üzen şey ne oldu? 
Son zaman­lar­da okuduğum pro­jel­er arasın­da çok heye­can­landık­larım oldu. Ama fark­lı neden­ler­den dolayı o pro­jel­erde yer ala­mamış olmak biraz üzdü.

Şim­di sıra­da ne var?
Şim­di sıra­da beni tele­vizyon­da izle­meyi sev­en­ler için çok şaşırtıcı bir pro­je var. Ancak şu an detay­ları pay­laşamıy­o­rum.